rahmet – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Fri, 17 May 2019 20:29:23 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.9 110917297 Âlemlerin rahmet ve uyarıcısı https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/17/alemlerin-rahmet-ve-uyaricisi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/17/alemlerin-rahmet-ve-uyaricisi/#respond Fri, 17 May 2019 20:29:23 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5413

Sual: Peygamber efendimizi öven âyet-i kerimeler hakkında data verir misiniz?
CEVAP
Kur’an-ı kerim baştan sona kadar Resulullah efendimizi övmektedir. Bu konudaki âyet-i kerimelerden bazılarının mealleri şöyledir:
(Biz seni âlemlere rahmet olarak yolladık.) [Enbiya 107]

(De ki, ey insanoğlu, ben, Tanrı’ın hepiniz için gönderilmiş olduğu Resulüyüm.) [Araf 158]

(Âlemlere [Cin ve insanlara ilahi azap ile] ürkütücü [uyarıcı] olarak Furkanı [Kur’anı] kuluna [Muhammed aleyhisselama] indiren [Allah’ın şânı] ne yücedir.) [Furkan 1]

(Rabbinin sana verdiği nimetlerle mecnun değilsin. Senin için bitmeyen, sonsuz mükafat vardır. Normal olarak sen en büyük terbiye üzeresin.) [Kalem 2-4]

(Rabbin sana [çok nimet] verecek, sen de razı olacaksın!) [Duha 5]

(Tanrı ve melekleri, Nebiye salevat getiriyor, inanç edenler, siz de salevat getirin.) [Ahzab 56]

(Resullerden kimisini kimisine üstün kıldık.) [Bekara 253]

(Nebilerden bazısını bazısından üstün kıldık.) [İsra 55]

Son iki âyet-i kerime de, peygamberlerden bazısının, diğerinden üstün bulunduğunu göstermektedir. Bir hadis-i şerifte de, (Beni insanların en iyisi bilmeyen kâfirdir) buyuruluyor. (Hatib)

Allahü teâlâ, tüm peygamberlere (Ya Âdem, Ya Musa, Ya İsa) diyerek adı ile hitap ederken, Muhammed aleyhisselama, (Ya eyyühennebiyyu, ya eyyüherresul) diye özel hitap ediyor. Bu hitap şekli de Onun öteki peygamberlerden üstün bulunduğunu göstermektedir.

Fatiha suresinde bildirdiği şeklinde Allahü teâlâ (Âlemlerin Rabbi)dir. Resulullah da âlemlerden üstün olduğundan, (Rabbüke), (Rabbike) şu demek oluyor ki (Senin Rabbin) buyuruluyor. (Bekara 30, Saffat 180)

Fetih suresinin, (Tüm dinlerden üstün kılmak suretiyle, Resulünü hidayet ve hak din ile gönderen Odur) mealindeki 28. âyeti de Resulünün en üstün bulunduğunu göstermektedir. Resulullah, her peygamberden üstün olduğu şeklinde, eshabı da öteki eshabdan, ümmeti de öteki ümmetlerden üstündür.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Muhammed [aleyhisselam], Tanrı’ın peygamberidir, Onunla beraber bulunanlar [Eshab], kâfirlere karşı şiddetli ve birbirlerine karşı merhametlidir.) [Feth 29]

(Mekke’nin fethinden ilkin Tanrı için mal veren ve savaşanlara, fetihten sonrasında verenlerden ve savaşanlardan daha yüksek aşama vardır. Bunların dereceleri eşit değildir. Hepsi için Hüsnayı [Cenneti] söz veriyorum.) [Hadid 10]

(Tanrı, hepsine hüsnayı [Cenneti] vaad etmiştir!) [Nisa 95]

(Göçmen ve Ensar ile iyilikte onların [Eshabın] izinden gidenlerden Tanrı razıdır, onlara Cenneti hazırlamıştır.) [Tevbe 100]

Musa aleyhisselam, bu ümmetin faziletini Tevrat’ta okuyunca, (Bu hayırlı ümmete beni peygamber olarak gönder) diye yakarış etti. Cenab-ı Hak da, (Onlar Ahmed’in ümmetidir) buyurdu. Hazret-i Musa (Ya Rabbi, Ahmed’in ümmeti için bu kadar nimet kayra ettin, beni de onun ümmetinden eyle) diye yakarış etti. Hazret-i Musa şeklinde büyük bir Peygamberin, bu ümmetten olmayı istemesi, Muhammed aleyhisselamın ve Onun ümmetinin üstünlüğünü göstermektedir. (Aydınlatma)

İncil’in aslen Muhammed aleyhisselamın vasıfları, üstünlükleri yazılıydı. Bu tarz şeyleri bilen İsa aleyhisselam da, Musa aleyhisselam şeklinde, Muhammed aleyhisselamın ümmetinden olmak için oldukca yalvardı, yakarış etti ve bu duası da kabul oldu. Allahü teâlâ, Onu diri olarak göğe yükseltti. Kıyamete yakın yine yer yüzüne inecek, Muhammed aleyhisselamın dinine uyacak ve onu yayacaktır.

