luzumsuz – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Mon, 29 Jul 2019 08:55:20 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.9 110917297 Hadislere lüzumsuz demek https://www.cennetinbahcesi.com/2019/07/29/hadislere-luzumsuz-demek/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/07/29/hadislere-luzumsuz-demek/#respond Mon, 29 Jul 2019 08:55:20 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5760

Sual: Bazı mezhepsizler, (Hadisler lüzumsuzdur, Kur’an yeter. Kur’anda olmayıp da, hadislerle bildirilen haramlara saygınlık edilmez) diyorlar. Bu sözler, sövgü değil mi?
CEVAP
Elbet, küfürdür. Bu şekilde söyleyenler, hadis-i şerifleri kabul etmedikleri şeklinde, âlimlerin (Küfürdür) diye verdiği fetvaları da kabul etmezler. (Kur’an yeter) derler. Tabiî Kur’andan da, Resulullah’ın ve âlimlerin anladıklarına değil, kendi anladıklarına uyarlar. Sonrasında da, (Tanrı bu şekilde diyor) yada (Kur’an bu şekilde yazıyor) diyerek kendi anlayışlarını Tanrı’ın emri şeklinde pazarlamaya çalışırlar.

Kur’an-ı kerimi toplayan Eshab-ı kiram olduğu şeklinde, hadis-i şerifleri toplayan ve nakleden de Eshab-ı kiramdır. Eshab-ı kiramdan kuşku etmek, Kur’an-ı kerimden de, kuşku etmeye neden olur. Eshab-ı kiramın hâşâ hadis uydurduğunu sanmak fazlaca tehlikelidir. Onların hepsinin cennetlik olduğu âyet-i kerimeyle bildiriliyor. Hadislerden, sahihlik yönünden kuşku değil de, bizzat hadislerin kendisini lüzumsuz görmek, (Resulüme uyun!) emrini inkâr olacağı için sövgü olur. Hâşâ Allahü teâlâ, (Resulüme uymayın, Kur’an size yeter) mi demiştir? Aksine Resulüne uyulmasını emretmiştir. (Tanrı ve Resulüne itaat edin!) mealinde fazlaca âyet-i kerime vardır. Bu âyetler iyi mi inkâr edilir? Bir de Resulüne uymak, ona itaat etmek Tanrı’a itaatten değişik değildir. Bir âyet-i kerime meali:
(Resule itaat eden, Tanrı’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

Resulullah’ın dine ilişkin her sözü vahye dayanır. Bir âyet-i kerime meali:
(O, kendiliğinden konuşmaz, her sözü vahye dayanır.) [Necm 3-4]

Tanrı’a inanan, iyi mi olur da, (Resulünün vahye dayanan sözlerine lüzum yoktur) diyebilir?

Allahü teâlâ, her peygambere tâbi olunmasını, ona uyulmasını emretmiştir. Bir âyet-i kerime meali:
(Biz her peygamberi kendisine itaat edilsin diye yolladık.) [Nisa 64]

Resulullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, Kur’an-ı kerimde bulamadığımız birçok şeyleri haram etmiş, birçok şeyleri de farz olarak bildirmiştir. İşte üç âyet-i kerime meali:
(O Peygamber, güzel, temiz şeyleri helâl; çirkin, kirli şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

(Kendilerine kitap verilenlerden, Tanrı’a ve âhiret gününe inanmayan, Tanrı’ın ve Resulünün haram etmiş olduğu şeyi haram tanımayan ve hak dini [İslamiyet’i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir hâlde kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29]

(Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]

(Yalnız Kur’an yeter) diyenler, bu âyetlere kesinlikle inanmıyorlar. İnansalar, (Hadisler lüzumsuz) demezler. Resulünün emrettiğini alıp, yasakladığından kaçarlar.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/07/29/hadislere-luzumsuz-demek/feed/ 0 5760
Allah’ın rahmeti lüzumsuz değildir https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/01/allahin-rahmeti-luzumsuz-degildir/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/01/allahin-rahmeti-luzumsuz-degildir/#respond Mon, 01 Apr 2019 00:57:22 +0000 İman ve İslam]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5189

Sual: Bir dost, “inanç etmek için kelime-i şehadetteki Muhammedün Resulullaha lüzum yok, la ilahe illallah demek yetişir” dedi. İslam’ın birinci şartında kelime-i şehadette Muhammedün Resulullah yok mudur? Amentü’nün sonunda, (Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü) demiyor muyuz? Bu şekilde inanç sahih midir? Kelime-i şehadetin manası nedir?
CEVAP
Kelime-i şehadetin manası şudur:
(Ben şehadet ederim ki, doğrusu görmüş benzer biçimde bilirim ve bildiririm ki, Tanrı’tan başka ilah yoktur. Ve gene şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür.)

Peygamberlere inanç, imanın şartıdır. Bunlardan birine bile inanmayan Müslüman olması imkansız. Örneğin Hazret-i Âdem peygamber değil diyen Müslüman değildir.

(Muhammedün Resulullaha lüzum yok) demek, İslamiyet’in bildirdiği şeylere inanmayın demenin başka şeklidir. Şundan dolayı, (Muhammedün Resulullaha lüzum yok) demek, hâşâ Allahü teâlâyı cahillikle itham etmek olur. Lüzum olmasaydı, Kelime-i şehadette, tehıyyatta, ezanda, âyet-i kerimelerde, hadis-i kudsilerde onlarca kere asla bildirilir miydi?

İnanmak
tabirinin bir manası da beğenmek anlamına gelir. Dinde bildirilen bir hususa inanılmış olduğu halde, beğenmeyenin imanı gider. Örneğin sünnet olan sakal-ı şerife inanılmış olduğu halde, beğenmeyen dinden çıkar. Nerde kaldı ki, dinin sahibini, peygamberini beğenmeyen müslüman olabilsin.

(Muhammedün Resulullaha lüzum yok) demek, Allah’ın rahmetine lüzum yok demek midir yoksa Tanrı’a da, Kur’ana da, Peygambere de inanmayın demek midir? Kur’an-ı kerim baştan sona kadar Resulullah efendimizi övmektedir. Bu konudaki üç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Biz seni âlemlere rahmet olarak yolladık.) [Enbiya 107]
(De ki, ey insanoğlu, ben, Allah’ın hepiniz için gönderilmiş olduğu Resulüyüm.)
[Araf 158]
(Biz seni tüm insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak yolladık; fakat insanların bir çok bunu bilmez.)
[Sebe 28]

Resule uymak şarttır
(Muhammedün Resulullaha lüzum yok) demek, Resulullaha uymaya lüzum yok demek midir? Allahü teâlâ onlarca kere, Muhammed aleyhisselama inanç edip uymayı emrediyor, uymayan Müslüman olması imkansız, kâfir olur buyuruyor. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Nur 54]
(De ki, “Tanrı’a ve Peygambere itaat edin! Eğer
[uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Elbet Tanrı kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]
(Tanrı ve Resulü, bir işte yargı verince, artık inanmış hanım ve adama, o işi kendi isteğine bakılırsa, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/01/allahin-rahmeti-luzumsuz-degildir/feed/ 0 5189