ibadeti – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Tue, 06 Aug 2019 02:19:51 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.9 110917297 Bid’at ehlinin ibadeti https://www.cennetinbahcesi.com/2019/08/06/bidat-ehlinin-ibadeti/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/08/06/bidat-ehlinin-ibadeti/#respond Tue, 06 Aug 2019 02:19:51 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5797

Sual: Bid’at ehlinin amelinin kabul olmayacağına dair hadis var mıdır? Bunun uydurma olmadığını iyi mi bileceğiz?
CEVAP
İctihad ictihadla nakzedilmediği benzer biçimde, bir âlim başka bir âlimin kitabındaki hadise uydurma demekle o hadis diğeri âlime gore de uydurma olmaz. Ek olarak birçok din adamı da sahih olmakla, kabul olmanın ne demek bulunduğunu bilmiyor. Aşağıdaki yazılardan bir kısmı bu mevzu ile ilgilidir. Bid’at ehlinin amelinin kabul olmayacağına dair birçok hadis-i şerif vardır. Bir tanesi şöyledir:
(Bir bid’at ehlinin namazı, orucu, haccı, umresi, cihadı, tevbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz, hamurdan [yağdan] kıl çıkar benzer biçimde, dinden çıkması kolay olur.) [İbni Mace]
Hadika
ve Berika’da (Bid’at ehlinin hiçbir ibadeti kabul olmaz) hadis-i şerifi açıklanırken, (İbadetleri sahih olur, fakat sevap verilmez) deniyor. Bid’at ehlinin ibadetleri sahih olsa da kabul olmaz. Kabul olmaz demek, sahih olmaz demek değildir. Sahih olur, fakat sevabı olmaz anlama gelir. (Redd-ül Muhtar)

Bir hadisin uydurma olup olmadığını imam-ı Buhari, imam-ı Müslim, imam-ı Gazali, imam-ı Rabbani benzer biçimde İslam âlimleri bilemiyorsa, biz iyi mi bileceğiz? Resulullahın vârisleri olan bu âlimler, sahih ile uydurma hadisi ayıramayacak kadar, bilgisiz mi? Veya kasten uydurma hadis alacak kadar din düşmanı mı? Dini tekrardan mi açıklayacağız? Mezhep imamlarımızı, hadis imamlarımızı, hâşâ biz mi sorguya çekeceğiz? Onlar dinimizi tamamlanmamış olarak mı tanıttılar? (Kasten bana izafe ederek yalan söyleyen, hadis uyduran, Cehennemdeki yerine hazırlansın) hadis-i şerifini bilmiyorlar mı yada biliyorlar da önemsemediklerinden dolayı mı uydurma hadisi kitaplarına alıyorlar? Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis var demek, Resulullahın vârislerine çirkin bir saldırıdır.

Seyyid Ahmed Tahtavi hazretleri buyurdu ki:
Tek kurtuluş fırkası olan Ehl-i sünnet vel-cemaate tâbi olun. Allahü teâlânın yardımı ve koruması ve tevfîkı bu fırkada olanlaradır, gazabı ve azabı da bu fırkadan ayrılanlaradır. Bu fırka-i naciyye, bugün dört mezhepte toplanmıştır. Bu zamanda, bu dört mezhepten birine uymayan, bid’at ehlidir ve Cehenneme gidecektir. (Dürr-ül-muhtar haşiyesi Zebayıh kısmı)

Şafii’de imam arkasında Fatiha okumak farz, Hanefi’de tahrimen mekruhtur. Değişik ictihad rahmet olduğundan ikisi de sevap alır. Sonrasında, ictihad ictihadla nakzedilemez. İmam-ı Şafii farz dedi diye Hanefiler Fatiha okuyamaz. Hanefiler de haram dedi diye Şafiiler bu ictihaddan vazgeçemez. Bundan dolayı müctehid hata ederse bir, isabet ederse iki sevap kazanır. Bir müctehid, başka bir müctehidin ictihadını nakzedemez. Hadis mevzusunda da böyledir. İmam-ı Şafii, bu hadis mevdudur dese, Hanefilerce de bu hadis mevdu olması imkansız.

