imtihan – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Tue, 09 Jul 2019 17:40:26 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.9 110917297 İtaat, isyan ve imtihan https://www.cennetinbahcesi.com/2019/07/09/itaat-isyan-ve-imtihan/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/07/09/itaat-isyan-ve-imtihan/#respond Tue, 09 Jul 2019 17:40:26 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5666

Ateist diyor ki:
Sual:
Bir âyette her şeyin Tanrı’a itaat etmiş olduğu bildirilirken, öteki âyetlerde İblis’in itaat etmediği bildiriliyor. Bu bir çelişkidir. İşte âyetler:
Göklerde ve yerde olanlar hep Onundur. Hepsi Ona boyun eğmiştir. (Rum 26)
Ilkin sizi [ruhlarınızı] yarattık, sonrasında size biçim verdik [cisimlerinizi yarattık], sonrasında da meleklere, Âdem’e secde edin diye emrettik. İblis’in dışındakiler secde ettiler. O secde edenlerden olmadı. (Araf 11)
CEVAP
İtaat etmeyen milyonlarca insan var iken, (Hepsi ona boyun eğmiştir) denir mi? Demek buradaki boyun eğmek insanlarla ilgili değildir. Ay, güneş, yıldızlar, gezegenler boyun eğerek belli yörüngelerde hareket etmektedir. Doğa kanunu denilen vakalarda mevcut olan her şey, Rabbimize boyun eğmektedir. Burada boyun eğenlerin insan olduğu bildirilmiyor. Iyi mi bildirilir ki, sayısız insan dinsizdir.

İblis’in secde etmemesi, hemen hemen dünyada tek insan yok iken, insanlığın başlangıcında meydana gelmiştir. Melekler ve İblis imtihana tâbi tutulmuştur. Melekler imtihanı kazanmış, İblis yitirmiştir. Şimdi artık ne İblis, ne de melekler imtihan içinde değildir. Melekler günah işlemez. Şimdi imtihan içinde olan insanoğlu ve cinlerdir. İnsanlar da, cinler de itaat edip etmeyeceklerine dair imtihan için özgür bırakılmıştır. Özgür bırakılmazsa imtihanın önemi kalmaz.

İmtihan gereksiz mi?
Sual:
Bir ateist, (Tanrı, insanların Cennete yada Cehenneme gideceğini biliyorsa, onları imtihan etmesi gereksizdir. İmtihan bilinmeyen bir şeyi meydana çıkarmak için yapılır. İmtihana ne gerek var?) dedi. Benim aklıma da takıldı. İmtihan gereksiz mi?
CEVAP
Ateist, bunu Tanrı’a inanılmış olduğu için değil, yanıt veremezler de, Müslümanları zor duruma düşürürüm diye soruyor.

Allahü teâlâ imtihan etmeden de kullarının ne yapacağını, hangi günahları işleyeceğini elbet bilir. İmtihanı kendisi için yapmıyor, insanların kendi yaptıklarını kendilerine göstermek için yapıyor. Örnek olarak Allahü teâlâ, ateiste, (Ben ezelî ilmimle biliyorum ki, sen aslına bakarsanız inanmayacaktın, onun için seni Cehenneme attım) deseydi, ateist, (Kabahat işlemeden, imtihan edilmeden, beni cezalandırmak adaletsizliktir. Beni dünyaya gönder, iyi ameller işlerim) demez miydi? Ateistin ve öteki kâfirlerin bu şekilde diyememeleri için, onlar dünyaya getirilmiş, onlara akıl verilmiş, iyi fena yol gösterilmiş, kabirde ve âhirette sorulacak sorular açıkça bildirilmiş, itiraz edecek bir durum kalmamış oluyor. Kâfirler buna karşın, bir kurtuluş ümidiyle, mealen şöyleki diyecekler:
(Rableri huzurunda başları öne eğik, “Rabbimiz, gördük, duyduk, şimdi bizi dünyaya geri gönder de, iyi işler yapalım, artık kati olarak inandık” diyecekler.) [Secde 12]

(Ey Rabbimiz, bizlere azca bir süre ver, senin davetine uyup tâbi olalım.) [İbrahim 44)

