mehdi – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Sun, 05 May 2019 17:24:02 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.9 110917297 Hazret-i Mehdi’nin mezhebi https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-mezhebi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-mezhebi/#respond Sun, 05 May 2019 17:24:02 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5355

Sual: Mevdudi, (Mehdi ortaya çıkınca, mezhep diye bir şey olmayacak. Mehdi, yaşamın ana problemlerinde derin nüfuza haiz, çağıl bir reformcu olacak. Mezhepleri kaldıracak. Fıkıh ve tasavvuf âlimleri, onun getireceği yeniliklere karşı feryat edecekler. O süre, bu dört mezhepten kurtulacağız) benzer biçimde şeyler söylüyormuş. Onun fanatikleri da aynısını söylüyorlar. Dört mezhep hak değil mi? Hak olan dört mezhebi Mehdi niye kaldıracak?
CEVAP
Mevdudi mezhepsizdir, onun sözü dinde senet değildir.

Hak kalkarsa yerine bâtıl gelir. Hak olan mezhep, kaldırılmaz. Mezhepleri kimse kaldırmayacaktır. Mezhepler dinin talimatıyla, Peygamber efendimizin talimatıyla ortaya çıkmıştır. Mezhep imamı demek, Peygamber efendimizin Kur’an-ı kerimden çıkardığı detayları, Eshab-ı kiramdan işiterek toplayan, kitaba geçiren büyük âlim anlama gelir. Bu ise, Resulullah’a ve Kur’an-ı kerime uymak anlama gelir. Eshab-ı kiram, Resulullah’tan işittiklerine uyardı. Kendi talebelerinden birine uymaya, kısaca dört mezhepten birinde olmalarına lüzum yoktu. Onların her biri, tüm detayları aslolan kaynağından alıyordu.

Birbirlerine sorarak da öğreniyorlardı. Hepsi, mezhep imamlarından daha oldukça âlim ve daha yüksek müctehid, kısaca mezhep sahibiydiler. Bir müctehidin mezhebi kendi mezhebidir. Bir müctehid olan Hazret-i Mehdi’nin mezhebi de, kendi mezhebidir.

Hazret-i Mehdi erişince, doğru İslam detayları unutulmuş ve ortadan kalkmış olacak. Hazret-i Mehdi Ehl-i sünnet bilgilerini tazeleyeceği süre, esasen İslam âlimi kalmamış olacak. Şu demek oluyor ki fıkıh ve tasavvuf âlimleri esasen kalmamış olacak. Dolayısıyla bu âlimler değil, ortalık mezhepsizlere kalmış olduğu için, onlar Hazret-i Mehdi’ye karşı koyacaklar, feryat edecekler. Hazret-i Mehdi, âlimleri değil, bu türedileri zararsız hâle getirecektir.

Hazret-i İsa da, Hazret-i Mehdi benzer biçimde ictihad edecektir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Muhammed Parisa hazretleri, Fusul-i sitte kitabında, (İsa aleyhisselam gökten inip, İmam-ı a’zam Ebu Hanife’nin mezhebine uygun ictihad edecek, onun helal söylediğine helal diyecek, haram söylediğine haram diyecektir) buyuruyor. (3/17)

Hazret-i Mehdi, İslamiyet’i yayacak. Resulullah’ın sünnetlerini ortaya çıkaracak. Bid’at işlemeye ve bid’atleri Müslümanlık olarak yaymaya alışmış olan Medine’deki din adamı, Mehdi’nin sözlerine şaşıp, (Bu adam bizim dinimizi yok etmek istiyor) diyecek. Hazret-i Mehdi, bu din adamının öldürülmesini emredecektir. (1/255)

Görüldüğü benzer biçimde, Hazret-i Mehdi ulaştığında, hak mezheplerin hükümleri unutulmuş olacak, bid’atler ortalığı kaplayacak, ortada hak bir mezhep kalmayacaktır. Hazret-i Mehdi de yaygınlaşan bu bâtıl mezhepleri, bid’atleri kaldıracaktır. Mezhepsizleri yok edecektir. Tüm bu bildirilenlere karşın, iyi mi olur da, Müslümanlar için rahmet olan dört hak mezhep ve fıkıh kitaplarında bildirilen hükümler, ictihadlar, öcü benzer biçimde gösterilip, (Mehdi erişince bunlardan kurtulacağız) diye mezhep düşmanlığı yapılabilir?

Hazret-i Mehdi erişince
Sual:
(Bir dinde bir sorun, mezhebin birine gore farz, ötekine gore haram olur mu? Mehdi erişince bu ihtilaflara son verecektir. Mehdi’nin bir an ilkin gelmesinin önemi buradan da anlaşılıyor) deniyor. Asırlardır hiçbir İslâm âlimi, dört hak mezhepteki değişik hükümlere itiraz etmemiştir. Mehdi niye hak mezhepleri kaldıracak ki?
CEVAP
Hazret-i Mehdi geldiği süre, dört hak mezhebi kaldırmayacaktır. (Kaldıracaktır) demek, dört hak mezhebin bâtıl bulunduğunu savlamak olur. Bu da asırlardır gelen İslâm âlimlerini yalanlamak olur. Hangi Ehl-i sünnet âlimi, dört mezhebin hak olmadığını söylemiştir?

Hak mezheplerdeki hükümlerin değişik olması, Peygamber efendimizin emrettiği bir rahmettir. Allahü teâlânın gönderilmiş olduğu dinlerin hepsi de, amel yönüyle farklıydı. Âdem aleyhisselamın diniyle Nuh aleyhisselamın, Musa aleyhisselamın dinleri farklıydı. Değişik olmaları hak din olmalarını engellemez. Örnek olarak şarap mubah iken son gönderilen dinde haram kılındı. Niye dinde yada mezheplerde değişik yargı var demek, Tanrı’ı suçlamak olur. Allahü teâlâ öyleki dilemiş, öyleki hükümler göndermiştir. Değişik ictihad da, kısaca değişik hükümler de dinimizin emridir.

