hazret – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Sat, 08 Jun 2019 04:14:51 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.9 110917297 Hazret-i İbrahim’e iftira ediyorlar https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/08/hazret-i-ibrahime-iftira-ediyorlar/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/08/hazret-i-ibrahime-iftira-ediyorlar/#respond Sat, 08 Jun 2019 04:14:51 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5515

Sual: Son günlerde İbrahimi dinler diye bir şey söyleniyor. Din kitaplarında bu şekilde bir tabir var mı?
CEVAP
Bu şekilde bir tabir yoktur. Yalnız semavi dinler tabiri geçer. Bunlar Hristiyanlığı ve Yahudiliği hak din benzer biçimde göstermeye çalışan misyonerlerin kurnaz bir oyunudur. İbrahimi dinler diye milleti toptan gayrimüslim halletmeye çalışıyorlar. Allahü teâlânın, İslamiyet’i göndererek yürürlükten kaldırdığı bozuk dinleri [Hristiyanlıkla Yahudiliği] yürürlüğe koymaya ve ehl-i kitap denilen gayrimüslimleri Müslüman göstermeye çaba ediyorlar.

Allahü teâlâ, o dinler bozulmuş olduğu için, son olarak İslam dinini göndermiştir. O dinler bozulmamış bile olsa, sonraki gelen din önceki dini nesh eder, yürürlükten kaldırır. Onun için Hristiyanlığı, Yahudiliği hak din benzer biçimde göstermeye çalışmakta, bir art niyet yoksa misyonerlerin tuzağına düşmekten başka şey değildir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(İbrahim, ne Yahudi, ne de Hristiyan idi; o, Tanrı’ı bir tanıyan doğru bir Müslüman idi; müşriklerden de değildi.) [Al-i İmran 67]

Tanrı bu şekilde buyuruyor, misyonerlerin uşakları, Hristiyanlık ve Yahudilik için, İbrahimi din diyor. İbrahim aleyhisselam Hristiyan yada Yahudi mi idi? Değilse ne diye ona bu şekilde iftira ediliyor?

İbrahimi dinler perdesi altında gayrimüslimlere kucak açanlar, şu âyete de aykırı hareket etmiş olur:

(Sen, onların dinine uymadıkça, Hristiyanlar ve Yahudiler senden hoşnut olmazlar. De ki “Doğru yol, sadece Tanrı’ın [bildirdiği İslamiyet] yoludur.”) [Bekara 120]

Şimdiki Yahudi ve Hristiyanlar, Muhammed aleyhisselama inanmadıkça, kısaca Müslüman olmadıkça sonsuz Cehennemliktir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Beni duyup da Peygamber olduğumu kabul etmeyen Yahudi ve Hristiyan, ne olursa olsun Cehenneme girecektir.) [Hâkim]

Bozulan dinler
Sual:
İslamiyet ulaşmadan önce Hicaz’daki insanların, sözgelişi Peygamber efendimizin kutsal ana babalarının, İbrahim aleyhisselamın dini üstüne oldukları kitaplarda yazılıdır. Niye İsa aleyhisselamın yada Musa aleyhisselamın diniyle değil de, bunlardan ilkin gelen İbrahim aleyhisselamın diniyle amel ediliyordu?
CEVAP
Bunun iki sebebi var:
1- Hazret-i Âdem’den beri gelen dinlerde, dinin adı, gönderilen peygamberin adıyla söylenirdi. Örneğin, Hazret-i Musa’nın dinine Musevilik, Hazret-i İsa’nın dinine İsevilik denirdi. Her peygamber, bir bölgeye, bir kavme gelirdi. O bölgenin, o kavmin peygamberi olurdu. Örneğin Hindistan’a gönderilen bir peygamber, ABD’daki yada Afrika’daki insanlara peygamber olarak gönderilmiyordu. Her ülkenin peygamberi ayrıydı. İslamiyet ise, cihanşümul [evrensel] olarak geldi. Bir bölgeye, bir ırka değil, tüm insanlığa, tüm dünyaya geldi.

Hicaz halkı bu yüzden Musa aleyhisselamın yada İsa aleyhisselamın dinine tâbi olmadılar, İbrahim aleyhisselamın dini üstüne devam ettiler.

2- İkinci bir sebep de, azca da olsa, Musevilik Yahudilik olarak, İsevilik de, Hristiyanlık olarak Hicaz’a ulaştığında, bu tarz şeyleri incelediler, bozuk bulunduğunu gördüler. Dini bilen insanoğlu, (Hak din bu şekilde olmaz) dediler. Bu yüzden Hicaz halkı benzer biçimde, Peygamber efendimizin anası ve babası da, İbrahim aleyhisselamın dinindeydi. Ondan sonra diriltilerek, Muhammed aleyhisselamın ümmetinden de oldular. Bu konudaki hadis-i şerif, Kurtubi’den naklen İbni Hacer-i Mekki hazretlerinin Nimet-ül-kübra kitabında da yazılıdır.

Sual: Peygamberlerden İbrahim aleyhisselamın getirmiş olduğu dinin adı neydi?
Yanıt: İbrahim aleyhisselama 90 yaşlarında peygamber olduğu bildirildi. Onun dini, Allahü teâlânın tek bulunduğunu bildiriyordu. Kur’an-ı kerimde Âl-i İmrân suresinin 67. âyetinde mealen; (İbrahim, Yahudi ve Hristiyan değildi. O Allahü teâlâya teveccüh etmiş [Hanîf] ve Ona teslim olmuş bir Müslüman idi) buyurulmuştur.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/08/hazret-i-ibrahime-iftira-ediyorlar/feed/ 0 5515
Hazret-i İsa’nın müjdesi https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/22/hazret-i-isanin-mujdesi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/22/hazret-i-isanin-mujdesi/#respond Wed, 22 May 2019 00:50:17 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5433

Sual: İncil’de Peygamber efendimizin geleceği bildirilmiş midir?
CEVAP
İsa aleyhisselamdan sonrasında, bir son Peygamber (aleyhissalatü vesselam) geleceği İncil’de bildirilmişti. Bu haber, tüm tahriflere karşın bugünkü bozuk İncillerde bile vardır. Yuhanna İncilinin 14.babının 16.âyetinde İsa aleyhisselam;
(Tanrı size, sizinle birlikte duracak bir teselli edici yollayacaktır)
demektedir.

26. âyetinde ise, (Bu hakiki tesellici size her şeyi öğretecek ve size benim öğrettiklerimi de hatırlatacaktır) demektedir.

16.babın 13.âyetinde ise, (O, size her hakikate yol gösterecektir. Zira O, size kendiliğinden bir şey söylemeyecek, fakat Tanrı’ın söylediklerini size bildirecektir) demektedir. [Hristiyanlar (Tesellici) kelimesini (Ruh) diye tercümede ısrar ederler.]

Bundan başka, Kitab-ı mukaddesin Eski Ahd (Tevrat) kısmında Arap ırkından bir Peygamber geleceği yazılıdır. Tesniyenin 18.babının 15.âyetinde, Musa aleyhisselamın İsraillilere, (Rab sizin için aranızdan, kardeşlerinizden benim benzer biçimde bir Peygamber “aleyhissalatü vesselam” çıkaracaktır) söylediği yazılıdır. Burada bahis mevzusu olan İsraillilerin kardeşleri, İsmaililer doğrusu Araplardır. İşte İncil’de ve Tevrat’ta yazılı olan ve Arap ırkından geleceği müjdelenen bu son Peygamber, Muhammed aleyhisselamdır.

1886 senesinde İstanbul’da Boyacıyan Agob matbaasında basılan Kitab-ı Mukaddesin Türkçe tercümesinin s.885’de, (O, ulaşınca dünyayı günah, salah ve yargı hususlarında ilzam edecektir) deniyor. Buradaki “O” nun Latince aslen, Paraclet yazılıdır. Bu kelime, teselli edici anlama gelir. Papazlar her şeye karşın, (benden sonrasında bir teselli edici gelecektir) ibaresini İncil’den kaldıramadı.

Pavlos’un yazdığı ve Hristiyanların Kitab-ı mukaddesten kabul ettikleri mektuplardan “Korintoslulara 1.mektubun, 13/ 8 de, (Peygamberler sona erecek, diller de kaybolacak [Latince gibi], ilim iptal olacak [Ortaçağ ilmi gibi], fakat O kâmil ulaşınca, yarım kalan ve kusurlu olan bilgiler ortadan kalkacaktır) deniliyor. [Bu yazı Türkçe Kitab-ı Mukaddeste de vardır.]

Barnabas İncilinde, Hazret-i İsa’nın, son Peygamberin geleceğini, isminin [Muhammed ile aynı manadaki] Ahmed olacağını) bildirdiği açıkça yazılıdır.
Bu İncilde Hazret-i İsa diyor ki:
Ben günah affedemem, günahları sadece Tanrı affeder. (71. bab),

Ben, Tanrı’ın resulünün yolunu hazırlamak için geldim. Bu Resul, sizden birkaç yıl sonrasında, İncil tahrif edilip hakiki inananların 30 şahıs kadar kalacağı bir zamanda gelecektir. O süre, Cenab-ı Hak, elçisini yollayacaktır. Onun başının üstünde beyaz bir bulut bulunur. O, putları kırar. Onun yardımıyla, insanoğlu Tanrı’ı tanır ve ben de hakiki olarak tanınırım.
(72. bab),

O resul güneyden gelecektir.
(96. bab),
O resulün adı Ahmed’dir. (97. bab)

Bu husus, Kur’an-ı kerimde de bildirilmektedir:
(Meryem oğlu İsa “Ey İsrailoğulları, benden ilkin gelmiş olan Tevrat’ı onay eden, benden sonrasında gelecek ve adı Ahmed olan bir Peygamberi müjdeleyen, size gönderilmiş bir Peygamberim” demişti. Sadece, o kendilerine apaçık delillerle [mucizelerle] ulaşınca, bu apaçık bir sihirdir dediler.) [Saf 6]

Gayrimüslimler, Peygamber efendimizin olağanüstü hallerine sihir dedikleri benzer biçimde, Hazret-i Musa ve Hazret-i İsa’nın olağanüstü hallerine de sihir demişlerdi.

