Müslümanlık, kadını en yüksek dereceye çıkarmıştır. İslamiyetin kadına verdiği değeri hiçbir din ve hiçbir düşünce vermemiştir. İslam, kadına erkek olan akrabadan fıtra verebilecek kadar zengin olanlardan, en yakın bulunanı bakmaya yükümlüdür. Kızın baba evinde nelere sahip ise, kocanın da bunları alması lazımdır. Kadının islamiyeti, imanını, farzlarını, ibadetlerini öğrenmesi farzdır. Baba veya zevcinin bunun öğretmesi şart olup, aksi takdirde büyük günahtır. Kadının bu sefer dışarda öğrenmesi lazım olur. Kadın, erkekten izin almadan bir yere gitmez iken, ilim öğrenmek için gidebilir. İslamiyetin ilme ne kadar değer verdiği buradan anlaşılabilir. Müslüman kadının ticaret, fen, sanat ve ziraatle ilgilenmesi veya bundan para kazanması haram ya da günah değildir. Yalnız bu işlerle meşgulken erkeklerin girmemesi ve de açık bir şekilde görünmemesi buyurulmuştur. Kadının yaptığı günahlardan, işlediği günahlara izin veren erkekleri de cezalandırılacaklardır. Kadının cennete girmesi de zor olmayıp, “Dört şeyi yapan, yani kocasına hıyanet etmeyen, beş vakit namaz kılan, oruç tutan ve başkasına açık olarak görünmeyen kadın cennete gidecektir” buyurulmuştur. Dinimizde dört bayan almaya emri yok yalnız izni vardır. Bunun da koşulları vardır. Bu koşulları taşımayan erkeğin birden fazla bayanla evlenmesi günahtır. Birinci şart, eşlerini rahat ettirecek kadar zengin olunmasıdır. Diğer şartlar ise fıkıh kitaplarında ayrıntıları ile ele alınmıştır.