Hazret-i Mehdi geldiği süre, hepimiz dinden uzaklaşmış, dört hak mezhebin hükümleri unutulmuş, bâtıl mezhepler ve bid’atler yayılmış olacak. Hazret-i Mehdi, hak mezhepleri ve dinin hükümlerini değil, bu bid’atleri ve bâtıl mezhepleri kaldıracak ve dinin hükümleri unutulmuş olduğu için ictihad edecektir. Yapacağı ictihadlar, Hanefî mezhebine uygun olacaktır. Hazret-i İsa da aynı şekilde ictihad edecektir.
Muhammed Parisa hazretleri, (Hazret-i İsa’nın yeryüzüne indirilmiş olduğu süre yapacağı ictihadlar, Hanefî mezhebindeki hükümlere uygun olacaktır) buyuruyor. (Füsul-i sitte)

Hak dinlerdeki değişik hükümler amelde olduğu benzer biçimde, dört hak mezhep arasındaki farklar da, itikatta değil ameldedir. Bu ise, Eshab-ı kiramın değişik ictihadı benzer biçimde rahmettir. İki hadis-i şerif meali:
(Ümmetimin [âlimlerinin] ihtilafı [farklı ictihadları] rahmettir.) [Deylemi]

(Âlim, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevab alır.) [Buhari]

Sahabenin yada öteki müctehidlerin ictihadlarında gerçeği bulma mecburiyeti yoktur. Gerçeği bulamasa da, isabet edemese de gene sevab kazanır. Bunlara uyan da sevab kazanır. Değişik içtihada dil uzatmak, dinî yıkmaktan başka şey değildir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-mezhebi/feed/ 0 5355
İmam-ı Rabbani ve Hazret-i Mehdi https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/imam-i-rabbani-ve-hazret-i-mehdi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/imam-i-rabbani-ve-hazret-i-mehdi/#respond Sun, 05 May 2019 12:20:46 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5354

Sual: İmam-ı Rabbani, Mehdi’nin Peygamberimizden bin yıl geçtikten sonrasında mı, yoksa kendisinden bin yıl sonrasında mı geleceğini bildirmiştir?
CEVAP
Kendisinden bin yıl sonrasında geleceğini bildirmiştir. Peygamber efendimizden bin yıl sonrası esasen, İmam-ı Rabbani hazretlerinin kendi zamanı oluyor. Peygamber efendimizden bin yıl sonrasında gelecek olsaydı, 400 yıl ilkin gelmiş olması gerekirdi. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hazret-i Mehdi çıkmadan ilkin doğu cihetinde, parlak bir kuyruklu yıldız dünyaya gelecektir. Bir yıldız dünyaya gelmiştir, fakat şunu bilmelidir ki, bu doğuşlar, Mehdi’nin zuhuru zamanında meydana gelecek olanlardan farklıdır, şu sebeple Mehdi’nin zuhuru ortaya çıkması, yüz senenin başlangıcında olacaktır. Şu an ise yüz senenin başını 18 yıl geçmiştir. (2/68) [Görüldüğü gibi, hicri yüzyıl başını 18 sene geçtiği için, bir yıldız da görüldüğü halde, kendi zamanında gelmesinin mümkün olmadığını açıkça bildiriyor. Günümüzde ise, yüzyıl başını 30 sene geçmiştir.]

Resulullahın vefatından bin yıl geçtikten sonrasında, ümmetinden gönderilen âlimlerin sayısı azca ise de, İslamiyet’i tam kuvvetlendirmeleri için, oldukça yüksek olacaklardır. Resulullah efendimiz, hazret-i Mehdi’nin teşrif edeceğini haber vermiştir. Bin yıl sonrasında gelecektir. İsa aleyhisselam da, bin yıl sonrasında, gökten inecektir. (1/209) [Burada açıkça, (Bin sene sonra gelecektir) deniyor, yani kendisinden bin sene sonra geleceği bildiriliyor. Şimdi gelecek olsaydı, İmam-ı Rabbani hazretleri, (Peygamberimizden 1500 sene sonra gelecek) diyemez miydi?]

Bu ümmetin sonu, Peygamberimizin vefatından bin yıl sonrasında, şu demek oluyor ki ikinci bin ile adım atmıştır, şu sebeple bin yıl geçmesiyle, insanlarda ve eşyada büyük değişim olur. Allahü teâlâ, bu dini kıyamete kadar değiştirmeyeceği için, ilk zamanda gelenlerin tazelikleri, kuvvetleri sondakilerde de görülmekte ve böylece ikinci bin başlangıcında İslamiyet’i kuvvetlendirmektedir. Bu sözümüzü kanıtlamak için, güçlü tanık olarak, hazret-i İsa ile hazret-i Mehdi’yi gösteririz. (1/261) [Burada da, bin sene geçtikçe İslamiyet’in kuvvetlendirileceği bildiriliyor. İkinci bin başında İslamiyet’i kuvvetlendiren, ikinci binin müceddidi olan, müceddid-i elf-i sani İmam-ı Rabbani hazretleridir. Kendisinden bin sene sonra, bu kuvvetlendirme işini ise hazret-i İsa ve hazret-i Mehdi yapacaktır.]