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki:
Hadis ilminde müctehid bir âlim, bazı âlimlerin sahih söylediği bir hadise mevdu diyebilir. Müctehidin bu şekilde demesi; “Bu hadisi, Resulullah söylememiştir” anlamında değildir. Bu hadis benim usulüme gore doğrusu sahih olması için aradığım lüzumlu şartları taşımadığından hadis değil, uydurmadır; fakat başka müctehide gore hadis sahih olabilir anlama gelir. Değişik ictihadlar da aynen böyledir. Bana gore doğrusu elimdeki mevcut delillere gore doğrusu bu der; fakat değişik ictihadda bulunan müctehide söz söylemez. Birinin uydurma demeye yetkisi var ise, ötekinin de sahih demeye yetkisi vardır. Bunun için hiçbir Ehl-i sünnet âliminin kitabında uydurma hadis olmaz.

Salih amelin kıymeti
Sual:
İmam-ı Rabbani hazretleri, (Bid’at ehlinin yapmış olduğu ibadetler, çöpçülerin işlerine benzer. Çöpçüler herkesten daha oldukça çalışır, oldukça yorulur, ücretleri de herkesten aşağıdır. İslamiyet’e doğru uyanlar, mücevherci gibidir. Bunların işi azca, kazançları pek çoktur. Kimi zaman bir saatlik emekleri, yüz binlerce senenin kazancını hâsıl eder. Bunun sebebi, İslamiyet’e uygun amel ettikleri içindir. Hak teâlâ bunu oldukça beğenir) diyor. Burada çöpçülere hakaret edilmiyor mu? Bir de, emek harcamadan oldukça para kazanmak, insanları tembelliğe sürüklemez mi?
CEVAP
Verilen bu mesela çöpçüyü kötülemek yada sarrafı övmekle alakası yoktur. İmanı ve ameli muntazam olanların oldukça sevab alacağı, muntazam olmayanlarınsa, ellerine oldukça azca şey geçeceği bildiriliyor. Kolay anlaşılması için bu şekilde bir örnek gösteriliyor. Kuyumcu azca çalışır, oldukça kazanır; çöpçü oldukça çalışır, azca kazanır, o hâlde meydana getirilen iş doğru olmalı, deniyor. Çalışırken yorulma denmiyor. Bu durum, şu hadis-i şerifte oldukça güzel anlatılıyor:
(Vallahi billahi ki, bir kimse, Uhud Dağı kadar altın sadaka verse, Eshabımdan birinin, bir avuç kadar arpa sadakasının sevabına kavuşamaz.) [Buhârî]

Burada Eshab-ı kiram övülürken öteki insanoğlu kötülenmiş olmuyor. Eshab-ı kiramın kıymeti, büyüklüğü bildiriliyor. Biri yorulmadan azca miktar bir avuç arpa sadaka ediyor, ötekiler dağ kadar altın veriyor fakat sevap olarak azca alıyor. Sebebi şunlardır:
1- İtikatlarının muntazam olması, bid’at karışmaması,
2- Amellerinin muntazam olması, bid’at karışmaması.

Eshabı kiramın ek olarak sohbette bulunma şerefi var. Bu onur, onları oldukça yükseklere çıkarıyor, hepsinin cennetlik olmasına sebep oluyor.

İslamiyet’e uygun meydana getirilen ibadete, zikre, hayır hasenata nefis, şeytan karışamaz, doğrusu bu tarz şeyleri bozamaz, istediklerini elde edemezler. İslamiyet’e uygun yapılmayan her şeye ise, şeytan da karışır, nefis de karışır. Ona gece gündüz yakarma ettirirler, zikir çektirirler, ağlatırlar, sızlatırlar; hatta hapislere attırırlar, canını dahi verdirirler. O hep bu tarz şeyleri, makbul diye yapar, sonunda eline bir şey geçmediği benzer biçimde, (Vay ben ne yapmışım) diye kahrolur.