Bu ümmetin üstünlüğünü bildiren bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Allahü teâlâ, bu ümmeti şu üç hâlden güvenli etti:
1- Bu ümmete Peygamberiniz,
[diğer Peygamberlerin kavimlerine yaptıkları gibi] ah etme edip de mahvolacak değildir.

2- Kâfirler, [Ne kadar çok olursa olsun] bu ümmeti mahvedecek kadar galebe edemez.

3- Bu ümmet dalâlet üstünde [sapık bir yolda, sapık bir mezhepte] birleşmez. Tanrı’ın rahmeti [salih] cemaatle beraberdir. [Salih] Müslümanların çoğunluğuna tâbi olun. Bu şekilde Müslümanların çoğunluğundan ayrılan Cehenneme gider.) [Ebu Davud]

Aden ehlinin yarısı
Sual:
Hazret-i Âdem’den beri binlerce peygamber, binlerce millet geldi. Onların içinde de inanç edenler, Cennete gidecekler vardır. Cennette bizim peygamberimizin ümmeti mi daha çoktur, yoksa öteki peygamberlerinki mi?
CEVAP
Öteki peygamberlere inanan kimse oldukca azca oldu. Hatta birçok peygambere bir şahıs bile inanç etmedi. Örnek olarak Yahudiler, Hazret-i Musa’ya oldukca eziyet ettiler. Hazret-i İsa’yı öldürmeye kalktılar. Sonrasında gelenleri, bin Peygamberi şehit etti. Onun için öteki peygamberlerin inanç eden ümmeti azca idi. Kıyamete kadar Peygamber efendimize inanç edenlerin, öteki peygamberlere inanç edenlerin toplamı kadar olduğu bildirilmiştir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Siz, ehl-i Cennetin yarısını teşkil edersiniz. Cennete ise Müslümandan başkası girmez. Siz ise müşriklere gore siyah öküzdeki beyazlık kadar yada kırmızı öküzdeki siyahlık kadarsınız.) [Buhari]

Bu hadis-i şerif de Peygamber efendimizin ümmetinin, öteki peygamberlere inanç eden ümmetlerin toplamı kadar bulunduğunu göstermektedir.

Kâinatın efendisi
Sual:
Peygamber için, niye kâinatın efendisi deniyor, kâinatın efendisi ve tek hâkimi, onu yaratan Tanrı değil midir? Peygamber de olsa, bir insanı bu kadar yüceltmek uygun mu?
CEVAP
Kâinatın efendisi demek, yaratılmışların en üstünü anlama gelir. Peygamber efendimizi öven, yücelten bizzat Allahü teâlâdır. Üç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Biz seni âlemlere rahmet olarak yolladık.) [Enbiya 107]

(Senin için bitmeyen, sonsuz mükafat vardır. Normal olarak sen en büyük terbiye üzeresin.) [Kalem 2-4]

(Biz seni tüm insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak yolladık; fakat insanların bir çok bunu bilmez.) [Sebe 28]

Hiçbir Müslüman, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimizin övülmesinden rahatsız olmaz. Rahatsız olmak Müslüman olmamanın alametidir.

Âlemlerin peygamberi
Sual:
Peygamberimiz, dinli-dinsiz, zenci-beyaz, dünyada yaşayan her insana mi peygamber olarak gönderildi? Cinlerin peygamberleri ayrı mıdır?
CEVAP
Peygamber efendimiz, Âdem aleyhisselam yaratılmadan ilkin de peygamber olup tüm insanlara gönderilmiştir. İlk yaratılan, Peygamber efendimizin ruhuydu. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ben yaratılış yönüyle peygamberlerin ilki isem de, hepsinden sonrasında gönderildim.) [İ. Gazali]

İki âyet-i kerime meali de şöyledir:
(De ki: Ey insanoğlu, ben Tanrı’ın hepinize gönderilmiş olduğu resulüm.) [Araf 158]

([Ey Resulüm!] Biz seni tüm insanlara [Cenneti] müjdeleyici ve uyarıcı [çeşitli azapları haber verici] olarak yolladık, fakat insanların bir çok bilmez.) [Sebe 28]

Hâlbuki öteki Peygamberler, kendi milletlerine gönderilmişti. Bir âyet-i kerime meali:
(Biz, her resulü, bulunmuş olduğu kavminin diliyle yolladık ki, onlara apaçık anlatsın.) [İbrahim 4]

Bir hadis-i şerif meali:
(Her peygamber yalnız kendi kavmine geldi, ben ise tüm insanlara gönderildim.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai]

Resulullah efendimiz, insanların olduğu şeklinde cinlerin de peygamberidir. Kur’an-ı kerimde, (Âlemlere uyarıcı olması için…) buyuruluyor. (Furkan 1)