Ahmed Said Faruki hazretlerinin oğlu Muhammed Mazhar hazretleri de, İmam-ı Rabbani hazretlerinin yaşamını anlattığı kitabında buyuruyor ki:
Her yüz yıl başlangıcında bir müceddid şu demek oluyor ki dini kuvvetlendirici gelir, fakat yüz senede gelen müceddid ile, bin senede bir gelen müceddid içinde oldukça fark vardır. Yüzle bin içinde ne kadar fark var ise, bu iki müceddid içinde da o denli, hatta daha oldukça fark vardır. İmam-ı Rabbani hazretlerinin vakti şöyledir ki, eski ümmetler zamanında dünyanın zulmetle dolduğu yıllarda, ülülazm bir Peygamber gelir ve yeni bir din getirirdi. Ümmetlerin en hayırlısı, Muhammed aleyhisselamın ümmetidir. Bu ümmetin Peygamberi de, Peygamberlerin sonuncusudur. Bu ümmetin âlimleri, Benî İsrail’in Peygamberleri gibidir. Hadis-i şerifte, bu şekilde olduğu bildiriliyor. Bu ümmette âlimlerin varlığı kâfi görüldü. Bu şekilde bir vakitte, şu demek oluyor ki Peygamber efendimizden bin yıl sonrasında, marifeti tam, âlim ve ârif bir zat lazımdır ki, eski ümmetlerdeki ülülazm bir Peygamberin yerini tutsun. Zira bu ümmetin sonu, Peygamber efendimizin vefatından bin yıl sonradır, şu sebeple bin yıl geçmesinde büyük bir özellik ve işlerin değişmesinde güçlü tesirler vardır. Bu ümmette ve bu dinde değişim olmayacağına nazaran, şüphesiz geçmişlerdeki nispetin ve o sağlam yolun, sonrasında gelenlerde tekrardan kuvvetlenmesi zorunludur. Böylece, İmam-ı Rabbani hazretlerinin kutsal zatında, nübüvvet ve risaletin tüm üstünlüklerini toplayıp, bu yüksek makamla öbürlerinden ayırdılar. (Menakıb ve Makamat-i Ahmediyye-i Saidiyye)

Hazret-i Mehdi, İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiğine nazaran, kendisinden bin yıl sonrasında gelecek ve üçüncü binin müceddidi olacaktır. (F. Bilgiler)

Görüldüğü şeklinde, hiçbir âlim, (İmam-ı Rabbani hazretleri, hazret-i Mehdi’nin Peygamberimizden bin yıl sonrasında geleceğini bildiriyor) diye bir şey anlamamış; hepsi, Peygamber efendimizden bin yıl sonrasında gelecek olan müceddidin, İmam-ı Rabbani hazretleri bulunduğunu bildirmiştir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/imam-i-rabbani-ve-hazret-i-mehdi/feed/ 0 5354
Hazret-i Mehdi’nin alametleri https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-alametleri/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-alametleri/#respond Sun, 05 May 2019 07:20:16 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5353

Sual: Mehdi’nin alametleri çeşitli şekillerde tevil edilerek deniyor ki:
1- Medine, kent anlamına gelir. (Mehdi, Medine’de doğacak) demek, köyde değil, şehirde doğacak anlamına gelir. Ben şehirde doğduğuma gore, ne demek istediğimi anlarsınız.
2- (Mehdi, İsa ile beraber Deccal’ı öldürecek) demek, ateizmi yok edecekler anlamına gelir.
3- (Mehdi erişince semadan bir melek haber verecek) demek, insanoğlu birbirine telefon, radyo yada TV ile haber verecek anlamına gelir.
4- (Mehdi bid’atleri temizleyecek) demek, fıkıhçıların ictihad diyerek uydurmuş olduğu şeyleri ve dört mezhebi ortadan kaldıracak anlamına gelir.
5- (Mehdi’nin adı benim adımla, babasının adı da benim babamın adıyla aynı olacak) hadisinden maksat, adı Muhammed, babasının adı Abdullah olacak demek değildir. Mehdi’nin adı Peygamberin dedelerinden birinin adı da olabilir. Örnek olarak Haşim olabilir, İlyas olabilir, Adnan da olabilir.
6- Bilen pek yoksa da, Mehdi gelmiştir, 93 yıl sonrasında, Güneş’in Batıdan doğmasından sonrasında da İsa, Mehdi’nin arkasında namaz kılacak. Bundan 15 saat sonrasında da kıyamet kopacak.
7- Mehdi kararmış olan dünyayı aydınlatan bir güneştir ve aydınlatmaya da adım atmıştır. Mehdi güneş olduğuna gore, Güneş’in Batıdan doğması, Mehdi’nin çıkışı demek de olabilir.
Hepimiz aklına gore bu şekilde bir tevil yaparsa, dinin bildirdiklerine kim inanır ki?
CEVAP
Zırva tevil götürmez. Bu tevillerin hepsi yersizdir. Peygamber efendimizin hadis-i şerifleri, bulmaca, bilmece şeklinde değildir. Şu demek oluyor ki (Ben Medine dersem, siz Ankara, İzmir şeklinde bir kent anlayın, ben Muhammed dersem siz Haşim anlayın) cinsinden değildir. Hâşâ Resulullah efendimiz, bilmece şeklinde söz söylemez. Bu zırvalara özetlemek gerekirse yanıt verelim:
1- Bir hadis-i şerif meali:
(Medine halkından olan Mehdi, Mekke’ye gidecek. Mekke halkından bir kısmı ona gelecek ve istemediği halde onu evinden çıkarıp ona biat edecekler.) [Ebu Davud] (Burada açıkça, Medine halkından deniyor. Devamında da, Mekke’ye gidecek deniyor. Ne diye “Kent halkından” denilip de, sonrasında Mekke’ye gidecek densin?)

Hazret-i Ali’nin rivayeti de şöyledir:
(Mehdi, Medine’de dünyaya gelecektir.) [İ. Münavi] (Medine şehrinde doğmayacak olsa, ne diye Medine’de doğacak densin? Köyde ve şehirde doğmasının ne önemi var? Yukarıdaki hadis-i şerifte de, Medine’de doğup sonrasında Mekke’ye gideceği açıkça bildiriliyor.)