Bid’at ehlinin ameli
Sual:
Bir kimse Ehl-i sünnet değildir, sadece küfre düşürücü bid’ati de yoktur. Bu şekilde bir bid’at ehlinin yapmış olduğu ibadetler sahih midir?
CEVAP
Ehl-i sünnet itikadında olmayana bid’at ehli denir. Bid’at ehlinin yapmış olduğu ibadetler, sahih olduğu takdirde, borçtan ve azaptan kurtulursa da, vaat edilen sevablarına kavuşamaz. Ahirette, dünyada yapmış olduğu iyiliklerinin, hayrat ve hasenatının karşılığına kavuşamaz. Bunlara kavuşmak için, tevbe ederek imanını düzeltmesi gerekir. Ehl-i sünnet olmayanın imanı muntazam olmaz. İmanı bozuk olan kimse, Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşamaz. Onun rahmetinden, yardımından yoksun kalır. Rahatı, huzuru bulamaz. Bir hadis-i şerif meali:
(Bir bid’at ehlinin namazı, orucu, haccı, umresi, cihadı, tevbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz, hamurdan [yağdan] kıl çıkar benzer biçimde, dinden çıkması kolay olur.) [İbni Mace]

Hadika ve Berika’da (Bid’at ehlinin hiçbir ibadeti kabul olmaz) hadis-i şerifi açıklanırken, (İbadetleri sahih olur, fakat sevab verilmez) deniyor. Tevbesi kabul olmaz demek, amelini makbul bilip tevbe etmeyeceği içindir.

Fâsıkların ve bid’at ehlinin ibadetleri sahih olsa da kabul olmaz. Kabul olmaz demek, sahih olmaz demek değildir. Sahih olur, fakat sevabı olmaz anlama gelir. (Redd-ül-muhtar)

Bid’atlerine tevbe etmeyenler
Sual: İbni Mâce’nin kitabındaki bir hadiste, (Bid’at ehlinin namazı, orucu, haccı, umresi, cihadı, tevbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz, yağdan kıl çıkar benzer biçimde, dinden çıkması kolay olur) buyuruluyor. Azılı bir kâfirin bile tevbesi kabul edilirken, bid’at ehlinin tevbesi ve ibadetleri niye kabul olmuyor?
CEVAP
Bu mevzuda başka bir hadis-i şerif de şöyledir:
(Bid’at ehlinin tevbesi, bid’ati bırakana kadar kabul olmaz.) [Taberânî]

Demek ki bid’atini bırakırsa tevbesi kabul oluyor.

(Tevbesi kabul olmaz) demek, (Bid’at ehli, bid’at işlemekle sevab işlediğini, iyi bir iş yaptığını, dinin emrine uyduğunu sandığı için, tevbe etmeyi asla düşünmez) anlama gelir. Bid’atlerini bid’at olarak bilip tevbe etse, elbet kabul olur. (Eşiat-ül-lemeat)

(İbadeti kabul olmaz) ne anlama gelir?

Hadîka ve Berîka’da, (Bid’at ehlinin hiçbir ibadeti kabul olmaz) hadis-i şerifi açıklanırken, (İbadetleri sahih olur, fakat sevap verilmez) deniyor.

Bid’at ehlinin ibadetleri sahih olsa da, kabul olmaz. Kabul olmaz demek, sahih olmaz demek değildir. Sahih olur, fakat sevabı olmaz anlama gelir. (Redd-ül-muhtar)

İbni Mâce’nin bildirdiği hadis-i şerif, küfre yol açmayan bid’atler içindir. Bid’ati imanda ise, imanı bozuksa, onun esasen ibadetleri sahih de olmaz. İmanı bozuk bu şekilde kimseler kâfirdir. Bunun için, her çeşit bid’atten oldukça sakınmalıdır. Eskiden yazılmış Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerinin haricinde yazılan kitaplara, kendi anladığını esas alıp, (Kitap ve Sünnete gore yazdım) diyenlere saygınlık etmemelidir. Kitap ve Sünnetten kendi anladıklarımız değil, Ehl-i sünnet âlimlerinin anladıkları muteberdir. O hâlde din nakle dayanır. Nakle dayanmayan kitaplara, doğrusu Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından alınmayan bilgilere asla saygınlık edilmemelidir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/08/06/bidat-ehlinin-ibadeti/feed/ 0 5797
Gece ibadeti https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/22/gece-ibadeti/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/22/gece-ibadeti/#respond Sat, 22 Jun 2019 14:21:31 +0000 Dinimiz>İbadetlerimiz]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5584