Hazret-i İsa, son peygamber Muhammed aleyhisselamı müjdeleyince, havariler, Onun ümmetinin iyi mi olacağını sual ettiler. Hazret-i İsa da (Bizlerden sonrasında gelecek ümmet, âlim, hakim, takva ehli iyi insanlardır. Allahü teâlâdan gelen azca rızka razı olacaklar. Allahü teâlâ da, onların azca ameline razı olacaktır) buyurdu. Bu vasıfların hepsi Eshab-ı kiramda var idi. (Tibyan)

Nitekim Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Muhammed [aleyhisselam], Tanrı’ın peygamberidir, Onunla beraber bulunanların [Eshabın] hepsi, kâfirlere karşı çetin ve birbirlerine karşı merhametlidir. Onları rükuya varırken, secde ederken görürsün. Tanrı’tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üstüne dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Tanrı böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Tanrı, inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükafat vaad etmiştir.) [Feth 29]

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/22/hazret-i-isanin-mujdesi/feed/ 0 5433
Hazret-i Mehdi’nin mezhebi https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-mezhebi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-mezhebi/#respond Sun, 05 May 2019 17:24:02 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5355

Sual: Mevdudi, (Mehdi ortaya çıkınca, mezhep diye bir şey olmayacak. Mehdi, yaşamın ana problemlerinde derin nüfuza haiz, çağıl bir reformcu olacak. Mezhepleri kaldıracak. Fıkıh ve tasavvuf âlimleri, onun getireceği yeniliklere karşı feryat edecekler. O süre, bu dört mezhepten kurtulacağız) benzer biçimde şeyler söylüyormuş. Onun fanatikleri da aynısını söylüyorlar. Dört mezhep hak değil mi? Hak olan dört mezhebi Mehdi niye kaldıracak?
CEVAP
Mevdudi mezhepsizdir, onun sözü dinde senet değildir.

Hak kalkarsa yerine bâtıl gelir. Hak olan mezhep, kaldırılmaz. Mezhepleri kimse kaldırmayacaktır. Mezhepler dinin talimatıyla, Peygamber efendimizin talimatıyla ortaya çıkmıştır. Mezhep imamı demek, Peygamber efendimizin Kur’an-ı kerimden çıkardığı detayları, Eshab-ı kiramdan işiterek toplayan, kitaba geçiren büyük âlim anlama gelir. Bu ise, Resulullah’a ve Kur’an-ı kerime uymak anlama gelir. Eshab-ı kiram, Resulullah’tan işittiklerine uyardı. Kendi talebelerinden birine uymaya, kısaca dört mezhepten birinde olmalarına lüzum yoktu. Onların her biri, tüm detayları aslolan kaynağından alıyordu.

Birbirlerine sorarak da öğreniyorlardı. Hepsi, mezhep imamlarından daha oldukça âlim ve daha yüksek müctehid, kısaca mezhep sahibiydiler. Bir müctehidin mezhebi kendi mezhebidir. Bir müctehid olan Hazret-i Mehdi’nin mezhebi de, kendi mezhebidir.

Hazret-i Mehdi erişince, doğru İslam detayları unutulmuş ve ortadan kalkmış olacak. Hazret-i Mehdi Ehl-i sünnet bilgilerini tazeleyeceği süre, esasen İslam âlimi kalmamış olacak. Şu demek oluyor ki fıkıh ve tasavvuf âlimleri esasen kalmamış olacak. Dolayısıyla bu âlimler değil, ortalık mezhepsizlere kalmış olduğu için, onlar Hazret-i Mehdi’ye karşı koyacaklar, feryat edecekler. Hazret-i Mehdi, âlimleri değil, bu türedileri zararsız hâle getirecektir.

Hazret-i İsa da, Hazret-i Mehdi benzer biçimde ictihad edecektir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Muhammed Parisa hazretleri, Fusul-i sitte kitabında, (İsa aleyhisselam gökten inip, İmam-ı a’zam Ebu Hanife’nin mezhebine uygun ictihad edecek, onun helal söylediğine helal diyecek, haram söylediğine haram diyecektir) buyuruyor. (3/17)

Hazret-i Mehdi, İslamiyet’i yayacak. Resulullah’ın sünnetlerini ortaya çıkaracak. Bid’at işlemeye ve bid’atleri Müslümanlık olarak yaymaya alışmış olan Medine’deki din adamı, Mehdi’nin sözlerine şaşıp, (Bu adam bizim dinimizi yok etmek istiyor) diyecek. Hazret-i Mehdi, bu din adamının öldürülmesini emredecektir. (1/255)

Görüldüğü benzer biçimde, Hazret-i Mehdi ulaştığında, hak mezheplerin hükümleri unutulmuş olacak, bid’atler ortalığı kaplayacak, ortada hak bir mezhep kalmayacaktır. Hazret-i Mehdi de yaygınlaşan bu bâtıl mezhepleri, bid’atleri kaldıracaktır. Mezhepsizleri yok edecektir. Tüm bu bildirilenlere karşın, iyi mi olur da, Müslümanlar için rahmet olan dört hak mezhep ve fıkıh kitaplarında bildirilen hükümler, ictihadlar, öcü benzer biçimde gösterilip, (Mehdi erişince bunlardan kurtulacağız) diye mezhep düşmanlığı yapılabilir?

Hazret-i Mehdi erişince
Sual:
(Bir dinde bir sorun, mezhebin birine gore farz, ötekine gore haram olur mu? Mehdi erişince bu ihtilaflara son verecektir. Mehdi’nin bir an ilkin gelmesinin önemi buradan da anlaşılıyor) deniyor. Asırlardır hiçbir İslâm âlimi, dört hak mezhepteki değişik hükümlere itiraz etmemiştir. Mehdi niye hak mezhepleri kaldıracak ki?
CEVAP
Hazret-i Mehdi geldiği süre, dört hak mezhebi kaldırmayacaktır. (Kaldıracaktır) demek, dört hak mezhebin bâtıl bulunduğunu savlamak olur. Bu da asırlardır gelen İslâm âlimlerini yalanlamak olur. Hangi Ehl-i sünnet âlimi, dört mezhebin hak olmadığını söylemiştir?

Hak mezheplerdeki hükümlerin değişik olması, Peygamber efendimizin emrettiği bir rahmettir. Allahü teâlânın gönderilmiş olduğu dinlerin hepsi de, amel yönüyle farklıydı. Âdem aleyhisselamın diniyle Nuh aleyhisselamın, Musa aleyhisselamın dinleri farklıydı. Değişik olmaları hak din olmalarını engellemez. Örnek olarak şarap mubah iken son gönderilen dinde haram kılındı. Niye dinde yada mezheplerde değişik yargı var demek, Tanrı’ı suçlamak olur. Allahü teâlâ öyleki dilemiş, öyleki hükümler göndermiştir. Değişik ictihad da, kısaca değişik hükümler de dinimizin emridir.

Hazret-i Mehdi geldiği süre, hepimiz dinden uzaklaşmış, dört hak mezhebin hükümleri unutulmuş, bâtıl mezhepler ve bid’atler yayılmış olacak. Hazret-i Mehdi, hak mezhepleri ve dinin hükümlerini değil, bu bid’atleri ve bâtıl mezhepleri kaldıracak ve dinin hükümleri unutulmuş olduğu için ictihad edecektir. Yapacağı ictihadlar, Hanefî mezhebine uygun olacaktır. Hazret-i İsa da aynı şekilde ictihad edecektir.
Muhammed Parisa hazretleri, (Hazret-i İsa’nın yeryüzüne indirilmiş olduğu süre yapacağı ictihadlar, Hanefî mezhebindeki hükümlere uygun olacaktır) buyuruyor. (Füsul-i sitte)

Hak dinlerdeki değişik hükümler amelde olduğu benzer biçimde, dört hak mezhep arasındaki farklar da, itikatta değil ameldedir. Bu ise, Eshab-ı kiramın değişik ictihadı benzer biçimde rahmettir. İki hadis-i şerif meali:
(Ümmetimin [âlimlerinin] ihtilafı [farklı ictihadları] rahmettir.) [Deylemi]

(Âlim, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevab alır.) [Buhari]

Sahabenin yada öteki müctehidlerin ictihadlarında gerçeği bulma mecburiyeti yoktur. Gerçeği bulamasa da, isabet edemese de gene sevab kazanır. Bunlara uyan da sevab kazanır. Değişik içtihada dil uzatmak, dinî yıkmaktan başka şey değildir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-mezhebi/feed/ 0 5355
İmam-ı Rabbani ve Hazret-i Mehdi https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/imam-i-rabbani-ve-hazret-i-mehdi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/imam-i-rabbani-ve-hazret-i-mehdi/#respond Sun, 05 May 2019 12:20:46 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5354

Sual: İmam-ı Rabbani, Mehdi’nin Peygamberimizden bin yıl geçtikten sonrasında mı, yoksa kendisinden bin yıl sonrasında mı geleceğini bildirmiştir?
CEVAP
Kendisinden bin yıl sonrasında geleceğini bildirmiştir. Peygamber efendimizden bin yıl sonrası esasen, İmam-ı Rabbani hazretlerinin kendi zamanı oluyor. Peygamber efendimizden bin yıl sonrasında gelecek olsaydı, 400 yıl ilkin gelmiş olması gerekirdi. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hazret-i Mehdi çıkmadan ilkin doğu cihetinde, parlak bir kuyruklu yıldız dünyaya gelecektir. Bir yıldız dünyaya gelmiştir, fakat şunu bilmelidir ki, bu doğuşlar, Mehdi’nin zuhuru zamanında meydana gelecek olanlardan farklıdır, şu sebeple Mehdi’nin zuhuru ortaya çıkması, yüz senenin başlangıcında olacaktır. Şu an ise yüz senenin başını 18 yıl geçmiştir. (2/68) [Görüldüğü gibi, hicri yüzyıl başını 18 sene geçtiği için, bir yıldız da görüldüğü halde, kendi zamanında gelmesinin mümkün olmadığını açıkça bildiriyor. Günümüzde ise, yüzyıl başını 30 sene geçmiştir.]