Tüm müfessirler, (“Tüm âlemlere” ifadesine, cin taifesi de dâhildir) buyuruyorlar. Âlem, Tanrı’tan başka her şeye, her mahlûka denir. Bunun için birçok âlim, Peygamber efendimizin meleklere de gönderildiğini söylemişlerdir. Üç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Kur’anı dinleyecek cinlerden bir takımını sana yöneltmiştik. Onlar Kur’anı dinlemeye hazır olunca, birbirlerine susun dediler. Kur’anın okunması bitince, her biri birer uyarıcı olarak milletlerine döndükleri vakit dediler ki: “Ey kavmimiz, biz Musa’dan sonrasında indirilen, kendinden öncekileri doğrulayan, gerçeği ve doğru yolu gösteren bir kitap dinledik. Hepiniz Tanrı’ın davetçisine [Muhammed aleyhisselama] uyun ve Ona inanç edin ki, Tanrı da günahlarınızı bağışlayıp sizi acı bir azaptan korusun.”) [Ahkaf 29, 30, 31]

Âlemlere rahmet
Sual:
(Yaratılması ve kendisi değil, bir tek peygamberliği rahmettir) denilerek, Enbiya suresinin, (Biz seni sadece âlemlere rahmet olarak yolladık) mealindeki 107. âyetinin, (Âlemlere bir rahmet olmak için, seni elçi yolladık) diye tevil edilmesi caiz midir?
CEVAP
Asla caiz değildir. (Kendisi değil, peygamberliği rahmettir) denilerek Resulullahın kendisinin, mühim bir şahsiyet olmadığı belirtiliyor. Bir insan, vasıflarıyla kıymet kazanır. Peygamberliği rahmet olunca kendisi niye rahmet olmasın ki? Peygamberlik basit birine mi verilmiş de, bu şekilde söyleniyor? Âyet-i kerimede açıkça, (Seni rahmet olarak yolladık) buyuruluyor. Kendisi rahmet olarak ulaşınca, peygamberliği de normal olarak rahmet olur.

İbni Abbas hazretleri, bu âyetin tefsirinde, (Muhammed aleyhisselam, tüm insanlara rahmettir) buyurmuştur. (Kurtubi)

Seyyid-ül-beşer (İnsanların efendisi)
Sual:
(Peygamber de bizim şeklinde insandır, ölünce o da bizim şeklinde işitmez, Kur’anı getirmekle postacılık görevi bitmiştir) diyen biri, kanıt olarak da, Müminun sûresinin 33. âyetini gösterdi. Peygamberimiz için bu şekilde söylemek caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir. O âyet-i kerimenin meali şöyledir:
(Onun kavminden, kâfir olup âhirete ulaşmayı inkâr eden ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz zengin kişiler dediler ki: “Bu [peygamber], bir tek sizin şeklinde bir insandır, sizin şeklinde yer içer. Kendiniz şeklinde bir insana itaat ederseniz, hüsrana uğrayacağınızda asla kuşku yoktur.”) [Müminun 33, 34]

Görüldüğü şeklinde, (O da bizim şeklinde yada sizin şeklinde insandır) sözü kâfirlere aittir. Kâfirlerin sözünü de, sadece mezhepsiz olan söyler. Kâfirler, yiyip içmeyen, melek şeklinde bir peygamber istiyorlardı. Resulullah efendimiz, normal olarak cin ve melek değildir. Beşerdir, fakat seyyid-ül beşer, şu demek oluyor ki insanların efendisidir. Âlemlere rahmettir. Bizim şeklinde değildir, hem resul, hem de nebi olan bir peygamberdir. Kabrinde ölü değildir, işitir ve namaz kılar. Peygamber olmayan insanlarla, peygamber karşılaştırma edilmez.

Kâinatın efendisi
Sual:
(Kur’anda âlemlere rahmet olduğu bildirilen, Peygamberin kendisi değil, Kur’andır. Kur’anı getirmiş ve işi bitmiştir. Bunun için Peygambere “Kâinatın efendisi” yada “Âlemlerin efendisi” demek sövgü olur) diyenler oluyor. Aslen, bu şekilde söyleyerek Resulullah’ı küçümsemek sövgü olmuyor mu?
CEVAP
Resulullah’ı küçümsemek normal olarak sövgü olur. O, tüm insanların en iyisidir. Bir hadis-i şerifte de, (Beni insanların en iyisi bilmeyen kâfirdir) buyuruluyor. (Hatîb)

Kur’an-ı kerim Peygamber efendimizin övgüsüyle doludur. Fetih sûresinin, (Tüm dinlerden üstün kılmak suretiyle, Resulünü hidayet ve hak din ile gönderen Odur) mealindeki 28. âyet-i kerimesi de Resulünün en üstün bulunduğunu göstermektedir. Peygamber efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” bir millete, bir bölgeye değil tüm dünyaya, tüm insanlara peygamber olarak gönderilmiştir. Sebe sûresinin (Biz seni tüm insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak yolladık) mealindeki 28. âyet-i kerimesi tüm insanlara peygamber olarak geldiğini bildirmektedir.