Sual: Gece ibadeti bir tek namaz kılmak mıdır?
CEVAP
Hayır, her çeşit yakarma gece ibadeti olur. Sözgelişi, Kur’an-ı kerim okumak, ilim öğrenmek, kaza namazı kılmak, istigfar etmek, zikir çekmek, oruç tutmak için sahura kalkmak, kendisi yada başkaları için yakarma etmek niyetiyle, seher vakti uyanmak şeklinde şeyler, gece ibadetidir. Hangisi olursa olsun gece ibadetine çaba etmeli. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Gece yakarma etmeyi dikkatsizlik etmeyin! Bundan dolayı bu sizden önceki salihlerin âdetidir. Allahü teâlâya yakınlaştırır; kötülüklere, belalara mâni olur; günahlara kefarettir ve vücudu hastalıklardan korur.) [İbni Asakir]

(Gece bir süre ilim öğrenmek, tüm gece yakarma etmekten sevabdır.) [Beyhekî]
(Yatsıdan sonrasında Âmenerresulü’yü okuyana gece yakarma etmiş sevabı verilir.)
[Şir’a]

(Gece seher vaktinde meydana getirilen yakarma kabul olur.) [Tirmizî]

(Seher vakti Allahü teâlâ buyurur ki: İstigfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim. İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duasını kabul edeyim.) [Müslim]

Gece namazı oldukça faziletlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Seherde kılınan iki rekât namaz, dünya ve içindekilerden daha kıymetlidir.) [Deylemî]

(Farzlardan sonrasında en faziletli namaz, gece namazıdır.) [Müslim]

(Gündüz kaylule yaparak [biraz uyuyarak] teheccüde yardım edin!) [İbni Mace]

(Cennette öyleki çok önemli köşkler vardır ki, gece namazı kılanlara verilir.) [İbni Nasr]

(Gecenin sonunda kılınan iki rekât namaz, dünyadan ve dünyadakilerden hayırlıdır. Ümmetime zor gelmeseydi, teheccüdü farz kılardım.) [Müslim]

(Cebrail aleyhisselam, gece namazını o denli oldukça tavsiye etti ki, pek azca uyuyanların ümmetimin hayırlıları bulunduğunu anladım.) [Deylemî]

(Deve yada koyun sağımı kadar da olsa, gece namazı kılın!) [Ebu Nuaym]

(Müminin şerefi gece namazı kılmasındadır.) [Hatîb]

(Kış, müminin baharıdır. Gündüzleri kısadır, oruç meblağ; geceleri uzundur, yakarma eder.) [Beyhekî]

(Gece namazı kılmaya devam edenin yüzü güzelleşir.) [İbni Mace]

(Gece namazı kılmak kalbi parlatır.) [M. Ç. Yâr-i Güzin]

(Hepimiz uyurken, gece namazı kılmak, müminin derecesini yükseltir.) [Hatîb]

Gündüz uyumak
Sual:
Gece ibadeti yapmayanın gündüz uyuması uygun mudur?
CEVAP
Bir hastalığı yoksa, gece de kafi uyumuşsa, gündüz uyumak uygun değildir. Gece yakarma edilse de, gündüz iki kez uyumak mekruhtur. Kaylule yapmak yeterlidir.