Resulullahın vefatından bin yıl geçtikten sonrasında, ümmetinden gönderilen âlimlerin sayısı azca ise de, İslamiyet’i tam kuvvetlendirmeleri için, oldukça yüksek olacaklardır. Resulullah efendimiz, hazret-i Mehdi’nin teşrif edeceğini haber vermiştir. Bin yıl sonrasında gelecektir. İsa aleyhisselam da, bin yıl sonrasında, gökten inecektir. (1/209) [Burada açıkça, (Bin sene sonra gelecektir) deniyor, yani kendisinden bin sene sonra geleceği bildiriliyor. Şimdi gelecek olsaydı, İmam-ı Rabbani hazretleri, (Peygamberimizden 1500 sene sonra gelecek) diyemez miydi?]

Bu ümmetin sonu, Peygamberimizin vefatından bin yıl sonrasında, şu demek oluyor ki ikinci bin ile adım atmıştır, şu sebeple bin yıl geçmesiyle, insanlarda ve eşyada büyük değişim olur. Allahü teâlâ, bu dini kıyamete kadar değiştirmeyeceği için, ilk zamanda gelenlerin tazelikleri, kuvvetleri sondakilerde de görülmekte ve böylece ikinci bin başlangıcında İslamiyet’i kuvvetlendirmektedir. Bu sözümüzü kanıtlamak için, güçlü tanık olarak, hazret-i İsa ile hazret-i Mehdi’yi gösteririz. (1/261) [Burada da, bin sene geçtikçe İslamiyet’in kuvvetlendirileceği bildiriliyor. İkinci bin başında İslamiyet’i kuvvetlendiren, ikinci binin müceddidi olan, müceddid-i elf-i sani İmam-ı Rabbani hazretleridir. Kendisinden bin sene sonra, bu kuvvetlendirme işini ise hazret-i İsa ve hazret-i Mehdi yapacaktır.]

Ahmed Said Faruki hazretlerinin oğlu Muhammed Mazhar hazretleri de, İmam-ı Rabbani hazretlerinin yaşamını anlattığı kitabında buyuruyor ki:
Her yüz yıl başlangıcında bir müceddid şu demek oluyor ki dini kuvvetlendirici gelir, fakat yüz senede gelen müceddid ile, bin senede bir gelen müceddid içinde oldukça fark vardır. Yüzle bin içinde ne kadar fark var ise, bu iki müceddid içinde da o denli, hatta daha oldukça fark vardır. İmam-ı Rabbani hazretlerinin vakti şöyledir ki, eski ümmetler zamanında dünyanın zulmetle dolduğu yıllarda, ülülazm bir Peygamber gelir ve yeni bir din getirirdi. Ümmetlerin en hayırlısı, Muhammed aleyhisselamın ümmetidir. Bu ümmetin Peygamberi de, Peygamberlerin sonuncusudur. Bu ümmetin âlimleri, Benî İsrail’in Peygamberleri gibidir. Hadis-i şerifte, bu şekilde olduğu bildiriliyor. Bu ümmette âlimlerin varlığı kâfi görüldü. Bu şekilde bir vakitte, şu demek oluyor ki Peygamber efendimizden bin yıl sonrasında, marifeti tam, âlim ve ârif bir zat lazımdır ki, eski ümmetlerdeki ülülazm bir Peygamberin yerini tutsun. Zira bu ümmetin sonu, Peygamber efendimizin vefatından bin yıl sonradır, şu sebeple bin yıl geçmesinde büyük bir özellik ve işlerin değişmesinde güçlü tesirler vardır. Bu ümmette ve bu dinde değişim olmayacağına nazaran, şüphesiz geçmişlerdeki nispetin ve o sağlam yolun, sonrasında gelenlerde tekrardan kuvvetlenmesi zorunludur. Böylece, İmam-ı Rabbani hazretlerinin kutsal zatında, nübüvvet ve risaletin tüm üstünlüklerini toplayıp, bu yüksek makamla öbürlerinden ayırdılar. (Menakıb ve Makamat-i Ahmediyye-i Saidiyye)

Hazret-i Mehdi, İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiğine nazaran, kendisinden bin yıl sonrasında gelecek ve üçüncü binin müceddidi olacaktır. (F. Bilgiler)

Görüldüğü şeklinde, hiçbir âlim, (İmam-ı Rabbani hazretleri, hazret-i Mehdi’nin Peygamberimizden bin yıl sonrasında geleceğini bildiriyor) diye bir şey anlamamış; hepsi, Peygamber efendimizden bin yıl sonrasında gelecek olan müceddidin, İmam-ı Rabbani hazretleri bulunduğunu bildirmiştir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/imam-i-rabbani-ve-hazret-i-mehdi/feed/ 0 5354
Hazret-i Mehdi’nin alametleri https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-alametleri/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-alametleri/#respond Sun, 05 May 2019 07:20:16 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5353

Sual: Mehdi’nin alametleri çeşitli şekillerde tevil edilerek deniyor ki:
1- Medine, kent anlamına gelir. (Mehdi, Medine’de doğacak) demek, köyde değil, şehirde doğacak anlamına gelir. Ben şehirde doğduğuma gore, ne demek istediğimi anlarsınız.
2- (Mehdi, İsa ile beraber Deccal’ı öldürecek) demek, ateizmi yok edecekler anlamına gelir.
3- (Mehdi erişince semadan bir melek haber verecek) demek, insanoğlu birbirine telefon, radyo yada TV ile haber verecek anlamına gelir.
4- (Mehdi bid’atleri temizleyecek) demek, fıkıhçıların ictihad diyerek uydurmuş olduğu şeyleri ve dört mezhebi ortadan kaldıracak anlamına gelir.
5- (Mehdi’nin adı benim adımla, babasının adı da benim babamın adıyla aynı olacak) hadisinden maksat, adı Muhammed, babasının adı Abdullah olacak demek değildir. Mehdi’nin adı Peygamberin dedelerinden birinin adı da olabilir. Örnek olarak Haşim olabilir, İlyas olabilir, Adnan da olabilir.
6- Bilen pek yoksa da, Mehdi gelmiştir, 93 yıl sonrasında, Güneş’in Batıdan doğmasından sonrasında da İsa, Mehdi’nin arkasında namaz kılacak. Bundan 15 saat sonrasında da kıyamet kopacak.
7- Mehdi kararmış olan dünyayı aydınlatan bir güneştir ve aydınlatmaya da adım atmıştır. Mehdi güneş olduğuna gore, Güneş’in Batıdan doğması, Mehdi’nin çıkışı demek de olabilir.
Hepimiz aklına gore bu şekilde bir tevil yaparsa, dinin bildirdiklerine kim inanır ki?
CEVAP
Zırva tevil götürmez. Bu tevillerin hepsi yersizdir. Peygamber efendimizin hadis-i şerifleri, bulmaca, bilmece şeklinde değildir. Şu demek oluyor ki (Ben Medine dersem, siz Ankara, İzmir şeklinde bir kent anlayın, ben Muhammed dersem siz Haşim anlayın) cinsinden değildir. Hâşâ Resulullah efendimiz, bilmece şeklinde söz söylemez. Bu zırvalara özetlemek gerekirse yanıt verelim:
1- Bir hadis-i şerif meali:
(Medine halkından olan Mehdi, Mekke’ye gidecek. Mekke halkından bir kısmı ona gelecek ve istemediği halde onu evinden çıkarıp ona biat edecekler.) [Ebu Davud] (Burada açıkça, Medine halkından deniyor. Devamında da, Mekke’ye gidecek deniyor. Ne diye “Kent halkından” denilip de, sonrasında Mekke’ye gidecek densin?)

Hazret-i Ali’nin rivayeti de şöyledir:
(Mehdi, Medine’de dünyaya gelecektir.) [İ. Münavi] (Medine şehrinde doğmayacak olsa, ne diye Medine’de doğacak densin? Köyde ve şehirde doğmasının ne önemi var? Yukarıdaki hadis-i şerifte de, Medine’de doğup sonrasında Mekke’ye gideceği açıkça bildiriliyor.)

2- Bir hadis-i şerifte, Deccal’ın iyi mi çıkacağı da açıkça bildiriliyor. Hazret-i Mehdi Kudüs’e intikal ettiğinde, Deccal’ın çıktığını haber alacaklar deniyor. (Kitab-ul-Burhan fi alamat-i Mehdiyyi ahir-iz-zaman)

Bunun ateizmle ne ilgisi olabilir? Kudüs’e gittiğinde, ateizmin çıktığını mı haber alacak? Atalarımız boşuna, (Zırva tevil götürmez) dememişler.