2- Bir hadis-i şerifte, Deccal’ın iyi mi çıkacağı da açıkça bildiriliyor. Hazret-i Mehdi Kudüs’e intikal ettiğinde, Deccal’ın çıktığını haber alacaklar deniyor. (Kitab-ul-Burhan fi alamat-i Mehdiyyi ahir-iz-zaman)

Bunun ateizmle ne ilgisi olabilir? Kudüs’e gittiğinde, ateizmin çıktığını mı haber alacak? Atalarımız boşuna, (Zırva tevil götürmez) dememişler.

3- Peygamber efendimiz, (Melek seslenecek) buyururken, tevilciler, telefon, radyo yada TV diyor. Bir hadis-i şerif meali:
(Mehdi’nin başı hizasında bir bulut olacaktır. Buluttan bir melek, “Bu Mehdi’dir, sözünü dinleyiniz” diyecektir.) [M. Rabbani]

4- Bu, fıkıh âlimlerine, müctehidlere yapılmış oldukca çirkin bir iftiradır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Benzetme ve ictihad, bid’at değildirler, şundan dolayı bunlar, âyet-i kerimelerin mânâlarını meydana çıkarırlar. Bu mânâlara başka bir şey eklemezler. (1/186)

Hazret-i Mehdi geldiği vakit, dört hak mezhebi kaldırmayacaktır. (Kaldıracaktır) demek, dört hak mezhebin bâtıl bulunduğunu savlamak olur. O vakit, dört hak mezhebin hükümleri unutulmuş, bâtıl mezhepler ve bid’atler yayılmış olacak. Hazret-i Mehdi ve Hazret-i İsa, hak mezhepleri ve dinin hükümlerini değil, bu bid’atleri ve bâtıl mezhepleri kaldıracak ve ictihad edecektir. Hatta ictihad ederek bildireceği hükümler, Hanefî mezhebine uygun olacaktır. Muhammed Parisa hazretleri buyuruyor ki:
İsa aleyhisselamın ictihad ile çıkaracağı tüm hükümler, Hanefi mezhebindeki hükümlere uygun olacaktır. (Füsul-i sitte)

5- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâ, kıyamet kopmadan ilkin, ehl-i beytimden birini yaratır ki, adı benim ismim şeklinde, babasının adı, benim babamın adı şeklinde olur. Ondan ilkin dünya zulümle doluyken, onun zamanında adaletle dolar.) [Ebu Davud, İ. Ahmed, Tirmizi, Taberani, Ebu Nuaym, İbni Ebi Şeybe]

Peygamber efendimiz açıkça isminin ve babasının isminin nasıl biteceğini bildirirken, iyi mi olur da, Mehdi’nin adı, Haşim, İlyas, Adnan yada öteki dedelerinden birinin adı olacak denebilir? Bu, açıkça hadis-i şerifi inkâr etmek değil midir?

6- Hem Mehdi geldi diyor, hem de 100 yıl sonrasında, güneş batıdan doğduktan sonrasında, Hazret-i İsa, Mehdi’nin arkasında namaz kılacak diyor. Mehdi, 40 yaşlarında zuhur edeceğine gore, tevilcilere gore, şimdi gelmiş olan Mehdi, 100 yıl sonrasında şu demek oluyor ki 150 yaşlarındayken mi Hazret-i İsa, Mehdi’nin arkasında namaz kılacak?

7- Hani Güneş 93 yıl sonrasında Batıdan doğacaktı? Bu alametlerin peş peşe olacağını yeni mi okudular ki, Dabbe çıktı dediklerine gore, Güneş’in Batıdan doğması için, acilen bir tevil bulmak zorunda mı kaldılar?

Görüldüğü şeklinde, bu iddia edilenlerin tamamı, dinimize aykırıdır. İmam-ı a’zam hazretleri de, tüm Ehl-i sünnet âlimleri şeklinde, bu tarz şeyleri tevil etmemiş, (Yecüc ve Mecüc’ün ortaya çıkması, Güneş’in Batıdan doğması, Hazret-i İsa’nın gökten inmesi, Deccal’ın gelmesi ve öteki kıyamet alametlerinin hepsinin, hadis-i şerifte bildirildiği şeklinde, zamanı erişince aynen gerçekleşeceğine inanırız) buyurmuştur. (Fıkh-ı ekber)

Mehdi’nin ayak sesleri
Sual:
Sünnî bir yazar, (Mehdi’nin ayak seslerini işitiyorum) diye bir yazı yazmış. Gelecek hakkında indî tahminlerde bulunmuş. İslâmiyet’in gümbür gümbür geleceğini söylemiş. Tarihte bu Mehdi meselesi, oldukca istismar edilmiştir. Her devirde Mehdi’nin geldiği, bugün yarın Kıyametin kopacağı açıklanmıştır. Fazlaca kimse de, kendinin Mehdi bulunduğunu açıklamıştır. Günümüzde de, her köşe başlangıcında mehdilik satan oldukca kimse vardır. Sünnî yazar da, söylenenlerden etkilenmişe benziyor. Acaba bu yazarın işittiği ayak sesleri kime ilişkin? Mezhepsizlerin, dinsizlerin ayak sesleri olmasın? Bu yazar, acaba sesleri ayırmakta güçlük mü çekiyor? Şundan dolayı âhir zamanda gün günü aratacak, dinsizlik çoğalacaktır. Nitekim (Her yüzyıl, evvelkinden daha fena olur, böylece Kıyamete kadar bozulur) hadis-i şerifi, kötülüğün ve küfrün gümbür gümbür yayılacağını göstermektedir. İkinci binin müceddidi İmam-ı Rabbânî hazretleridir. Üçüncü bin senenin müceddidi de Hazret-i Mehdi olacağına gore, İmam-ı Rabbânî hazretlerinden bin yıl sonrasında Mehdi gelmeyecek mi?
CEVAP
Evet, Hazret-i Mehdi’nin gelişine minimum 600 yıl daha vardır. Gelinceye kadar dinsizlikler, cinayetler, her çeşit fenalık yayılmaya devam edecektir. İstisna olarak bazı bölgelerde İslamiyet’e sarılanların olması hadis-i şerife aykırı değildir. Yukarıdaki hadis-i şerif, dünyada genel bozulmayı bildirmektedir. Mehdi’yim diyenlerin hiçbirine inanmamalı. Mehdi’nin alametleri sitemizde vesikalarıyla beraber vardır.