Yersiz gülene, acıkmadan yiyecek yiyene, gece ibadeti yapmadan uyuyana Allahü teâlâ buğzeder. (İhya)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/22/gece-ibadeti/feed/ 0 5584
Günahkârın ibadeti https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/22/gunahkarin-ibadeti/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/22/gunahkarin-ibadeti/#respond Sat, 22 Jun 2019 09:19:06 +0000 Dinimiz>İbadetlerimiz]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5583

Sual: (Zani, zina ederken; içki içen, içkiyi içerken; hırsız, hırsızlık yaparken mümin değildir) hadis-i şerifi, günah işleyenlerin kâfir olacaklarını göstermiyor mu?
CEVAP
Hayır, kâfir olacaklarını göstermiyor. Âlimler, bunların kâmil mümin olmadıklarını gösterdiğini bildirdiler. Bunların imanları zayıftır, küfre düşmeleri kolay olur. (Fuhuş söz söyleyen, komşusu zararından güvenilir olmayan, komşusu aç iken tok olan mümin değildir) hadis-i şerifleri de böyledir. (Şu günahı işleyen Cennete giremez, Cehennemliktir, mümin değildir) demek, (O günahtan tevbe edilmezse, af yada şefaate uğramazsa, günahının cezasını çekmeden Cennete giremez) anlamına gelir. Bundan dolayı günah ile, imansızlık ayrı şeylerdir.

Günah ne kadar büyük olursa olsun, o günahı işleyen kâfir olmaz. Fakat hangi günah olursa olsun, günaha devam edenin kalbi kararır, küfre sürüklenir. Onun için her günahtan kaçmalıdır. İbadet yapmayan ve günah işleyen müslümana kâfir dememelidir.

İman vücuttaki baş gibidir
Ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamaları olmadan hadis-i şeriflerden, âyet-i kerimelerden yargı çıkarmak oldukca yanlış olur. Örnek olarak, (Bir mümini kasten öldüren Cehennemdedir) meâlindeki âyet-i kerimeyi İslam âlimleri, (Bir mümini, mümin olduğundan öldüren Cehennemliktir) şeklinde açıklamışlardır.

(İman, kalb ile onay, dil ile ikrar ve azalarla ameldir) sözünün manası ise şudur:
İnsanda inanç, vücuttaki baş şeklinde; el, kol şeklinde uzuvlar da ameller gibidir. Elsiz, kolsuz insan olursa da, başsız insan olmaz. Düzgüsel bir insan tanım edilirken, tüm azaları ile tanım edilir. İşte bunun şeklinde, kâmil mümin tanım edilirken, amel de dahil edilmiştir. Eli, ayağı kesik hiç kimseye, (yaşayan ölü) dedikleri şeklinde, büyük günah işleyene de, kâmil mümin değil manasına “mümin değildir” buyurulmuştur. [İhya]
İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
İbadetler, imandan parça değildir. Fakat ibadetler, imanın kemalini artırır. İmam-ı a’zam hazretleri, “İman artmaz ve azalmaz” buyurdu. Bundan dolayı inanç, kalbin tasdiki, kabul etmesi, inanması anlamına gelir. İnanmanın azı, bir çok olmaz. Azalan ve çoğalan inanışa, inanç denmez, zan ve vehim denir. Mümin büyük günah işlese de imanı gitmez, kâfir olmaz. (c.2, m.67)

İmanla ölen günahkâr müslüman, cezasını çektikten sonrasında Cennete gider. Sadece, bir kimse, (Cennete gitmek için amel koşul değildir) diyerek yakarma etmezse, işlediği günahlar kalbini karartır ve imanı gidebilir.

Allahü teâlânın var ve bir bulunduğunu ve Peygamber efendimiz ile bildirdiği ahkamı onay eden bir mümin, bu ahkama uymakta kusur ederek günah işlerse elbet üzülür. Günah işlemekle kâfir olmaz. Tanrı’ı ve Peygamberi tanımayan ve yapmış olduğu iyi işleri, Tanrı’ın emri olduğundan değil de, başka sebeple meydana getiren bir kimse, Tanrı’a kul olmayı bile kabul etmiyor. Bu ikisine karşı Allahü teâlânın muamelesi, elbet bir olmaz. Bundan dolayı biri suçlu ise de müslümandır. Diğeri iyi iş yapmış olsa da kâfirdir. (Hadika)

Sual:
İbadeti terk eden imansız mıdır?
CEVAP
Mutezile ile bazı bid’at fırkaları, (Amel, imandan parçadır) demişlerse de, amel, imanın parçası değildir. Küfrün zıddı inanç, günahın zıddı ise ibadettir. İmanı bırakan kâfir olur, ibadeti terk eden günahkâr olur. Amelsiz inanç makbuldür, imansız amel ise makbul değildir. Bayanların belirli hallerinde olduğu şeklinde, namaz, oruç şeklinde ibadetleri bırakmak caiz ve gerekirken imanı hiçbir vakit bırakmak caiz olmaz.