3- Peygamber efendimiz, (Melek seslenecek) buyururken, tevilciler, telefon, radyo yada TV diyor. Bir hadis-i şerif meali:
(Mehdi’nin başı hizasında bir bulut olacaktır. Buluttan bir melek, “Bu Mehdi’dir, sözünü dinleyiniz” diyecektir.) [M. Rabbani]

4- Bu, fıkıh âlimlerine, müctehidlere yapılmış oldukca çirkin bir iftiradır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Benzetme ve ictihad, bid’at değildirler, şundan dolayı bunlar, âyet-i kerimelerin mânâlarını meydana çıkarırlar. Bu mânâlara başka bir şey eklemezler. (1/186)

Hazret-i Mehdi geldiği vakit, dört hak mezhebi kaldırmayacaktır. (Kaldıracaktır) demek, dört hak mezhebin bâtıl bulunduğunu savlamak olur. O vakit, dört hak mezhebin hükümleri unutulmuş, bâtıl mezhepler ve bid’atler yayılmış olacak. Hazret-i Mehdi ve Hazret-i İsa, hak mezhepleri ve dinin hükümlerini değil, bu bid’atleri ve bâtıl mezhepleri kaldıracak ve ictihad edecektir. Hatta ictihad ederek bildireceği hükümler, Hanefî mezhebine uygun olacaktır. Muhammed Parisa hazretleri buyuruyor ki:
İsa aleyhisselamın ictihad ile çıkaracağı tüm hükümler, Hanefi mezhebindeki hükümlere uygun olacaktır. (Füsul-i sitte)

5- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâ, kıyamet kopmadan ilkin, ehl-i beytimden birini yaratır ki, adı benim ismim şeklinde, babasının adı, benim babamın adı şeklinde olur. Ondan ilkin dünya zulümle doluyken, onun zamanında adaletle dolar.) [Ebu Davud, İ. Ahmed, Tirmizi, Taberani, Ebu Nuaym, İbni Ebi Şeybe]

Peygamber efendimiz açıkça isminin ve babasının isminin nasıl biteceğini bildirirken, iyi mi olur da, Mehdi’nin adı, Haşim, İlyas, Adnan yada öteki dedelerinden birinin adı olacak denebilir? Bu, açıkça hadis-i şerifi inkâr etmek değil midir?

6- Hem Mehdi geldi diyor, hem de 100 yıl sonrasında, güneş batıdan doğduktan sonrasında, Hazret-i İsa, Mehdi’nin arkasında namaz kılacak diyor. Mehdi, 40 yaşlarında zuhur edeceğine gore, tevilcilere gore, şimdi gelmiş olan Mehdi, 100 yıl sonrasında şu demek oluyor ki 150 yaşlarındayken mi Hazret-i İsa, Mehdi’nin arkasında namaz kılacak?

7- Hani Güneş 93 yıl sonrasında Batıdan doğacaktı? Bu alametlerin peş peşe olacağını yeni mi okudular ki, Dabbe çıktı dediklerine gore, Güneş’in Batıdan doğması için, acilen bir tevil bulmak zorunda mı kaldılar?

Görüldüğü şeklinde, bu iddia edilenlerin tamamı, dinimize aykırıdır. İmam-ı a’zam hazretleri de, tüm Ehl-i sünnet âlimleri şeklinde, bu tarz şeyleri tevil etmemiş, (Yecüc ve Mecüc’ün ortaya çıkması, Güneş’in Batıdan doğması, Hazret-i İsa’nın gökten inmesi, Deccal’ın gelmesi ve öteki kıyamet alametlerinin hepsinin, hadis-i şerifte bildirildiği şeklinde, zamanı erişince aynen gerçekleşeceğine inanırız) buyurmuştur. (Fıkh-ı ekber)

Mehdi’nin ayak sesleri
Sual:
Sünnî bir yazar, (Mehdi’nin ayak seslerini işitiyorum) diye bir yazı yazmış. Gelecek hakkında indî tahminlerde bulunmuş. İslâmiyet’in gümbür gümbür geleceğini söylemiş. Tarihte bu Mehdi meselesi, oldukca istismar edilmiştir. Her devirde Mehdi’nin geldiği, bugün yarın Kıyametin kopacağı açıklanmıştır. Fazlaca kimse de, kendinin Mehdi bulunduğunu açıklamıştır. Günümüzde de, her köşe başlangıcında mehdilik satan oldukca kimse vardır. Sünnî yazar da, söylenenlerden etkilenmişe benziyor. Acaba bu yazarın işittiği ayak sesleri kime ilişkin? Mezhepsizlerin, dinsizlerin ayak sesleri olmasın? Bu yazar, acaba sesleri ayırmakta güçlük mü çekiyor? Şundan dolayı âhir zamanda gün günü aratacak, dinsizlik çoğalacaktır. Nitekim (Her yüzyıl, evvelkinden daha fena olur, böylece Kıyamete kadar bozulur) hadis-i şerifi, kötülüğün ve küfrün gümbür gümbür yayılacağını göstermektedir. İkinci binin müceddidi İmam-ı Rabbânî hazretleridir. Üçüncü bin senenin müceddidi de Hazret-i Mehdi olacağına gore, İmam-ı Rabbânî hazretlerinden bin yıl sonrasında Mehdi gelmeyecek mi?
CEVAP
Evet, Hazret-i Mehdi’nin gelişine minimum 600 yıl daha vardır. Gelinceye kadar dinsizlikler, cinayetler, her çeşit fenalık yayılmaya devam edecektir. İstisna olarak bazı bölgelerde İslamiyet’e sarılanların olması hadis-i şerife aykırı değildir. Yukarıdaki hadis-i şerif, dünyada genel bozulmayı bildirmektedir. Mehdi’yim diyenlerin hiçbirine inanmamalı. Mehdi’nin alametleri sitemizde vesikalarıyla beraber vardır.

Hazret-i Mehdi erişince
Sual: Şeyh denilen biri, (Hazret-i Mehdi vardığında elektrik ve elektronikle çalışan hiçbir şey olmayacak, teknolojiyi tamamen kaldıracaktır) diyormuş. O şekilde bir şey var mı?
CEVAP
Ateistler ve yabancılar, bilhassa bu şekilde şeyhler yüzünden İslâmiyet’e ters bakıyorlar. Teknoloji İslâmiyet’e aykırı değildir, İslamiyet’in emrettiği bir ilimdir. Hazret-i Mehdi, İslâmiyet’e aykırı bir iş yapmayacaktır. Onun zamanında inecek olan Hazret-i İsa da, onunla birlikte İslâmiyet’i yayacaktır. İki hadis-i şerif:
(Eshab-ı Kehf, hazret-i Mehdi’nin yardımcıları olacak, İsa “aleyhisselam” da, bunun zamanında gökten inip Hazret-i Mehdi ile beraber, Deccal ile savaşacaktır.) [İ. Süyûtî]

(İsa “aleyhisselam”, âdil bir yargıcı olarak gökten inecek, İslam’dan başka her şeyi yasaklayacaktır.) [Buhârî]

Zamane şeyhleri, nakli esas almıyorlar, akıllarına geleni söylüyorlar. Kim bilir teknolojiyi İslam dışı bir şey sandıkları için, (Mehdi, İslam’a aykırı olan şeyleri kaldıracaktır) diyorlar. Nakli esas almayanların sözlerine saygınlık edilmez.

Hazret-i Mehdî’nin alametleri
Sual: Önceki zamanlarda olduğu şeklinde, zamanımızda da kendini “Mehdi” duyuru edenler oluyor. Geleceği bildirilen hazret-i Mehdi’nin bunlarla bir alakası var mıdır?
Yanıt:
Hazret-i Mehdi, ahir zamanda dünyaya gelecektir. Adı, Muhammed, babasının adı Abdullah’tır. Resûlullah efendimizin soyundan olacaktır. İsa aleyhisselâmla buluşacak, mezhepleri kaldıracak, yalnız onun mezhebi duracak, her yeri alacak, her yerde hakkaniyet olacak, Eshâb-ı Kehf, uyanıp mağaradan çıkarak, hazret-i Mehdi’nin askeri olacaktır. Bazı kimseler, büyük zannettikleri kimselere Mehdi demektedir. Hazret-i Mehdi’nin alametlerini Resûlullah efendimiz bildirmiştir. İbni Hacer-i Mekkî hazretlerinin Alâmet-ül-Mehdî kitabında ve İmâm-ı Süyûtî hazretlerinin Cüz’ün minel ehâdîs velâsâril vârideti fî alâmetil mehdî kitabında bunlardan iki yüze yakın alâmet yazılıdır. El-fütûhât-ül-islâmiyye kitabında diyor ki:
“Beklenilen Mehdi, hazret-i Fatıma’nın soyundan olacaktır. Mekke’de zuhur edecektir. O vakit, Müslümanlar halifesiz olacaktır. İstemediği hâlde, zorla halife yapılacaktır. Zuhur edeceği vakit, yaşı ve ömrü kati belli değildir.”