Hazret-i Mehdi erişince
Sual: Şeyh denilen biri, (Hazret-i Mehdi vardığında elektrik ve elektronikle çalışan hiçbir şey olmayacak, teknolojiyi tamamen kaldıracaktır) diyormuş. O şekilde bir şey var mı?
CEVAP
Ateistler ve yabancılar, bilhassa bu şekilde şeyhler yüzünden İslâmiyet’e ters bakıyorlar. Teknoloji İslâmiyet’e aykırı değildir, İslamiyet’in emrettiği bir ilimdir. Hazret-i Mehdi, İslâmiyet’e aykırı bir iş yapmayacaktır. Onun zamanında inecek olan Hazret-i İsa da, onunla birlikte İslâmiyet’i yayacaktır. İki hadis-i şerif:
(Eshab-ı Kehf, hazret-i Mehdi’nin yardımcıları olacak, İsa “aleyhisselam” da, bunun zamanında gökten inip Hazret-i Mehdi ile beraber, Deccal ile savaşacaktır.) [İ. Süyûtî]

(İsa “aleyhisselam”, âdil bir yargıcı olarak gökten inecek, İslam’dan başka her şeyi yasaklayacaktır.) [Buhârî]

Zamane şeyhleri, nakli esas almıyorlar, akıllarına geleni söylüyorlar. Kim bilir teknolojiyi İslam dışı bir şey sandıkları için, (Mehdi, İslam’a aykırı olan şeyleri kaldıracaktır) diyorlar. Nakli esas almayanların sözlerine saygınlık edilmez.

Hazret-i Mehdî’nin alametleri
Sual: Önceki zamanlarda olduğu şeklinde, zamanımızda da kendini “Mehdi” duyuru edenler oluyor. Geleceği bildirilen hazret-i Mehdi’nin bunlarla bir alakası var mıdır?
Yanıt:
Hazret-i Mehdi, ahir zamanda dünyaya gelecektir. Adı, Muhammed, babasının adı Abdullah’tır. Resûlullah efendimizin soyundan olacaktır. İsa aleyhisselâmla buluşacak, mezhepleri kaldıracak, yalnız onun mezhebi duracak, her yeri alacak, her yerde hakkaniyet olacak, Eshâb-ı Kehf, uyanıp mağaradan çıkarak, hazret-i Mehdi’nin askeri olacaktır. Bazı kimseler, büyük zannettikleri kimselere Mehdi demektedir. Hazret-i Mehdi’nin alametlerini Resûlullah efendimiz bildirmiştir. İbni Hacer-i Mekkî hazretlerinin Alâmet-ül-Mehdî kitabında ve İmâm-ı Süyûtî hazretlerinin Cüz’ün minel ehâdîs velâsâril vârideti fî alâmetil mehdî kitabında bunlardan iki yüze yakın alâmet yazılıdır. El-fütûhât-ül-islâmiyye kitabında diyor ki:
“Beklenilen Mehdi, hazret-i Fatıma’nın soyundan olacaktır. Mekke’de zuhur edecektir. O vakit, Müslümanlar halifesiz olacaktır. İstemediği hâlde, zorla halife yapılacaktır. Zuhur edeceği vakit, yaşı ve ömrü kati belli değildir.”

Hazret-i Mehdi çıkacağı vakit yeryüzünde halife bulunmayacağı ve Mehdiliklerini duyuru edenlerin Mehdi olmadıkları, buradan anlaşılmaktadır. İmâm-ı Rabbânî hazretleri, hazret-i Mehdi’nin Medine’deki sapık din adamlarını öldüreceğini yazmaktadır.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-alametleri/feed/ 0 5353
Yahudiler ve Mehdi https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/yahudiler-ve-mehdi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/yahudiler-ve-mehdi/#respond Sun, 05 May 2019 02:20:09 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5352

Sual: (Yahudilere gore de Mehdi gelecek. Mehdi ulaşınca Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar kucaklaşacaktır. Müslümanlar, Ehl-i kitapla omuz omuza verip, ateizme karşı savaşım edeceklerdir. Aslına bakarsanız ehl-i kitap bizim kardeşimizdir, fakat Hristiyanların üç tanrı inancı yanlıştır. Yahudiler onlar kadar fena değildir, can ciğer kardeşimizdir. Tevrat’ı okumak gerekir. Şiiler benzer biçimde Vehhabiler de din kardeşimizdir, bunlar Mehdi’nin askerleri olacaktır. Yahudilerin bekledikleri Mesih, bizim beklediğimiz Mehdi’dir. Bu onları baskıdan kurtaracak, vaat edilmiş toprakları tekrardan elde edecek ve Yahudileri tüm dünyaya başat kılacaktır) diyenler çıktı. Bunların maksatları nedir? Mehdi, Müslümanları değil de, niye Yahudileri dünyaya başat kılacak? Sanki aralarında iş kısmı yapar benzer biçimde, niye günümüzdeki insanların bazıları Hristiyanlara, bazıları da Yahudilere daha fazlaca sempati duyar ki? Bu işin Yahudi İbni Sebe ile de bir ilgisi olabilir mi?
CEVAP
Dinimizde bu tarz bir olay yoktur, hiçbir din kitabında bu tarz bir olay yazmaz. Bunlar yeni türedilerin uydurmalarıdır.

Yahudilerin Mehdi’yi beklediğini söylemek fazlaca yanlıştır. Onlar, Muhammed aleyhisselam kendi ırklarından olmadığı için, âhir süre peygamberini bekliyorlar, (Kral Mesih gelecek ve bizi dünyaya başat kılacak) diyorlar. Buna Mehdi demek kadar saçma bir şey olması imkansız.