Bunlara, (Siz dünyadan gelmiyor musunuz?) denecektir. Kurtuluş ümidi kalmayan kâfirler, (Keşke toprak olsaydık) diyeceklerdir. (Nebe 40)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/07/09/itaat-isyan-ve-imtihan/feed/ 0 5666
Kıyamet alametleri ve imtihan https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/kiyamet-alametleri-ve-imtihan/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/kiyamet-alametleri-ve-imtihan/#respond Fri, 03 May 2019 15:10:56 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5345

Sual: Bazıları, (Hepimiz bu dünyaya imtihan edilmek için gönderilmişiz. Bu imtihanı bozacak derecede açık deliller gelemez. Örnek olarak güneş batıdan doğmaz. İslamiyet’in batıdan yayılacağı diye tevil gerekir. Dabbet-ül-arz ise hadislerde bildirildiği şeklinde insanların alnına mühür vuran bir hayvan değil, AIDS hastalığının virüsü olarak tevil gerekir. Mehdi’nin geldiğini hepimiz bilmesi imkansız. Davul zurna ile gelecek değil. İsa’nın ve Mehdi’nin gelmesi şeklinde kıyamet alametleri ile ilgili tüm hadislerin senetleri sahih olsa da, Kur’anın ruhuna aykırıdır. Tüm hadisleri Kur’anın ruhuna uydurarak tevil etmek gerekir) diyorlar. Hem hadislerin senetleri sahih olsa da saygınlık edilmez derken, bir taraftan da onları tevil etmek gerekir deniyor. Bu bir çelişki değil mi?
CEVAP
(Senedi sahih olsa da saygınlık edilmez) demek, bu sözü Tanrı Resulü söylemiştir fakat yanlış söylemiştir anlama gelir. Senedi sahih olan meşhur hadis-i şeriflere inanmamak küfre kadar götürür. İkincisi, hadis âlimleri, hadislerin hâşâ Kur’ana aykırı bulunduğunu, imtihan için gönderildiğimizi bilememişler de, şimdiki türediler mi biliyor? Dini yıkmak için, âyetleri ve hadisleri yalan yanlış tevil etmeye çalışıyorlar.

Hadis-i şeriflerle bildirilen kıyamet alametleri niye imtihanı bozsun ki? Bir harikulade vaka olunca yada bir keramet görülünce ya da mucizeler meydana çıkınca imtihan bozulur mu? Din kitaplarında bildiriliyor ki, Peygamber efendimizin bin kadar mucizesi görülmüştür. Buna karşın Ebu Cehiller, Ebu Lehebler ve birçok müşrik inanç etmemiştir. Demek ki mucize ve keramet şeklinde vakalar imtihanı bozmuyor. Üstelik bunlar olunca inanç edin denmiyor ki, aksine imtihan müddetinin bittiğini, bundan sonrasında imanın kabul edilmeyeceği bildiriliyor.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbinin bazı âyetleri [alametleri] geldiği gün, ilkin inanç etmemiş yada imanında hayır kazanmamış olana, [o günkü] imanı yarar vermez.) [Enam 158]

Âyet-i kerimede bildirilen alametlerden üçünü Peygamber efendimiz şu şekilde açıklıyor:
(Güneş batıdan doğmadıkça, Kıyamet kopmaz. O süre hepimiz inanç ederse de imanı yarar vermez.) [Buhari, Müslim]
(Şu üç şey ortaya çıkınca, inanç etmemiş yada imanından hayır kazanmamış olana, imanı yarar vermez: Güneşin batıdan doğması, Deccal ve Dabbet-ül-arz.)
[Tirmizi]

Kıyamet alametlerinden güneşin batıdan doğmasını, Avrupa’nın Müslüman olması diye tevil etmeli diyorlar. Avrupa Müslüman olunca, inanç yarar vermez mi?

Güneşin batıdan doğması aklen de, ilmen de mümkündür. Tevile gereksinim yoktur. Allahü teâlâ, dünyayı şimdiki yörüngesinden çıkarır. Başka yörüngeye girer. Dönüşü değişince, güneş batıdan dünyaya gelen olarak görülür.