Hazret-i Mehdi çıkacağı vakit yeryüzünde halife bulunmayacağı ve Mehdiliklerini duyuru edenlerin Mehdi olmadıkları, buradan anlaşılmaktadır. İmâm-ı Rabbânî hazretleri, hazret-i Mehdi’nin Medine’deki sapık din adamlarını öldüreceğini yazmaktadır.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdinin-alametleri/feed/ 0 5353
Hazret-i Mehdi keramet sahibidir https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdi-keramet-sahibidir/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdi-keramet-sahibidir/#respond Sat, 04 May 2019 21:19:10 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5351

Sual: (Mehdi basit bir insandır, kerameti, harikulade halleri yoktur, bir meleğin, “Bu Mehdi’dir” demesi şeklinde bir şey olması imkansız. Bu tarz bir olay imtihana aykırıdır, insanoğlunun seçme iradesini kaldırır. Mehdi’nin geldiğinin gökten haber verilmesi, telefonla, radyo yada TV ile bildirilmesi anlama gelir) diyenlerin maksadı nedir? Kendilerini yada hocalarını mı Mehdi yapmak istiyorlar?
CEVAP
Kim bilir o maksatla söylüyorlardır. Hazret-i Mehdi’de birçok muhteşem vakalar görülecektir. Bu harikulade vakalar, imtihana aykırı değildir. Öyleki olsaydı, Peygamberlerin mucizelerini gören tüm müşrikler, derhal inanç ederdi. Her peygamberden mucize görüldüğü halde, inanmayanlar daha oldukça olmuştur. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hazret-i Mehdi’nin zuhurunun alametleri, Peygamber efendimizin peygamberliğinin bildirilmesinden ilkin ortaya çıkan irhasat gibidir. Nitekim Peygamber efendimiz ana rahmine fikir, yeryüzündeki tüm putlar yüzüstü düştü. Tüm şeytanlara işlerinden el çektirildi. Melekler, İblis’in tahtının altını üzerine getirerek, onu denize attılar ve ona kırk gün azap ettiler. Doğduğu gece, Kisra’nın sarayı sallandı, 14 kulesi düştü. Mecusilerin bin senedir sönmeyen ateşi söndü. Hazret-i Mehdi de, büyük bir zat olup, yardımıyla İslamiyet’e ve Müslümanlara üstün bir takviye hâsıl olacağından ve evliyalığının maddî ve manevî açıdan büyük bir tesiri bulunacağından, kendisi harikulade birçok keramete haiz olup, döneminde muhteşem alâmetler zuhur edecektir. Bu yüzden, Resulullahın irhasatı şeklinde muhteşem işler, Hazret-i Mehdi’nin zuhurundan ilkin de ortaya çıkarak, onun alametleri olacaktır. (2/68) [İrhasat, bir peygamberden, peygamberliği bildirilmeden ilkin meydana gelen harikulade [muhteşem] haller anlama gelir. İsa aleyhisselâmın beşikte hitabı, Muhammed aleyhisselama, ağaçların, taşların slm vermeleri şeklinde hâllere irhas denir. Hemen hemen peygamberlikleri bildirilmediği için, mucize denmez.]

Gene İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hindistan’da biri, Mehdi bulunduğunu iddia etmişti. Meşhur, hatta manası tevatür derecesine varmış birçok hadis-i şerifler, böylelerinin bu inanç ve sözlerini yalanlamaktadır. Birçok hadis-i şeriflerde, (Mehdi’nin başı hizasında bir bulut olacaktır. Buluttan bir melek, “Bu Mehdidir, sözünü dinleyiniz” diyecektir) buyuruldu. O halde insaf etsinler ki, bu alametler, o adamda var mıdır, yok mudur? Hazret-i Mehdi’nin daha birçok alametlerini, Peygamber efendimiz haber vermiştir. Ahmed ibni Hacer-i Mekki hazretleri (El-kavl-ül-muhtasar fi alamat-il-Mehdi) ismindeki kitabında, Hazret-i Mehdi’nin iki yüze yakın alametlerini yazmıştır. Geleceği bildirilen Mehdi’nin alametleri meydandayken, başkalarını Mehdi sananlar, ne kadar cahildir! (2/67)

İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiği bu hadis şerifte açıkça, Hazret-i Mehdi’nin zuhurunu, meleğin haber vereceği bildiriliyor. Melek için iyi mi olur da, telefon, radyo yada TV denebilir? Demek ki, tevilcilerden her şey beklenir. Nitekim melekler için (Doğa kuvvetleridir) diyen sapıklar da çıkmıştı. Buna, tevil yöntemiyle inkâr denir. Açıkça inkâr edemedikleri için, bu şekilde tevil ederek inkâr ediyorlar. Her şey bu şekilde tevil edilirse, ortada din diye bir şey kalmaz.

(El-kavl-ül-muhtasar fi alamat-il-Mehdi) kitabında bu hususta bildirilen birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Mehdi, çıkarken başlangıcında bir sarık olacak ve bir münadi, “Bu, Tanrı’ın halifesi olan Mehdi’dir, ona uyunuz” şeklinde nida edecektir.)

(Mehdi, başının üstünde, “Bu Mehdi’dir, ona uyunuz” şeklinde çağıran bir melek olmasına rağmen çıkacaktır.)

(Hiçbir tarafın kendisinden korunamayacağı bir fitne zuhur edecek. Bu fitne, çıkmış olduğu yerden derhal başka bir tarafa yayılacak ve bu durum, bir münadinin semadan seslenerek, “Ey insanoğlu, emîriniz artık Mehdi’dir” demesine kadar devam edecektir.)

(Mehdi’nin zuhuru Muharrem ayında olacak ve semadan gelen bir nida, “Bu, Tanrı’ın halifesi Mehdi’dir, ona uyunuz ve sözünü dinleyiniz” diyecektir.)

Bu tarz şeyleri hiçbir Ehl-i sünnet âlimi tevil etmemiş, İmam-ı a’zam hazretleri de, (Kıyamet alametlerinin hepsinin, hadis-i şerifte bildirildiği şeklinde, zamanı erişince aynen gerçekleşeceğine inanırız) buyurmuştur. (Fıkh-ı ekber)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/05/hazret-i-mehdi-keramet-sahibidir/feed/ 0 5351
Hazret-i Mehdi gelecektir https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/hazret-i-mehdi-gelecektir/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/hazret-i-mehdi-gelecektir/#respond Fri, 03 May 2019 05:08:01 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5343

Sual: Mehdi hurafedir diyenler oluyor. Iyi mi yanıt verilebilir?
CEVAP
İbni Hacer-i Mekki, (Alamat-i Mehdi), imam-ı Süyuti, (El-bürhan) ve imam-ı Şarani (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi) kitabında iki yüze yakın, Hazret-i Mehdi’nin alameti bildirilmektedir. Hazret-i Mehdi için hurafe demek, ilme ihanettir, kıyamet alametidir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(Eshab-ı Kehf, Mehdi’nin yardımcıları olacak ve İsa bunun zamanında gökten inecek ve Deccal ile harb ederken, Mehdi, onunla birlikte olacaktır.) [İ.Süyuti]
(Yeryüzüne dört şahıs malik oldu. İkisi mümin Zülkarneyn ile Süleyman idi. İkisi kâfir, Nemrud ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak, benim evladımdan biri yeryüzüne malik olacaktır.)
[İ.Süyuti]
(Horasan tarafınca gelen siyah sancaklılara katılın. Onların içinde Tanrı’ın halifesi Mehdi vardır.)
[Hakim, İ.Ahmed, Deylemi]

(Iyi mi helak olur bir ümmet ki, başlangıcında ben, sonunda Meryem oğlu İsa ve ortasında da ehl-i beytimden Mehdi vardır.) [Hâkim, İ.Asakir]
(Şarktan çıkan bir grup, Mehdi’ye yardım ederler.)
[İbni Mace, Taberani]

(Mehdi çıkınca, Allahü teâlâ ona rahmetini indirir.) [İ.Ahmed, Hakim]
(Mehdi bendendir, yeryüzünü hak ve adaletle doldurur.)
[Ebu Davud]

(Dünyayı sövgü kaplamadıkça Mehdi gelmez.) [Mekt.Rabbani 2/68]

(Mehdi ulaşınca, bir bolluk olacak, ümmetim rahat edecektir.) [İbni Ebi Şeybe]

(Mehdi ehl-i beyttendir. Allahü teâlâ onu bir gecede olgunlaştırır.) [İbni Mace, İ.Ahmed]

(Deccal’ın yada Mehdi’nin geleceğine inanmayan kâfir olur.) [Favaid-il Ehbar – Şerh’is-Siyer]
(Mehdi, Kureyşten ve ehl-i beytimdendir.)
[İ.Ahmed, Baverdi]

(Mehdi benim soyumdandır.) [İbni Mace]

(Mehdi evladı Fatıma’dandır.) [Ebu Davud, Hakim]
(Mehdi, amcam Abbas’ın soyundandır.)
[İ.Asakir, Dare Kutni]

(Ya Abbas, senin soyundan bir genç dünyayı adaletle doldurur, İsa ile namaz kılar.) [Hatib, İbni Asakir, Dare Kutni] [Burada tenakuz [çelişki] yoktur. Abdülkadir-i Geylani hazretleri anne tarafınca seyyid, baba tarafınca şerif idi. Hazret-i Mehdi de, Hazret-i Fatıma’nın soyundan bir genç, Hazret-i Abbas’ın soyundan biri ile evlenince, her iki soydan da gelmiş olur.]