Hazret-i Mehdi ve Hazret-i İsa ulaşınca, Yahudilik yada Hristiyanlık değil, İslamiyet yeryüzüne başat olacak ve tüm bâtıl dinler ortadan kalkacaktır. Üç hadis-i şerif meali:
(İsmini duyduğunuz kimselerden, yeryüzüne dört şahıs malik oldu. İkisi mümin, ikisi de kâfirdi. Mümin olan iki şahıs, Zülkarneyn ile Süleyman idi. Kâfir olan ikisi de, Nemrut ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak, yeryüzüne, benim evladımdan biri, [Mehdi] malik olacaktır.) [M. Rabbani]

(Tanrı’a vallahi billahi ki, Meryem’in oğlu İsa, âdil bir yargıcı olarak aranıza inecek, haçı kıracak [Hristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz etini yasaklayacak], İslam’dan başka her şeyi yasak edecektir.) [Buhari]

(İsa inince İslamiyet’le hükmedecektir. O süre Allahü teâlâ, Müslümanlardan başka herkesi helak edecek, sonrasında yeryüzünde sükûn, güvenlik meydana gelecektir. O denli ki, aslan deveyle, kaplan inekle ve kurt kuzuyla serbestçe dolaşacak, çocuklar yılanlarla oynayacak. İsa ölünce, cenazesini Müslümanlar kaldıracaktır.) [Ebu Davud]

Peygamber efendimiz, Hazret-i İsa ulaşınca, Allahü teâlânın Müslümanlardan başka herkesi helak edeceğini bildirirken, Müslümanların Yahudi ve Hristiyanlarla, doğrusu Allahü teâlânın düşmanı olan kâfirlerle kucaklaşacaklarını söylemek, düzgüsel insanoğlunun söyleyeceği bir söz değildir.

Yahudilere ve Hristiyanlara kucak açanlar, şu mealdeki âyet-i kerimeleri asla mi görmediler? Gördüler de, yoksa hâşâ inanmıyorlar mı?
(İman edenlere en şiddetli düşmanlık edenler Yahudi ve müşriklerdir.) [Maide 82]

(Dinlerine uymadıkça, Yahudilerle Hristiyanlar senden asla hoşnut olmazlar.) [Bekara 120]

Demek ki, Tevrat ve İncil okumakla, onlarla dost olmakla, bunlar Müslümandan hoşnut olmazmış. Hoşnut olmaları için, Allahü teâlânın bildirdiği benzer biçimde, dinlerine uymak gerekiyormuş. Peki, bunu bir Müslüman iyi mi yapar?

Allahü teâlânın, sevmeyin, dostluk kurmayın söylediği kimseleri sevmek ve onlarla dostluk oluşturmak, dinimize aykırıdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(İmanın en sağlam temeli ve en güçlü alameti, hubb-i fillah, buğd-i fillahtır.) [Ebu Davud]

(İsyan edenlere düşmanlık ederek, Allahü teâlâya yaklaşın!) [Deylemi]

(Bir kavmi sevip de onlarla dostluk kuran, kıyamette onlarla haşrolur.) [Taberani]

Hristiyanlarla Yahudilere olduğu benzer biçimde, Vehhabilerle Şiilere niçin kucak açıldığını, bilhassa de Yahudilerle Şiilerin ön planda tutulmasının sebebini idrak etmek da zor olsa gerek.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/yahudiler-ve-mehdi/feed/ 0 5352
Hazret-i Mehdi keramet sahibidir https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdi-keramet-sahibidir/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdi-keramet-sahibidir/#respond Sat, 04 May 2019 21:19:10 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5351

Sual: (Mehdi basit bir insandır, kerameti, harikulade halleri yoktur, bir meleğin, “Bu Mehdi’dir” demesi şeklinde bir şey olması imkansız. Bu tarz bir olay imtihana aykırıdır, insanoğlunun seçme iradesini kaldırır. Mehdi’nin geldiğinin gökten haber verilmesi, telefonla, radyo yada TV ile bildirilmesi anlama gelir) diyenlerin maksadı nedir? Kendilerini yada hocalarını mı Mehdi yapmak istiyorlar?
CEVAP
Kim bilir o maksatla söylüyorlardır. Hazret-i Mehdi’de birçok muhteşem vakalar görülecektir. Bu harikulade vakalar, imtihana aykırı değildir. Öyleki olsaydı, Peygamberlerin mucizelerini gören tüm müşrikler, derhal inanç ederdi. Her peygamberden mucize görüldüğü halde, inanmayanlar daha oldukça olmuştur. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hazret-i Mehdi’nin zuhurunun alametleri, Peygamber efendimizin peygamberliğinin bildirilmesinden ilkin ortaya çıkan irhasat gibidir. Nitekim Peygamber efendimiz ana rahmine fikir, yeryüzündeki tüm putlar yüzüstü düştü. Tüm şeytanlara işlerinden el çektirildi. Melekler, İblis’in tahtının altını üzerine getirerek, onu denize attılar ve ona kırk gün azap ettiler. Doğduğu gece, Kisra’nın sarayı sallandı, 14 kulesi düştü. Mecusilerin bin senedir sönmeyen ateşi söndü. Hazret-i Mehdi de, büyük bir zat olup, yardımıyla İslamiyet’e ve Müslümanlara üstün bir takviye hâsıl olacağından ve evliyalığının maddî ve manevî açıdan büyük bir tesiri bulunacağından, kendisi harikulade birçok keramete haiz olup, döneminde muhteşem alâmetler zuhur edecektir. Bu yüzden, Resulullahın irhasatı şeklinde muhteşem işler, Hazret-i Mehdi’nin zuhurundan ilkin de ortaya çıkarak, onun alametleri olacaktır. (2/68) [İrhasat, bir peygamberden, peygamberliği bildirilmeden ilkin meydana gelen harikulade [muhteşem] haller anlama gelir. İsa aleyhisselâmın beşikte hitabı, Muhammed aleyhisselama, ağaçların, taşların slm vermeleri şeklinde hâllere irhas denir. Hemen hemen peygamberlikleri bildirilmediği için, mucize denmez.]