Enbiya sûresinin, (Biz seni âlemlere rahmet olarak yolladık) mealindeki 107. âyeti de, tüm insanoğlu için rahmet bulunduğunu bildirmektedir. Bunun aksini korumak için çaba sarfetmek din düşmanlığıdır. Peygamber efendimiz, tüm insanların, tüm peygamberlerin şu demek oluyor ki âlemlerin efendisidir, kâinatın efendisidir. Bu mevzuda birkaç hadis-i şerif:
(Ben âlemlerin efendisiyim.) [Beyhekî]

(Ben tüm insanların efendisiyim.) [Buhârî, Tirmizî, İbni Mace, İ. Ahmed, Darimî]

(Ben tüm peygamberlerin seyyidiyim, efendisiyim.) [Darimî İ. Neccar]

(Kıyamette insanların seyyidiyim, efendisiyim.) [Buhârî, Müslim, Tirmizî]

Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” bu tarz şeyleri bildirirken, (Bu tarz şeyleri övünmek için söylemiyorum, hakikati bildiriyorum. Hakikati bildirmek benim vazifemdir. Bu tarz şeyleri söylemezsem vazifemi yapmamış olurum) buyuruyor.

Âlemlere rahmet olarak gönderildi
Sual: Peygamber Efendimiz, bir tek insanlara mı yoksa kâinatta bulunan her varlık için mi rahmet olarak gönderildi?
Yanıt:
Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselamı âlemlere rahmet olarak göndermiştir. Enbiyâ sûresinin 107. âyetinde mealen;
(Seni, âlemlere rahmet, iyilik için yolladık) buyuruldu.

Ebû Hüreyre hazretleri;
“Bir gazada, Resûlullah Efendimize, kâfirlerin yok olması için yakarış buyurmasını söyledik. Cevaben;
(Ben, nalet etmek, insanların azap çekmesi için gönderilmedim. Ben, her insana iyilik etmek, insanların huzura ulaşması için gönderildim) buyurdu.”

Resûlullah Efendimizin tüm varlıklara rahmeti, faydası yayılmıştır. Müminlere faydası ise meydandadır. Başka Peygamberlerin zamanındaki inkâr edenlere, dünyada azaplar yapılır, yok edilirlerdi. Muhammed aleyhisselam zamanında ise, inanç etmeyenlere dünyada azap yapılmadı. Bigün Peygamber Efendimiz, Cebrâil aleyhisselama;
-Allahü teâlâ benim âlemlere rahmet olduğumu bildirdi. Benim rahmetimden sana da nasip oldu mu? buyurunca Cebrâil alehisselam;
-Allahü teâlânın büyüklüğü, dehşeti karşısında, sonumun nasıl biteceğinden hep korku içindeydim. Güvenli olduğumu bildiren Tekvîr sûresindeki 20. ve 21. âyetleri getirince, bu müthiş korkudan kurtuldum, güvenli oldum. Bundan büyük rahmet olur mu? dedi.

Muhammed aleyhisselam, “hâtemün nebiyyîn” şu demek oluyor ki Peygamberlerin sonuncusu ve son Peygamber ve “Seyyidil mürselîn” şu demek oluyor ki tüm Resullerin en üstünü olarak, âlemlere rahmet ve kıyamet gününün şefaatçisidir. Mahşer günü, tüm insanlara, mahşer azabının kaldırılması için şefaat edecek ve bu şefaati kabul olunacak, mahşer azabı hepsinden kaldırılacaktır. Nitekim hadîs-i şerifte;
(Kıyamet günü, en ilkin ben şefaat edeceğim) buyuruldu.

İmam-ı Rabbânî hazretlerinin babası Abdül-ehad hazretleri;
“Günlerin uğursuzluğu, âlemlere rahmet olan Muhammed aleyhisselamın gelmesi ile bitmiştir. Uğursuz günler, eski ümmetlerde vardı” buyurmuştur.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/17/alemlerin-rahmet-ve-uyaricisi/feed/ 0 5413
Ahirette rahmet Müslümanadır https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/09/ahirette-rahmet-muslumanadir/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/09/ahirette-rahmet-muslumanadir/#respond Thu, 09 May 2019 01:44:06 +0000 Ahiret gününe iman>Cennet ve Cehennem]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5371

Sual: İtikadı muntazam Müslümanlar, Cehenneme asla girmez diyorlar doğru mudur?
CEVAP
Evet doğrudur. Cehenneme asla girmez demek, girse de azap görmez anlama gelir. Müminin nuru, narı [ateşi] söndürecektir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ümmetime Cehennemin sıcaklığı, hamam sıcağı şeklinde olacaktır.) [Ebu Nuaym]