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Sapık fırkalar, (Onlar, inanç edip salih amel işlediler) mealindeki Rad suresinin 29.âyet-i kerimesini kanıt gösterip, (Amel imanın parçasıdır) dediler. Oysa bu ve aynı âyetler, amelin, imanın içinde değil, haricinde bulunduğunu gösterir. Eğer aksi olsaydı, (ve amilussalihat) sözü gereksiz yeniden edilmiş olurdu. Mutezile fırkasının, günah işleyenlerin sonsuz Cehennemde kalacağını söylemesi yanlıştır. Bundan dolayı hadis-i şerifte, (İkrar etmiş olduğu şeyi, inkâr etmeyen, kâfir olmaz) buyuruldu. Günah işleyen, onay etmiş olduğu imanın esaslarını inkâr etmiş olmaz. Ahirette yalnız imansızlara şefaat edilmez. Bu da, şefaat edilen günahkârların kâfir olmadığını gösterir. Hadis-i şerifte, (Büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim) buyuruldu. Ebüdderda hazretleri, (Ya Resulallah, zina ve hırsızlık eden de, şefaate kavuşacak mıdır?) diye sual etti. Sonucunda, (Evet zina ve hırsızlık edene de şefaat edeceğim) buyurdu. İman ile ölen hepimiz, er geç Cennete girer.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Günahı oldukca olan bir mümin, tevbe etmeden ölmüş ise, Allahü teâlâ dilerse, günahlarının hepsini affeder, dilerse günahları kadar azap eder; fakat sonunda gene Cennete koyar. Kurtulmayacak olan yalnız kâfirlerdir. Zerre kadar imanı olan kurtuluşa kavuşur. (Mektubat-ı Rabbani)

Sual: Haram yiyenin namazı ve öteki ibadetleri kabul olur mu? İçki içen kırk gün namaz kılmamalı mı?
CEVAP
Sahih olmakla kabul olmak ayrı şeydir. Her çeşit günahı işleyen kimsenin kıldığı namaz sahih olabilir; fakat kabul olmaz. Kısaca ahirette ona, “Niçin namaz kılmadın?” diye sual edilmez. Şartlarına uygun kılmışsa, namaz borcundan ve namaz kılmamak şeklinde büyük günahtan kurtulur. Fakat namazdan hasıl olacak büyük sevaba kavuşamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Duanın kabul olması için helal ye! Bir lokma haram yiyenin, kırk gün ibadetleri kabul olmaz.) [Taberani]

(On dirhemlik elbisenin bir dirhemlik kısmı haram kazançtan gelse, o elbise ile kılınan namaz kabul olmaz.) [İ.Ahmed]

(Şarap içenin namazı kırk gün kabul olmaz.) [Hakim]

Sarhoş iken kılınan namazlar sahih olsa da, kabul olmaz, şu demek oluyor ki sevabı olmaz. Kısaca, işlediği günahlar, kazanılmış olduğu sevapları alır götürür. Elinde sevabı kalmadığı için, sevap verilmez, sevabı olmaz deniyor. Yoksa sahih ve ihlaslı olan her ibadetin sevabı olur.

Yeniden edelim, (Namazı kabul olmaz) demek, namazı boşa gider demek değildir. Namaz borcundan kurtulur, fakat namaza ilişkin büyük sevaptan yoksun kalır. Namaza devam ederse, günahları bırakması kolaylaşır. Şu halde içki içen de namaza devam etmelidir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/22/gunahkarin-ibadeti/feed/ 0 5583