Peygamber efendimiz, o hadis-i şerifi Arabistan’da söylemiştir. Arabistan’a nazaran, Batı, Avrupa değildir, Afrika’dır. Afrika Müslüman olacak dense, birazcık daha azca yanlış olur. Türkiye’ye nazaran Avrupa Batı’dadır. Asya’ya nazaran de Türkiye Batı’dadır. Her ülkenin batısında başka bir ülke vardır. Batı’nın Müslüman olması demek, tüm dünyanın Müslüman olması anlama gelir. Batıda olmayan tek ülke yoktur. Bu sebeple dünya yuvarlaktır. Bu tevilin ne kadar mantıksız ve saçma olduğu meydandadır.

Hadisi-i şerifte, (Güneş Batı’dan doğunca tevbe kapısı kapanır, inanç edenin imanı yarar vermez) buyuruluyor. Şimdi, saçma tevile nazaran, Afrika yada Avrupa, ya da tüm dünya Müslüman olunca, tevbe kapısı niye kapansın ki? Tevbe kapısı kapalı, inanç edene imanı yarar vermiyor, bunlar iyi mi Müslüman olacak ki? Öyleki ya ötekine tevil kabul eden buna da bir kulp takabilir. Peygamber efendimizin hadisleri bulmaca bilmece şeklinde değildir. Müteşabih olanlar hariç, hepsi anlatıldığı gibidir, (Ben elma dersem, sen muz anla, ben koca karı dersem sen kız anla) cinsinden değildir. Hâşâ Resulullah efendimiz, bilmece şeklinde mi söz söylüyor?

Bunun şeklinde, (Salat, duadır, namaz diye bir şey yok) diyenler çıkmıştır. Tevil ederek dini yıkmaya çalışıyorlar.

AIDS hastalığına da, Kur’an-ı kerimde bildirilen hayvan bulunduğunu söylemek yanlıştır.

(O söz başlarına geldiği süre, [Kıyamet alametleri zuhur edince], onlara yerden bir hayvan çıkarırız, bu hayvan, onlara, insanların âyetlerimize kati bir inanç etmemiş olduklarını söyler.) [Neml 82, Tefsir-i Kurtubi]

Dabbet-ül-arz hakkında birçok hadis-i şerif vardır. (Feraid-ül fevaid), (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi), (Megaribüz süre) ve (El kavlül muhtasar fi alamatil Mehdil muntazar) isminde kitaplardaki hadis-i şeriflerden ikisi şu şekilde:
(Dabbet-ül arzın deve ayağı şeklinde dört ayağı ve kuş şeklinde kanatları vardır. Başı öküz başına, kulağı fil kulağına, kuyruğu ise, koç kuyruğuna benzer.)

(Dabbet-ül arz, asa-i Musa ile mümine dokunur, alnına “Cennetlik” yazılır, yüzü nurlanır. Kâfire, mührü Süleymanı vurur, “Cehennemlik” yazılır, yüzü simsiyah olur.)

Hazret-i Mehdi davul zurna ile gelmeyecek; fakat gökten bir melek bunu haber verecek ve tüm dünya duyacaktır. İki hadis-i şerif meali:
(Mehdi’nin başı hizasında bir bulut olacak, buluttan bir melek, “Bu Mehdidir, sözünü kulak verin” diyecektir.) [Ebu Nuaym]
(Ehl-i beytimden bir zat yeryüzüne başat olmadıkça kıyamet kopmaz. Onun alnı açıktır, kemer burunludur. Yeryüzü zulümle dolu iken, o, dünyayı adaletle doldurur. İdaresi yedi yıl sürer.)
[Müslim] (Mehdiyim diyenler geldi de hangisi dünyayı adaletle doldurdu?)

İmam-ı a’zam hazretleri buyuruyor ki:
Yecüc ve Mecüc’ün ortaya çıkması, güneşin batıdan doğması, Hazret-i İsa’nın gökten inmesi, Deccal’ın ve öteki kıyamet alametlerinin hepsi aynen hadis-i şerifte bildirildiği şeklinde, [tevilsiz olarak] zamanı ulaşınca gerçekleşeceğine inanırız. (Fıkhı ekber)

Kıyamet alametlerini tevil etmek, İmam-ı a’zamın sözüne aykırıdır. Hiçbir İslam âlimi kıyamet alametlerini tevil etmemiştir. Buna karşın tevil etmeye çalışmak, biz bunlara inanmıyoruz, fakat bunu da açıkça diyemiyoruz, demenin başka şeklidir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/kiyamet-alametleri-ve-imtihan/feed/ 0 5345