Dünyadan imanla şu demek oluyor ki Müslüman olarak ayrılan hepimiz Cennete gidecektir. Allahü teâlânın rahmeti gazabını aştı. Üç âyet meali:
(De ki, ey oldukça günah işlemekle haddi aşan kullarım, Tanrı’ın rahmetinden
[bizi affetmez diye] ümidinizi kesmeyin! Şundan dolayı Tanrı, [iman ehlinin] tüm günahlarını asla şüphesiz affeder. Elbet O, sonsuz mağfiret ve nihayetsiz acıma sahibidir.) [Zümer 53]

(Fenalık eden, nefsine zulmeden, af dilerse, Tanrı’ı oldukça bağışlayıcı, oldukça merhametli bulur.) [Nisa 110]
(Tanrı şirk hariç, tüm günahları, istediği kimselerden affeder.)
[Nisa 48]

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(İşlediği günahı, Tanrı’ın bildiğine inanan, tevbe etmese bile, Tanrı onu affeder.) [Taberani]
(Tanrı’ın rahmetinin çokluğunu kâfir bilseydi, Cennetten umut kesmezdi.)
[Buhari, Müslim]

(Eğer Allahü teâlânın affının oldukça olduğu bilinseydi, asla kimse günahtan çekinmezdi.) [Nesefi]

(Allahü teâlâ, kullarına bu kadının çocuğuna olan merhametinden daha merhametlidir.) [Buhari]
(Günah işlemeyen olsaydı, Allahü teâlâ günah işleyecek kimseler yaratır, sonrasında onları affederdi. Şundan dolayı Allahü teâlâ, oldukça bağışlayıcı, oldukça merhametlidir.)
[Taberani]

(Allahü teâlâ, asla kimsenin hatırına gelmeyecek şekilde, günahkârları affeder.) [Beyheki]

(Ümmetim hariç, her ümmetin bir kısmı Cennette, bir kısmı Cehennemdedir.) [Deylemi]

(Tanrı’ı Rab, beni de Peygamber bilene, Cehennem haram olur.) [Hakim]

(Ümmetim, ümmeti merhumedir, mukaddestir, mübarektir, kıyamette onlara azap yoktur. Azapları sadece dünyada aralarındaki fitnelerledir.) [Taberani, İbni Asakir]

Bu vesikalar gösteriyor ki, sövgü hariç, mümin ne kadar büyük günah işlerse işlesin, affa ve şefaate kavuşarak Cehenneme girmez, girse bile ona hamam sıcaklığı şeklinde olur.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kelime-i tevhidi söyleyip, bunun manasını kabul eden Müslüman, Muhammed aleyhisselam, Allahü teâlânın Peygamberidir, her sözü doğrudur, ona uygun olmayanlar yanlıştır, kötüdür diye inanırsa ve son nefesinde de bu şekilde ölüp, ahirete, bu inanç ile giderse, sövgü pislikleri var ise, onların cezasını çektikten sonrasında Cennete gider. Kısaca kâfirlere mahsus olan âdetlere ve bayramlara katılır, kâfirlerin mukaddes bildikleri günlerinde ve gecelerinde, onların yaptıklarını yaparsa muhakkak Cehenneme girer; fakat kalbinde zerre kadar imanı olduğundan, Cehennemde sonsuz kalmaz. Sövgü pislikleri temizleninceye kadar azap çekip sonunda Cehennemden çıkar.

İmanla ölen ve sövgü pisliği olmayan her günahkâr Müslümanın yerine bir kâfir yanacaktır. Bu husustaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:(Bu ümmet rahmete kavuşmuştur. Azapları dünyada ve birbirlerindendir. Kıyamette her Müslüman için bir müşrik ayrılır, “Bu senin Cehennemden fidyendir” denir.) [İbni Mace]

(Ümmetim, mağfiret olunmuştur. Dünyadaki sıkıntıları onlara kefarettir. Kıyamette her Müslümana bir Yahudi yada Hristiyan verilir, “Bu alevden senin fidyendir” denir.) [Taberani]

(Kıyamette, her Müslümana bir kâfir verilir, “Bu senin alevden fidyendir” denir.) [Müslim]

(Kıyamette tüm Müslümanlar secde halinde iken, onlara denir ki: “Başınızı kaldırın, sövgü ehlinden sayınız kadar size karşılık fidye kıldık.”) [İbni Mace]

(Kıyamette bir melek, bir kâfirle gelir. Mümine ”Şu kâfir, ateşe karşı fidyendir” der.) [Hakim]

(Ümmetime ahirette azap yoktur. Kıyamette onlar yerine karşılık olarak bâtıl din ehlinden bir kâfir verilir. Bu onların Cehennemden fidyesidir.) [Hatib, İbni Neccar]

Bir hasta ziyaretine gitmiştim. Ölüm halinde idi. Kalbine teveccüh ettim. Kalbi kararmış idi. Uğraşmama karşın o zulmet temizlenmedi. Nihayet, o siyahlıkların, kâfirlik bulaşıklıkları ve sıfatları olduğu ve sövgü ile olan bağlılığından olduğu anlaşıldı. O zulmetlerin sadece, küfrün cezası olan, Cehennem ateşi ile temizleneceği anlaşıldı; fakat kalbinde zerre kadar inanç nuru da görüldüğünden, bunun yardımıyla cezasını çektikten sonrasında Cehennemden çıkarılacaktır. Cehennem azabı sövgü için ve sövgü sıfatları ve bulaşıklıkları içindir.