Gene İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hindistan’da biri, Mehdi bulunduğunu iddia etmişti. Meşhur, hatta manası tevatür derecesine varmış birçok hadis-i şerifler, böylelerinin bu inanç ve sözlerini yalanlamaktadır. Birçok hadis-i şeriflerde, (Mehdi’nin başı hizasında bir bulut olacaktır. Buluttan bir melek, “Bu Mehdidir, sözünü dinleyiniz” diyecektir) buyuruldu. O halde insaf etsinler ki, bu alametler, o adamda var mıdır, yok mudur? Hazret-i Mehdi’nin daha birçok alametlerini, Peygamber efendimiz haber vermiştir. Ahmed ibni Hacer-i Mekki hazretleri (El-kavl-ül-muhtasar fi alamat-il-Mehdi) ismindeki kitabında, Hazret-i Mehdi’nin iki yüze yakın alametlerini yazmıştır. Geleceği bildirilen Mehdi’nin alametleri meydandayken, başkalarını Mehdi sananlar, ne kadar cahildir! (2/67)

İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiği bu hadis şerifte açıkça, Hazret-i Mehdi’nin zuhurunu, meleğin haber vereceği bildiriliyor. Melek için iyi mi olur da, telefon, radyo yada TV denebilir? Demek ki, tevilcilerden her şey beklenir. Nitekim melekler için (Doğa kuvvetleridir) diyen sapıklar da çıkmıştı. Buna, tevil yöntemiyle inkâr denir. Açıkça inkâr edemedikleri için, bu şekilde tevil ederek inkâr ediyorlar. Her şey bu şekilde tevil edilirse, ortada din diye bir şey kalmaz.

(El-kavl-ül-muhtasar fi alamat-il-Mehdi) kitabında bu hususta bildirilen birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Mehdi, çıkarken başlangıcında bir sarık olacak ve bir münadi, “Bu, Tanrı’ın halifesi olan Mehdi’dir, ona uyunuz” şeklinde nida edecektir.)

(Mehdi, başının üstünde, “Bu Mehdi’dir, ona uyunuz” şeklinde çağıran bir melek olmasına rağmen çıkacaktır.)

(Hiçbir tarafın kendisinden korunamayacağı bir fitne zuhur edecek. Bu fitne, çıkmış olduğu yerden derhal başka bir tarafa yayılacak ve bu durum, bir münadinin semadan seslenerek, “Ey insanoğlu, emîriniz artık Mehdi’dir” demesine kadar devam edecektir.)

(Mehdi’nin zuhuru Muharrem ayında olacak ve semadan gelen bir nida, “Bu, Tanrı’ın halifesi Mehdi’dir, ona uyunuz ve sözünü dinleyiniz” diyecektir.)

Bu tarz şeyleri hiçbir Ehl-i sünnet âlimi tevil etmemiş, İmam-ı a’zam hazretleri de, (Kıyamet alametlerinin hepsinin, hadis-i şerifte bildirildiği şeklinde, zamanı erişince aynen gerçekleşeceğine inanırız) buyurmuştur. (Fıkh-ı ekber)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdi-keramet-sahibidir/feed/ 0 5351
Hazret-i Mehdi gelecektir https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/hazret-i-mehdi-gelecektir/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/hazret-i-mehdi-gelecektir/#respond Fri, 03 May 2019 05:08:01 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5343

Sual: Mehdi hurafedir diyenler oluyor. Iyi mi yanıt verilebilir?
CEVAP
İbni Hacer-i Mekki, (Alamat-i Mehdi), imam-ı Süyuti, (El-bürhan) ve imam-ı Şarani (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi) kitabında iki yüze yakın, Hazret-i Mehdi’nin alameti bildirilmektedir. Hazret-i Mehdi için hurafe demek, ilme ihanettir, kıyamet alametidir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(Eshab-ı Kehf, Mehdi’nin yardımcıları olacak ve İsa bunun zamanında gökten inecek ve Deccal ile harb ederken, Mehdi, onunla birlikte olacaktır.) [İ.Süyuti]
(Yeryüzüne dört şahıs malik oldu. İkisi mümin Zülkarneyn ile Süleyman idi. İkisi kâfir, Nemrud ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak, benim evladımdan biri yeryüzüne malik olacaktır.)
[İ.Süyuti]
(Horasan tarafınca gelen siyah sancaklılara katılın. Onların içinde Tanrı’ın halifesi Mehdi vardır.)
[Hakim, İ.Ahmed, Deylemi]

(Iyi mi helak olur bir ümmet ki, başlangıcında ben, sonunda Meryem oğlu İsa ve ortasında da ehl-i beytimden Mehdi vardır.) [Hâkim, İ.Asakir]
(Şarktan çıkan bir grup, Mehdi’ye yardım ederler.)
[İbni Mace, Taberani]

(Mehdi çıkınca, Allahü teâlâ ona rahmetini indirir.) [İ.Ahmed, Hakim]
(Mehdi bendendir, yeryüzünü hak ve adaletle doldurur.)
[Ebu Davud]

(Dünyayı sövgü kaplamadıkça Mehdi gelmez.) [Mekt.Rabbani 2/68]

(Mehdi ulaşınca, bir bolluk olacak, ümmetim rahat edecektir.) [İbni Ebi Şeybe]

(Mehdi ehl-i beyttendir. Allahü teâlâ onu bir gecede olgunlaştırır.) [İbni Mace, İ.Ahmed]