Hazret-i Ali, oğlu Hasanı gösterip, “Bu oğlumun neslinden biri çıkacak, dünyayı adaletle dolduracaktır” buyurdu. (Ebu Davud)

Kütüb-i sitteden Buhari, Müslim, Ebu Davud, İbni Mace, Tirmizi ve öteki hadis âlimlerinin bildirdikleri bu hadis-i şerifleri ve Ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamalarını akıl ve inanç sahibi asla kimse inkâr edemez. Tevil etmek de dinimize aykırıdır. Hepimiz dinin hükümlerini tevil etmeye kalkarsa ortada din diye bir şey kalmaz.

Hazret-i Mehdi ulaşınca
Sual:
Tam İlmihal’deki, (Hazret-i Mehdi, ahir zamanda dünyaya gelecektir. İsa aleyhisselamla buluşacak, mezhepleri kaldıracak, yalnız onun mezhebi kalacaktır) ifadesinden kasıt nedir?
CEVAP
Hazret-i Mehdi vardığında, hak mezheplerin hükmü unutulmuş olacak, bid’at mezhepleri ortalığı kaplayacak, ortada hak bir mezhep kalmayacaktır. Kısaca mezheplerin doğru detayları kalmayacak, bir tek adları kalıp, din düşmanları yada sapıklar tarafınca bu adlar kötüye kullanma edilecektir.

Hazret-i Mehdi, ictihad edecek, ictihadı Hanefi mezhebine uygun olacaktır. Aslına bakarsan İsa aleyhisselamın Hristiyanlığı yasak etmiş olduğu benzer biçimde, Hazret-i Mehdi de öteki bozuk fırkaları, bozuk mezhepleri yasak edecektir. Bozuk mezhepleri kaldıracağı için mezhepleri kaldıracak ifadesi kullanılmıştır.

Hazret-i Mehdi’nin üstünlüğü
Sual:
Hazret-i Mehdi, dört halifeden daha üstün müdür?
CEVAP
Kesinlikle değildir. Bu hususta İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Resulullahın vefatından bin yıl geçtikten sonrasında, ümmetinden gönderilen âlimlerin sayısı azsa da, İslamiyet’i tam kuvvetlendirmeleri için, oldukça yüksek olacaklardır. Resulullah efendimiz, hazret-i Mehdi’nin geleceğini haber vermiştir. Bin yıl sonrasında gelecektir. İsa aleyhisselam da, bin yıl sonrasında, gökten inecektir. Bin yıl sonrasında gelen Evliyanın yükseklikleri, Eshab-ı kiramın yüksekliklerine benzemektedir. Her ne kadar, Peygamberlerden sonrasında, en üstün insanoğlu Eshab-ı kiram ise de, sonrasında gelenler, bunlara fazlaca benzedikleri için, hangilerinin daha üstün oldukları anlaşılması imkansız benzer biçimde olmuştur. Kim bilir bunun içindir ki, Resulullah efendimiz, (Öncekiler mi daha üstündür, yoksa sonrakiler mi? Bilinemez) buyurdu. Yoksa (Öncekiler mi daha üstündür, yoksa sonrakiler mi, bilmiyorum) buyurmadı, zira hangilerinin daha üstün bulunduğunu elbet biliyordu. Bunun için, (En üstün olanlar, benim zamanımda bulunan Müslümanlardır) buyurmuştu, fakat fazlaca benzedikleri için, kuşku hâsıl olduğundan (Bilinemez) buyurdu.

Resulullah, Eshab-ı kiramın zamanından sonrasında, Tabiinin zamanının yüksek bulunduğunu bildirdi. Bundan sonrasında da Tebe-i tabiinin zamanının üstün bulunduğunu bildirdi. Bunların da, bin yıl sonrasında gelenlerden daha üstün oldukları anlaşıldı. Sonrasında gelenlerin, Eshab-ı kirama fazlaca benzemesi iyi mi olur denilirse, şu şekilde yanıt veririz ki, o iki asrın, bu son gelenlerden daha üstün olması, bir ihtimal onlarda Evliya sayısının fazlaca ve bid’at sahiplerinin azca olduğundan olabilir. Bunun için, sonrasında gelenler içinde birkaç Evliyanın, o iki asırda bulunan Evliyadan daha yüksek bulunduğunu söylemek, yanlış olmaz. Sözgelişi, hazret-i Mehdi böyledir, fakat Eshab-ı kiramın zamanı, her bakımdan, daha yüksektir. Bunun üstünde konuşmak bile lüzumsuzdur. Ilkin gelenler, onlardır. Naim Cennetinde yakîn olanlar onlardır. Başkalarının dağ kadar altın sadaka vermesi, onların bir avuç arpa vermesinin sevabına kavuşturamaz. Allahü teâlâ, dilediğini rahmetine kavuşturur. (1/209)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/hazret-i-mehdi-gelecektir/feed/ 0 5343
Hazret-i İsa niçin gelecek? https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/hazret-i-isa-nicin-gelecek/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/hazret-i-isa-nicin-gelecek/#respond Fri, 03 May 2019 00:07:10 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5342

Sual: İsa, kıyamete yakın yine gelecek demek, (Peygamberimiz görevini yapamadı, İsa tamamlayacaktır) anlamına gelmez mi?
CEVAP
Bu şekilde bir iddia fazlaca çirkindir. Her peygamber görevini yapmıştır. Musa aleyhisselam, dinini yayarken, kardeşi Harun aleyhisselamın destek olmasını istemişti. Allahü teâlâ da, ona destek olarak, kardeşi Harun aleyhisselamı peygamber olarak göndermişti.

Eshab-ı kiram, dinimizin yayılmasına hizmet etmiş olduğu benzer biçimde, kıyamete kadar gelecek tüm âlimler de, dinimize hizmet etmeye devam edecektir. Bu hizmet, dinimizin emridir. Hâşâ bu, Peygamber efendimizin, görevini yapamadığını göstermez. Her Müslümanın elinden geldiği kadar bunun için emek harcaması, birinci vazifesidir. Bu hizmete Hazret-i Mehdi ve Eshab-ı Kehf de iştirak edecektir. İsa aleyhisselam da, Allahü teâlâdan Peygamber efendimize ümmet olmayı istemiş ve isteği kabul edilmiştir. Kıyamete yakın, peygamberlik vazifesi ile değil, bu ümmetin bir ferdi olarak gelecek ve İslamiyet’in yayılması için çalışacak, Hristiyanlık dahil, öteki tüm bâtıl dinleri kaldıracaktır. Bir âyet-i kerime meali:
(Elbet o [İsa aleyhisselamın Kıyamete yakın gökten inmesi], Kıyametin yaklaştığını gösteren bilgidir. Sakın bunda kuşku etmeyin! Bana tâbi olun; tek doğru yol budur.) [Zuhruf 61, Beydavi]
Resulullah efendimiz, bu âyet-i kerimeyi açıklayarak buyuruyor ki:

(Tanrı’a vallahi billahi ki, Meryem’in oğlu İsa, âdil bir yargıcı olarak gökten inecek, haçı kıracak, [Hristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ. Ebi Şeybe]

(İsa, inince evlenecek, bir oğlu olacak, kırk yıl kadar yaşayıp ölecek ve benim yanıma defnedilecektir.) [Tirmizi, Mevahib]

İsa aleyhisselam, (Deccal’ın çıkması Kıyamet alametidir. Ben gökten inip onu öldüreceğim) dedi. (Müslim, İ. Mace, Ebu Davud, İ. Ahmed, Taberani, İ. Süyuti, İ. Münavi, İ. Nevevi, Kenzil ummal, Mecmul zevaid)

Bu hadis-i şeriflerin asla birini, hiçbir Müslüman, inkâr etmez.

İslâm âlimleri Nebiler gibidir
Sual
: Peygamber efendimizden sonrasında, bir peygamber gelmeyeceğine nazaran, Hazret-i İsa’nın peygamber olarak gelmesi Kur’ana aykırı değil mi? Eskiden her bin senede yeni bir din ile bir resul gönderiliyormuş. Şimdi aradan bin yıl geçse de, Peygamberimizden sonrasında peygamber gönderilmemesinin hikmeti ne olabilir?
CEVAP
Hazret-i İsa, yeni bir peygamber olarak gelmeyecek, İslamiyet’i kuvvetlendirmek için gelecek. Hazret-i Mehdi de aynı görevle gelecek. Eskiden nebiler geliyor, Resullerin getirmiş olduğu dini kuvvetlendiriyordu. Muhammed aleyhisselamdan sonrasında gelen âlimler bu işi yapıyorlar. Onun için Peygamber efendimiz, (Ümmetimin âlimleri beni İsrail peygamberleri gibidir) buyurdu. (İmâm-ı Yâfiî, İmam-ı Rabbani, Abdülgani Nablusi, Neşr-ül-mehasin)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İsa aleyhisselam gökten inerek, ahir vakit Peygamberinin dinine uyunca, Onun hakîkati, kendi makamından yükselerek, Ona uyduğu için, hakîkat-i Muhammedînin makamına gelir. Onun dinini kuvvetlendirir. Bunun için, eski dinlerde, ülülazm Peygamberden sonrasında bin yıl içinde, yeni bir peygamber gönderilirdi. Bunlarla, o peygamberin dini kuvvetlendirilirdi. Onun dininin zamanı bitince, başka bir ülülazm Resul ile yeni bir din gönderilirdi. Muhammed aleyhisselam, Peygamberlerin sonuncusu olduğundan ve Onun dini asla değiştirilemeyeceği için, Onun ümmetinin âlimleri, nebiler benzer biçimde oldu. İslamiyet’i kuvvetlendirmek işi bunlara yaptırıldı. Resulullahın vefatından bin yıl geçtikten sonrasında, gelecek âlimlerin sayısı azca ise de, İslamiyet’i tam kuvvetlendirmeleri için, oldukça yüksek derecede olacaklardır. Bunlardan başka, ülülazm bir Peygambere de [Hazret-i İsa’ya da], Onun dinini kuvvetlendirme işi verildi. (1/209)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/03/hazret-i-isa-nicin-gelecek/feed/ 0 5342
Hazret-i İsa İslamiyet’i yayacak https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/02/hazret-i-isa-islamiyeti-yayacak/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/02/hazret-i-isa-islamiyeti-yayacak/#respond Thu, 02 May 2019 19:05:07 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5341