Küfürden kaçınan, inanç sahiplerinin yaptıkları büyük günahlar, ya imanları hürmetine, Cenab-ı Hakkın merhameti ile yada kalb ile tevbe ve dil ile istigfar ederek ve gövde ile hayırlı bir iş yaparak yada şefaate kavuşmaları ile af olunur. Günahta kul hakkı var ise, gerçek sahibi ile helalleşmek lazımdır. Bu şekilde af olmayanlar, dünya sıkıntıları ve dertleri ile yada son nefeste can verirken, çekecekleri zahmetler ile temizlenir. Bunlarla da temizlenmezse, bazıları mezar azabı çekmekle affa kavuşur. Bazıları ise, mezar azabı ve sıkıntıları ve kıyamet gününün şiddetleri ile af olunup, günahları biter ve Cehennem azabı ile temizlenmeye lüzum kalmaz. Küfürden başka günahlara Cehennemde azap olunacağını bildiren haberler, hep bu günahlarda sövgü bulaşıklığı olduğu içindir. Sözgelişi, günahı hafifçe görerek, ehemmiyet vermeyerek işlemek, İslam dininin emirlerini aşağı görerek, namaz kılmamak ve günah yapmak şeklinde sövgü bulaşan günahlardır. (1/266)

Cennete gitmek için Müslüman olarak ölmek lazımdır. Müslümanları Müslüman oldukları için sevmek, kâfirleri kâfir olduğundan sevmemek lazımdır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(İslam’dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]

Hamam sıcaklığı
Sual: (Ümmetimin müminlerine, Cehennemin sıcaklığı hamam sıcağı şeklinde olacaktır) hadis-i şerifi, günahkâr olan her mümin için mi bildirilmiştir? İstisnası var mıdır?
CEVAP
İstisnasız her mümin içindir. Cehennemin şiddetine gore, hamam sıcaklığı gibidir.

İmam-ı Rabbani hazretleri, itikadı doğru olan şu demek oluyor ki sövgü pisliği olmayan müminlerin, günahkâr olsa da, Cehenneme asla girmeyeceğini bildirmektedir. (1/266)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/09/ahirette-rahmet-muslumanadir/feed/ 0 5371
Rahmet melekleri https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/18/rahmet-melekleri/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/18/rahmet-melekleri/#respond Thu, 18 Apr 2019 18:53:41 +0000 Meleklere iman]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5274

Sual: Komşuma, (Evde köpek besleme! Köpek olan eve melek girmez) dedim. O da (Daha iyi ya, o vakit Azrail meleği de gelmez, oldukça yaşarım) dedi. Bu şekilde demesi uygun mu?
CEVAP
Normal olarak oldukça yanlıştır. Dinle alay etmek için söylenirse sövgü de olur. Rahmet melekleriyle Hafaza melekleri ve ölüm meleği ayrıdır. Vazifeleri de ayrıdır. Köpek bulunan eve bir tek rahmet melekleri girmez. İnsanların günah ve sevabını yazan kirâmen kâtibin melekleriyse girer. Bu melekler, insandan helâda ayrılır. Helâda işlenen günah yada sevabları, Allahü teâlâ meleklere bildirir. (Redd-ül-muhtar)

Demek ki melek girmese bile günahları gizleme imkânı yoktur. Melek görmese bile, hâşâ Tanrı da mı görmüyor?

Rahmet melekleri, şu bölgelere girmez:
1- İçinde canlı resmi yada heykeli bulunan odaya,
2- İçki içilen ve içki bulunan yere,
3- Kumar oynanan yada kumar aleti olan yere,
4- Günah işlenen yere,
5- Köpek olan yere,
6- Cünüp bulunan odaya,
7- Çalgı aletleri bulunan odaya,
8- Konuk gelmeyen eve,
9- Avret yeri açık duranın olduğu yere,
10- Ana babaya âsi olunan eve. (Nisabül-ahbâr)

Melek girmeyen eve şeytan girer. Şeytan da fenalık yaptırmaya çalışır. Rahmet melekleri bir eve girmezse, onların yararlarından ve edeceği dualardan yoksun kalırız. Hadis-i şerifle bildirilen birkaç husus şöyledir:
1- (Melek girmeyen eve şeytan girer.) Şeytan da her türlü kötülüğü yaptırmak için vesvese verir. [Buralarda, melekten kasıt rahmet melekleridir.]