(Deccal’ın yada Mehdi’nin geleceğine inanmayan kâfir olur.) [Favaid-il Ehbar – Şerh’is-Siyer]
(Mehdi, Kureyşten ve ehl-i beytimdendir.)
[İ.Ahmed, Baverdi]

(Mehdi benim soyumdandır.) [İbni Mace]

(Mehdi evladı Fatıma’dandır.) [Ebu Davud, Hakim]
(Mehdi, amcam Abbas’ın soyundandır.)
[İ.Asakir, Dare Kutni]

(Ya Abbas, senin soyundan bir genç dünyayı adaletle doldurur, İsa ile namaz kılar.) [Hatib, İbni Asakir, Dare Kutni] [Burada tenakuz [çelişki] yoktur. Abdülkadir-i Geylani hazretleri anne tarafınca seyyid, baba tarafınca şerif idi. Hazret-i Mehdi de, Hazret-i Fatıma’nın soyundan bir genç, Hazret-i Abbas’ın soyundan biri ile evlenince, her iki soydan da gelmiş olur.]

Hazret-i Ali, oğlu Hasanı gösterip, “Bu oğlumun neslinden biri çıkacak, dünyayı adaletle dolduracaktır” buyurdu. (Ebu Davud)

Kütüb-i sitteden Buhari, Müslim, Ebu Davud, İbni Mace, Tirmizi ve öteki hadis âlimlerinin bildirdikleri bu hadis-i şerifleri ve Ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamalarını akıl ve inanç sahibi asla kimse inkâr edemez. Tevil etmek de dinimize aykırıdır. Hepimiz dinin hükümlerini tevil etmeye kalkarsa ortada din diye bir şey kalmaz.

Hazret-i Mehdi ulaşınca
Sual:
Tam İlmihal’deki, (Hazret-i Mehdi, ahir zamanda dünyaya gelecektir. İsa aleyhisselamla buluşacak, mezhepleri kaldıracak, yalnız onun mezhebi kalacaktır) ifadesinden kasıt nedir?
CEVAP
Hazret-i Mehdi vardığında, hak mezheplerin hükmü unutulmuş olacak, bid’at mezhepleri ortalığı kaplayacak, ortada hak bir mezhep kalmayacaktır. Kısaca mezheplerin doğru detayları kalmayacak, bir tek adları kalıp, din düşmanları yada sapıklar tarafınca bu adlar kötüye kullanma edilecektir.

Hazret-i Mehdi, ictihad edecek, ictihadı Hanefi mezhebine uygun olacaktır. Aslına bakarsan İsa aleyhisselamın Hristiyanlığı yasak etmiş olduğu benzer biçimde, Hazret-i Mehdi de öteki bozuk fırkaları, bozuk mezhepleri yasak edecektir. Bozuk mezhepleri kaldıracağı için mezhepleri kaldıracak ifadesi kullanılmıştır.

Hazret-i Mehdi’nin üstünlüğü
Sual:
Hazret-i Mehdi, dört halifeden daha üstün müdür?
CEVAP
Kesinlikle değildir. Bu hususta İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Resulullahın vefatından bin yıl geçtikten sonrasında, ümmetinden gönderilen âlimlerin sayısı azsa da, İslamiyet’i tam kuvvetlendirmeleri için, oldukça yüksek olacaklardır. Resulullah efendimiz, hazret-i Mehdi’nin geleceğini haber vermiştir. Bin yıl sonrasında gelecektir. İsa aleyhisselam da, bin yıl sonrasında, gökten inecektir. Bin yıl sonrasında gelen Evliyanın yükseklikleri, Eshab-ı kiramın yüksekliklerine benzemektedir. Her ne kadar, Peygamberlerden sonrasında, en üstün insanoğlu Eshab-ı kiram ise de, sonrasında gelenler, bunlara fazlaca benzedikleri için, hangilerinin daha üstün oldukları anlaşılması imkansız benzer biçimde olmuştur. Kim bilir bunun içindir ki, Resulullah efendimiz, (Öncekiler mi daha üstündür, yoksa sonrakiler mi? Bilinemez) buyurdu. Yoksa (Öncekiler mi daha üstündür, yoksa sonrakiler mi, bilmiyorum) buyurmadı, zira hangilerinin daha üstün bulunduğunu elbet biliyordu. Bunun için, (En üstün olanlar, benim zamanımda bulunan Müslümanlardır) buyurmuştu, fakat fazlaca benzedikleri için, kuşku hâsıl olduğundan (Bilinemez) buyurdu.

Resulullah, Eshab-ı kiramın zamanından sonrasında, Tabiinin zamanının yüksek bulunduğunu bildirdi. Bundan sonrasında da Tebe-i tabiinin zamanının üstün bulunduğunu bildirdi. Bunların da, bin yıl sonrasında gelenlerden daha üstün oldukları anlaşıldı. Sonrasında gelenlerin, Eshab-ı kirama fazlaca benzemesi iyi mi olur denilirse, şu şekilde yanıt veririz ki, o iki asrın, bu son gelenlerden daha üstün olması, bir ihtimal onlarda Evliya sayısının fazlaca ve bid’at sahiplerinin azca olduğundan olabilir. Bunun için, sonrasında gelenler içinde birkaç Evliyanın, o iki asırda bulunan Evliyadan daha yüksek bulunduğunu söylemek, yanlış olmaz. Sözgelişi, hazret-i Mehdi böyledir, fakat Eshab-ı kiramın zamanı, her bakımdan, daha yüksektir. Bunun üstünde konuşmak bile lüzumsuzdur. Ilkin gelenler, onlardır. Naim Cennetinde yakîn olanlar onlardır. Başkalarının dağ kadar altın sadaka vermesi, onların bir avuç arpa vermesinin sevabına kavuşturamaz. Allahü teâlâ, dilediğini rahmetine kavuşturur. (1/209)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/hazret-i-mehdi-gelecektir/feed/ 0 5343