Sual: (Hazret-i İsa faaliyetine başladı. Yakında ortaya çıkınca, Hristiyanları ve Müslümanları dinsizliğe karşı birleştirecek. Böylece tüm dünyaya refah ve sulh gelecek. O süre Yahudi ve Hristiyanlar, kendi dinlerinde kalmakla birlikte, Peygamberimize de inanacaklar. Kendilerine Musevi Müslüman, İsevi Müslüman denecek. Mehdi’yi de, İsa’yı da hepimiz tanımayacak) diyenler var. Hristiyanlarla Müslümanları iyi mi birleştirecek? Müslümanları Hristiyan mı meydana getirecek?
CEVAP
Kesinlikle öyleki bir şey yok. Bu tamamen dinimize aykırıdır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Normal olarak, ehl-i kitap [Yahudi veya Hristiyan] olsun, müşrik olsun, tüm kâfirler Cehennem ateşindedir. Orada ebedî bırakılırlar. Onlar insanların en kötüsü, en şerlileridir.) [Beyyine 6; Kurtubi tefsiri]

Görüldüğü şeklinde, ehl-i kitabın doğrusu Yahudi ve Hristiyanların da kâfir oldukları, burada açıkça bildiriliyor. (İnsanların en kötüsü) ve (Cehenneme gidecek) denen kimselerle ortaklaşa iş yapılır mı asla? Allahü teâlâ, kâfirlerin birbirinin dostu bulunduğunu, onları dost edinmemek icap ettiğini açıkça bildiriyor. Bir âyet-i kerime meali:
(Ey inanç edenler, Yahudileri de, Hristiyanları da dost edinmeyin! Onlar, [İslam’a olan düşmanlıklarında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de onlardan [kâfir] olur. Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet etmez.) [Maide 51]

İslamiyet erişince, Hristiyanlık ve önceki tüm dinler nesh edilmiş, yürürlükten kaldırılmıştır. Hakiki Hristiyanlık da olsa, hakiki İncil ve Tevrat da bulunsa, bunlar artık geçerli değildir. Hakikisi geçerli olacak olsaydı, Allahü teâlâ İslamiyet’i göndermez, (Hakiki İsevilik şudur, İsevi dinine devam edin) derdi. Bu şekilde demeyip, (Hak din, yalnız İslamiyet’tir) buyurdu. (İslamiyet’ten başka din, kabul etmem) buyurdu. İslamiyet’in hükmünüyse, kıyamete kadar geçerli kıldı.

Hristiyanlar, tahrif edilmeyen İncil’i bulsalar, aynen İsa aleyhisselamın bildirdiği şeklinde yakarma etseler de, Muhammed aleyhisselamı hak peygamber ve Müslümanlığı hak din olarak kabul edip Müslüman olmadıkları müddetçe, sövgü suretiyle olurlar. Şu sebeple imanın altı şartından biri, tüm peygamberlere inanmaktır. Birini kabul etmeyen kâfir olur. Ehl-i kitab kâfirdir. Hoş gören çıksa da, kâfirlik asla hoş görülmez.

İsa aleyhisselam erişince, zemzemle şarabı, Hristiyanlarla Müslümanları birleştirmeyecek, aksine Hristiyanlığı ortadan kaldıracak, İslamiyet’in bir ferdi olarak Müslümanlığı yayacaktır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(İsa, benim dinim üstüne gelir.) [İ. Ahmed]

(İsa, âdil bir yargıcı olarak gökten inecek, haçı kıracak [Hristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz etini yasaklayacak], İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]

(Vallahi Meryem’in oğlu âdil bir yargıcı olarak inecek, haçı parçalayacak, domuzu öldürecek, kin, nefret ve haset ortadan kalkacaktır.) [Müslim]

Hakiki İncil’de Muhammed aleyhisselamın üstünlüklerini gören Hazret-i İsa, onun ümmetinden olmak için oldukça yalvardı, yakarma etti ve duası kabul edildi. Allahü teâlâ, Onu diri olarak, göğe yükseltti. Kıyamete yakın, Muhammed aleyhisselamın ümmeti olmak için yeryüzüne inecek, onun dinine uyacak ve onu yayacak, Hristiyanlık ve Yahudilik şeklinde bozuk dinleri kaldıracaktır. (H. L. O. İman)

Kitab-ül-vefa fi-fedail-il-Mustafa kitabında şöyleki yazıyor: Bigün Ka’bül-Ahbar, bir Yahudi âliminin ağladığını görmüş oldu. (Niçin ağlıyorsun?) diye sordu. Yahudi âlim söylemedi. Ka’b, (İstersen seni ağlatan şeyleri sana söyleyeyim) dedi. Yahudi âliminin, (Söyle) demesi üstüne, şöyleki dedi: (Musa aleyhisselam Tevrat’tan okuyarak: “Yâ Rabbi! Ben bir ümmet gördüm ki, onlar ümmetlerin hayırlısıdır. İman etmeleri için insanlara emr-i maruf ve nehy-i münker yaparlar. İlk ve son kitaba inanırlar. Deccal ile savaşırlar. Bu tarz şeyleri bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Bu tarz şeyleri dinleyen Yahudi âlimi, (Doğru söyledin yâ Ka’b) diyerek, onu onaylama etti. Ka’b dedi ki: (Musa aleyhisselam, “Yâ Rabbi, o ümmet, oldukça hamd eder. Bir iş yapmak isteyince inşallah derler. Onları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söyledin ya Ka’b) dedi. Gene Ka’b şöyleki devam etti: (Musa aleyhisselam Tevrat’a bakıp, “Yâ Rabbi, ben bir ümmet görüyorum ki, onlar yükseğe çıksa tekbir getirirler, alçak yere inseler hamd ederler. Onlar için yeryüzünün toprağı temiz kılındı. O toprakla necasetten ve hadesten, cünüplükten, suyla temizlendikleri şeklinde temizlenirler. Yeryüzü onların mescitleridir. Kısaca, nerede dilerlerse, orada yakarma ederler. Onları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söylüyorsun ey Ka’b) dedi. Gene şöyleki söyledi: (Musa aleyhisselam, Tevrat’ta görerek, “Yâ Rabbi, bir ümmet ki, onların Mushafları kalblerindedir. Namaz kılarken melekler şeklinde saf tutarlar. Mescitlerinde bal arısı şeklinde sesleri işitilir. Onlardan pek azı Cehenneme gider. Onları bana ümmet eyle” diye arz edince, Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söyledin yâ Ka’b) dedi. Musa aleyhisselam, Muhammed aleyhisselamın ümmetine verilen hayırları görünce, Onun ümmetinden olmak istedi. Allahü teâlâ onu teselli etti. (Şevahid-ün-nübüvve)

Dünyaya gelmiş olan 124 binden fazla Peygamberin en büyükleri, Muhammed aleyhisselama tâbi olmayı istemiştir. Musa aleyhisselam, Onun zamanında bulunsaydı, O büyüklüğü ile birlikte, Ona tâbi olmayı istedi. İsa aleyhisselamın gökten inip, Onun dini yolunda yürüyecektir. Onun ümmeti olan Müslümanlar, Ona tâbi oldukları için, tüm insanların hayırlısı ve en iyileri oldu. Cennete gireceklerin bir çok bunlar oldu ve Cennete herkesten ilkin gireceklerdir. (S. Ebediyye)

İslamiyet erişince, önceki tüm dinleri nesh etmiş, yürürlükten kaldırmıştır. İki dinli insan olmaz. Bir insan ya Müslüman’dır yada Musevi’dir veya İsevi’dir. Musevi Müslüman, İsevi Müslüman olmaz. Müslüman olmak için, bozuk, bâtıl dinlerden, doğrusu küfürden kaçınmak da şarttır.