2- (Bir eve konuk ulaşınca, melekler sofrada ev sahibine yakarma eder.) [Taberani] Melekler girmemişse, o duadan yoksun kalırız.

3- (Sofrada sirke yiyene, melekler yakarma eder.) [İ.Asakir] Melekler girmeyince, sirke de yense, duadan yoksun kalırız.

4- (Melekler, sahura kalkana yakarma eder.) [İ. Ahmed] Melekler girmeyince, o şahıs meleklerin yapacağı bu duadan yoksun kalır.

5- (Salevat getiren kişinin günahlarının affolması için melekler yakarma ederler.) Melekler gelmezse bu duadan yoksun kalırız.

6- (Allahü teâlânın zikredildiği bölgelere, melekler rahmet saçar.) [Ebuşşeyh] Melekler girmezse, bu rahmetten de yoksun kalırız.

7- (Kur’anı hatmedene 60 bin melek yakarma ve istigfar eder.) [Deylemî] Melekler gelmezse bu duadan yoksun kalırız.

8- (Bir kimse, namaz kıldığı yerden ayrılıncaya kadar, melekler, “Yâ Rabbî, buna rahmet et” diye yakarma ederler.) [Nesai] Melek girmezse bu duadan yoksun kalırız. Rahmet meleklerinin girmesine engel olan şeyler var ise, namazımız da mekruh olur.

9- (Melekler, iyilik öğretene yakarma ederler.) [Tirmizi] Melek gelmezse, bu duadan yoksun kalırız.

10- (Din kardeşinin bir işini yapana, binlerce melek yakarma eder.) Melekler gelmezse, bu duadan yoksun kalırız.

11- (Yatağa abdestli yatan kimse için, bir melek sabaha kadar, “Yâ Rabbî, bunu affet” diye yakarma eder.) [Hakim] Melek gelmezse, bu duadan yoksun kalırız.

12- Ölüm hastasının bulunmuş olduğu odada, hayızlı hanım yada melek girmesine engel olan başka şey bulunmamalı. Mümin, ruhunu teslim edeceği zaman, rahmet meleklerini görüp, can verme acısını duymaz. Oraya rahmet melekleri girmezse, o kimse ölürken sıkıntılara maruz kalabilir. Onun için rahmet meleklerinin girmesine engel olacak iş yapmamalıdır.

Ölüm meleğinin can alması
O kimsenin, (Melek eve girmezse canımı alan olmaz, 250 yıl yaşarım) demesi oldukça yanlıştır. Niye 250 yıl, o vakit bin yıl yaşasın, hatta asla ölmesin. Ölmemek mümkün mü? Ölmemek mümkün olmadığına gore, ölüm meleği, nerede olursak olalım, canımızı alır. Dünyanın çeşitli yerlerinde aynı anda ölen kimselerin canlarını da, aynı anda alır. Bir şehrin elektrik lambalarını aynı anda söndürmeye benzer.

İbrahim aleyhisselam, Azrail aleyhisselama sordu:
— Dünyanın çeşitli yerlerinde zelzele, cenk, hastalık şeklinde sebeplerle aynı anda ölen oldukça kimse oluyor. Aynı anda bunlara iyi mi yetişiyorsun?

Azrail aleyhisselam dedi ki:
— Eceli gelenleri çağırırım derhal hepsi avucumun içine geliverir.

Hikmet ehli zatlardan biri, (Yeryüzü, ölüm meleği için önündeki bir leğen gibidir. Eceli geleni alır) buyurdu.

Süleyman aleyhisselam, ölüm meleğine dedi ki:
— Canını aldığın insanların, kimi genç, kimi çocuk oluyor. Bu iyi mi oluyor?
— Ecelleri ben takdir etmiyorum. Elime eceli gelenlerin sıralaması veriliyor. Ben de çağırıyorum geliyorlar.

Müslümanların ruhunu Azrail aleyhisselam alır, kâfirlerin canını ise Azrail aleyhisselamın emrindeki melekler alır. Doğrusu fâsık ve kâfirlerin ruhunu öteki meleklere emrederek aldırır.

Lazımlığı temizlememek
Sual:
Bebeğin lazımlığa yapmış olduğu idrarı, gece orada bekletmekte sakınca var mıdır?
CEVAP
Wcye döküp lazımlığı yıkamalı. Gece bekletmemeli. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Evde kap içinde idrar bırakmayın! Rahmet melekleri bu şekilde odaya girmez.) [Taberani]

Çöpü bile evde bekletmek uygun değildir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bir evde çöp olursa, o evden bolluk kalkar.) [Deylemi]

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/18/rahmet-melekleri/feed/ 0 5274
Hepimiz Emanetçiyiz https://www.cennetinbahcesi.com/2018/03/07/hepimiz-emanetciyiz/ https://www.cennetinbahcesi.com/2018/03/07/hepimiz-emanetciyiz/#respond Tue, 06 Mar 2018 23:39:59 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=2678 Şüphesizki bizler birer emanetçileriz malımızın çocuklarımızın hatta ellerimiz kulaklarımız yani butun nimetler birer emanet olarak Rabbimizi tarafından bize emanet edilmiştir.

