Ölüm gelip çattığı an yaşayacağımız tek bir saniye alacağımız tek bir nefes bile kalmayacak. Allah tarafından bize verilmiş ömür bittiği zaman onun huzuruna giderken Yüce Rabbim boynu bükük kullarından eylemesin bizi. Yüce rabbimizin huzuruna gittiğimiz an ona karşı yüzümüzü kara çıkarmasın inşa Allah. Sevgili dostlarım ölüm şüphesiz genç, yaşlı dinlemeden geliyor. Peygamber efendimiz zamanın da işte bu olayla ilgili bir durum anlatmak istiyorum sizlere. Peygamber efendimiz camiye giderken yolda koşa koşa bir çocuğun abdest almaya geldiğini görür ve ona şöyle der. Evladım sen namaz mı kılmaya geldin. Çocuk peygamber efendimize kocaman bir adammış gibi evet ya resul Allah. Peygamber efendimiz çocuğa tekrar şöyle der. Sen daha çok küçüksün sana farz değil ki namaz, sen kılmak zorunda değilsin. Çocuk Peygamber efendimize dönerek yine aynı kocaman bir adammış gibi kocaman yüreği ile – Ya Resul Allah mahallemizde dün akşam benden daha küçük bir çocuk öldü bizim ne zaman öleceğimiz bellimi. Ya namaz kılamadan Allah’a ibadet edemeden bende ölürsem diye bugün namaza başlamak istedim. Peygamber efendimizin o mübarek gözlerinden yaşlar damla damla dökülmeye başlar bu sözleri duyunca. Evet, sevgili dostlarım tüylerinizi diken diken eden bu hikâyeden sonra neden dönüp bir arkamıza bakmıyoruz. Cennet ve Cehennemin olduğu bu sonda neden efendimizin konuştuğu çocuk gibi olmuyoruz.

Dünya küçük sevgili dostlarım. Dünya o kadar küçük ki sonunda varacağımız yerin belli olduğu sonlu bir dünyadan sonsuz bir dünyaya göç edeceğimizi hiçbir zaman unutmayalım sevgili dostlarım. Allah bizleri peygamber efendimizin konuştuğu çocuktaki gibi iman versin ve ölünce imanı alınanlardan ayırsın rabbim. Sevgili dostlarım yazımın sonunda sizleri en sevgiliye emanet etmek istiyorum.