 

Şimdi Rabbimizin bize verdiği bazı nimetlerden bahsedecez. Muhakkak ki hepimiz bunun farkındayız.. Bir göz bir el bir ayak işitmek ve butun nimetlerin önemini bilmekteyiz.. Görmeyen göz için dunyanın renkleri dunyanın guzellikleri ihtişamı anlamsız olur. Allah ın bize bahşettiği butun nimetleri sıralarsak önemini ve işleyişi sıralarsak burada sığmaz tabiki. Herşeyden önce ALLah ın verdiği bu nimetlere karşılık hamd edecek ve hamd ın gereği kulluk görevimizi yapmaya çalışacağız inş. Neden bizler birer emanetçiyiz arkadaşlar? Evet gerçekten atalarımız çok akrabalarımız anamız babamız bizi bırakıp gitmedimi ? mallarını bırakıp gitmedimi ? Hani o saltanatlar o mallar hani? Hani o guzellikler hani? Kim bu emanet leri alıp gitmiştir… Allahın verdiği geçici guzelliklerle böbürlenip buyuklenenler hani ?

 

BELKİDE MEZARDA TOPRAK OLMUŞ ÇÜRÜMEĞE MAHKUM OLMUŞLARDIR. HEPİMİZİN OLACAĞI GİBİ. NEFSİMİZ UYAN!!!!

 

Rabbimiz nur suresinde taşıdığımız nimetler için ellerimiz ayaklarımız için şoyle buyurmaktadır…

 

-O gün, dilleri, elleri ve ayakları onların yaptıkları her şeye şahitlik edecektir Nur -24

 

Allahım sana sığınıyoruz verdiğin emanetlere karşı görevimizi yerine getirmekte bize yardım et… Butun zorlukları bize kolaylaştır.

 

Şühesizki bize emanet edilen çocuklarımız el ve ayaklarımız ve mallarımız bir gün gelecek ve hepsini bırakıp bu dunyadan gidecez Sunnetullah (Allah ın kanunu) değişmez ihtilaf olmaz bir gerçektir bunlar. Ozaman biz bu emanetleri teslim etmeden once emanetlerin hakkını verelim emanetlere ihanet etmiyelim. Gören bu gözler ile hayırlara bakalım hayırları gösterelim ki Rabbimiz bize hakikatı göstersin. Tutan ellerimiz ile hayır işlerde helal işlerde çalıştıralım yürüyen bu ayaklarımızla hayırlı yerelere basalım ve hayırlı yerlere gidelim.. Duyan kulaklarımızla hayırları dinliyelim işitelim ve hayırları dinliyelim şeytanı nefsimizi ve kötü emelleri dinlemiyelim nefsimize uymayalım.. Tabiki ne kadar hakkını vermeye çalışsakta muhakkak ki ödiyemeyiz.. Görülmüşmüdür bugune kadar bozulan bir gözün aynısı yapılmıştır yada takılmıştır? Hayır…. peki kesilen bir ayak bir el aynısı takıldığı ve işelyişi aynı olan takılmışmıdır? Hayır… Velevki dünyanın en buyuk tıp adamları bir araya gelsede velevki servetler odensede… asla aslaa olmamıştır.. Hatta Rabbimiz bi ayeti kerimede Şoyle buyurmaktadır : Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah’ın dışında tapmakta olduklarınız -hepsi bunun için biraraya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de.

HAC SURESİ, 73  Evet işte gunluk hayatımızda en basit gördüğümüz hatta çok değimlerde kullandığımız en basit değer ” SİNEK” dahi yaratamazlar.

 

Emanet olarak verilen el ayak göz vs.. haricinde en önemliside çocuklarımız ve mallarımız. Herkes biliyorki kimse kendi elini kesmez vede gözünü oymaz elbette.. Velakin burdaki emanet ten kasıt aslında sadece sağlığımıza iyi bakmak değildir..ONLARI HAKKIYLA VE HAK İÇİN İSLAM İÇİN RABBE İHANET ETMEDEN BU HAYATTAKİ KULLUK GOREVİMİZİ İFA ETMEMİZ İÇİN KULLANMAMIZ GEREKİYOR?..

 

Diğer emanet edilen NİMETLER in en önemliside mallarımız ve çocuklarımız.. Gelecek hafta Allah kısmet ederse inşaallah onlardan bahsedecez.. Değerli okur kardeşlerim Hepimiz insanız şüphesizki hatasız olmak vasfı meleklerindir. 

 

Rabbim bize sabır ve sebat versin Rabbim ayaklarımızı sırat ı mustakim de sabit tutsun. Rasulune ve aline selam olsun

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2018/03/07/hepimiz-emanetciyiz/feed/ 0 2678