Hazret-i Mehdi’yi ve Hazret-i İsa’yı hepimiz tanımaz demek de doğru değildir. O zamanki Müslümanlar, her ikisini de tanıyacaktır. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Mehdi’nin başı hizasında bir bulut olacak, buluttan bir melek, “Bu Mehdi’dir, sözünü kulak verin” diyecektir.) [Ebu Nuaym]

(İsa, Mehdi’nin arkasında namaz kılacaktır.) [İbni Hacer-i Mekki]

(İsa, benim yanıma yok olacaktır.) [Tirmizi]

Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Normal olarak o [Hazret-i İsa’nın Kıyamete yakın gökten inmesi], Kıyametin yaklaştığını gösteren bilgidir. Sakın bunda kuşku etmeyin!) [Zuhruf 61; Beydavi tefsiri]

Görüldüğü şeklinde, Hazret-i İsa’nın gelmesi kıyametin yaklaştığını gösterir, bunda kuşku etmeyin deniyor. Demek ki, hepimiz onun geldiğinden haberdar olacaktır. Bu kadar vesikalar varken, alametleri açıkça bildirilmişken, (Hazret-i Mehdi ve Hazret-i İsa geldi, onları oldukça azca kimse tanıyacak ve Hristiyanlarla ortaklaşa iş yapacaklar) demek, dinimize aykırıdır.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/02/hazret-i-isa-islamiyeti-yayacak/feed/ 0 5341
Hazret-i İsa gökten inecektir https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/02/hazret-i-isa-gokten-inecektir/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/02/hazret-i-isa-gokten-inecektir/#respond Thu, 02 May 2019 14:04:21 +0000 Ahiret gününe iman>Kıyamet alametleri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5340

Sual: Bir yazar, (İsa ölmüştür, yeniden gelemez) diyor. Bu hususta data verir misiniz?
CEVAP
Tefsirlere geçmeden ilkin, Nisa suresindeki iki âyetin mealine bakalım:
(Tanrı’ın resulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük dedikleri için Yahudileri lanetledik. Hâlbuki onlar İsa’yı öldürmediler, asmadılar da, öldürülen kimse kendilerine İsa şeklinde yayınlandı.
Onun hakkında ihtilafa düşenler tam bir kararsızlık içinde; bu mevzuda zandan başka hiçbir detayları yoktur ve kati olarak onu öldürmediler. Tersine Tanrı İsa’yı kendi nezdine kaldırmış kısaca himayesine almıştır.) [Nisa 157-158]

Allahü teâlâ, bu âyetlerde Hazret-i İsa’nın öldürülmediğini kati olarak bildiriyor. İleride gelecektir, kendi nezdinden maksat, göğe kaldırılmasıdır. Yoksa Tanrı mekândan münezzehtir, gökte değildir. Gökleri de O yaratmıştır. Yaratılan şey, yaratana mekân olması imkansız.

En iyi tefsir elbet Resulullah efendimizinkidir. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(On alamet çıkmadan kıyamet kopmaz. Biri İsa’nın gökten inmesidir.) [Müslim, E. Davud, Tirmizi, İbni Mace, Nesai, İ.Ahmed, Taberani, İ.Hibban, İ.Cerir]

(İsa, âdil bir yargıcı olarak gökten inecek, haçı kıracak
, [Hristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]

(İsa, yere inince evlenecek, bir oğlu olacak, kırk yıl kadar yaşayıp ölecek ve benim yanıma defnedilecektir.)
[Tirmizi, Mevahib]
(Benim dinim üstüne İsa gelir, Deccalı öldürür, sonrasında kıyamet kopar.)
[İ.Ahmed]
(İsa erişince Deccalı öldürür.)
[Müslim, İ.Ahmed, Taberani, Ruyani, Ziya el makdisi]

(İsa, Deccalı öldürdükten sonrasında iki şahıs içinde düşmanlık kalmaz.) [Müslim]
(Bir ümmet ki başlangıcında ben, sonunda İsa gelir. Tanrı onları hor etmez.)
[Hâkim, Ebu Nuaym]

(Ne mutlu İsa indikten sonraki hayata…) [E.Nuaym]

(Ahir zamanda İsa indikten sonraki yaşam ne güzeldir. Yağmur yağdırması için gökyüzüne, nebat bitirmesi için yeryüzüne izin verilir. Tohumu düz bir taşa ekersen yeşerir. Bir şahıs aslanın yanından geçer aslan ona zarar vermez. Yılana basar da, onu sokmaz. İnsanlar içinde çıkar mücadelesi, karşılıklı haset ve kin olmaz.) [Ebu Said-en-Nakkaş]
(İsa, âdil bir yargıcı olarak indirilmiş olduğu vakit kin, nefret ve haset kalkacaktır.)
[Müslim]
(İsa benim yanıma yok olacaktır.) [Tirmizi]

Öldürülen ona benzetildi
Ilkin kolay bulunması bakımından Tibyan tefsirine bakalım:

Nisa suresinin 157 ve 158. âyeti tefsir edilirken, Hazret-i İsa’nın öldürülmediği, asılmadığı, öldürülenin ona benzetildiği ve Hazret-i İsa’nın ref edilmiş olduğu, kısaca göğe kaldırıldığı bildirilmektedir. (Tibyan c.1,s.365)

Al-i imran suresinin 55. âyetinin tefsirinde ise şu şekilde buyuruluyor:
(Hazret-i İsa diri olarak göğe kaldırıldı. Buhari ve Müslim’in rivayet etmiş olduğu hadiste, Hazret-i İsa, kıyamete yakın yere inecek, İslamiyetle hükmedecek, Deccalı, domuzu öldürecek ve haçı kıracaktır. Yeryüzünde 7 yıl, başka bir rivayette 40 yıl duracak ve vefat ederek cenaze namazı kılınacaktır. 40 yıl dünyada kalmış olduğu ömrü olabilir. Göğe kaldırılmadan ilkin 33, gökten indikten sonrasında da 7 yıl kalacaktır. Toplamı 40 tır. (Tibyan c.1, s.233)

Zuhruf suresi 61. âyetinin tefsirinde ise şu şekilde buyuruluyor:
İsa aleyhisselamın inmesi kıyamet alametidir. (Tibyan c.4, s.137)

Türkçe meallerin en kıymetlisi kabul edilen Hasan Basri Çantay’ın mealinde, Nisa suresinin 157 ve 158. âyetinde diyor ki:
Hazret-i İsa öldürülmedi, asılmadı, öldürülen ona benzetildi ve Hazret-i İsa göğe kaldırıldı. Bu Celaleyn tefsirinden alınmıştır. (Kur’an-ı başat ve meal-i kerim c.1, s150)

Al-i imran suresinin 55. âyetinin tefsirinde ise diyor ki:
(O vakit Tanrı, şu şekilde demişti: Seni öldürecek olan onlar değil, benim, seni kendime yükseltip kaldıracağım, kısaca himayeme alacağım.) Dip notunda ise, (Hazret-i İsa, Nisa suresinin 157 ve 158. âyetine gore, düşmanları tarafınca öldürülmemiş, Tanrı onu ruhu ve cesedi ile beraber, yükseltip kaldırmıştır.) Buhari ve Müslim’deki, Kıyamete yakın ineceğini bildiren hadis-i şerif nakledilmiş ve “Bu hususta sahih başka haberler de var” denmektedir. (Kur’an-ı başat ve meal-i kerim c.1, s.92)

Zuhruf suresi 61. âyetinin tefsirinde ise, Hazret-i İsa’nın inmesinin kıyamet alametlerinden olduğu bildirilmektedir. Dipnotta ise, bu detayları Beydavi, Celaleyn ve Medarik’ten almış olduğu bildirilmektedir. İbni Abbas hazretlerinin, (Hazret-i İsa’nın nüzulü (yere inmesi), kıyamet alametlerindendir) ifadesine de yer verilmiştir. Buhari ve Müslim’deki Hazret-i İsa’nın ineceğini bildiren hadis-i şerif de ilave edilmiştir. (Kur’an-ı başat ve meal-i kerim c.3, s.900)

İmam-ı Kurtubi, El-camiu liahkamil Kur’an isminde eserinde diyor ki: Zuhruf süresi 61. âyetinde O muhakkak kıyamet bilgisidir, alametidir ondan kuşku etmeyin buyuruluyor. İbni Abbas, Mücahid, Dahhak, Elsediy ve Katade gene buyurdu ki: Deccalın da kıyamet alametlerinden olduğu şeklinde âyet-i kerime Hazret-i İsa’nın çıkışının da kıyamet alametlerinden bulunduğunu bildirir. Zira Allahü teâlâ onu kıyametin kopmasından ilkin gökten indirecektir. İbni Abbas, Ebu Hüreyre, Katade, Malik bin Dinar ve Dahhak alamet olarak bildirdiler. İbni Mesud dedi ki: Resulullah miraca çıkarken Hazret-i İsa’yı görmüş oldu. Hazret-i İsa (Kıyamet alameti Deccalın çıkmasıdır, ben inip onu öldüreceğim) dedi. Deccal çıkmış olduğu an Allahü teâlâ İsa’yı gönderir onu koklayan kâfirin nefesi kesilip ölür ve Deccalı öldürür. (Müslim, İbni Mace, Ebu Davud, İ. Ahmed, Taberani, Suyuti, İ. Münavi, Nevevi, Kenzil ummal, Mecmul zevaid)

Yahudi dönmesinin sualleri
Polonyalı Yahudi dönmesi M.Esed’in, internetteki şu suallerine bir yanıt verir misiniz?

Sual: 1- İsa’nın yeniden dünyaya gelmesi, Kur’an ile çelişmiyor mu? Son peygamber olan Muhammed’den sonrasında İsa gelemez. Eğer gelirse son peygamber İsa olmaz mı? Eğer İsa peygamber olarak gelmeyecek denirse, o vakit da İsa’nın peygamberliği inkâr edilmiş olmaz mı?
CEVAP
Bir Müslüman, İsa yada Muhammed diye konuşmaz. Aleyhisselam der yada en azından hazret kelimesini kullanır. Bu ifadeler dönmemiş bulunduğunu, kısaca Yahudiliğe devam ettiğini göstermez mi? Hazret-i İsa son peygamber olarak değil, son peygamber Muhammed aleyhisselamın dinine hizmet etmek suretiyle peygamber olarak gelecektir. Bir peygamber, başka peygamberin dinini yayabilir. Örneğin Harun aleyhisselam, Musa aleyhisselamın dinini, Yahya aleyhisselam Hazret-i İsa’nın dinini yaymak suretiyle peygamber olarak gönderilmiştir.

Sual: 2-
İsa erişince Kur’anı inkâr etmeyeceğine gore, kendisinin peygamber bulunduğunu bildiren âyetlere de inanacaktır. Bu durumda Muhammed’in son peygamber oluşunu inkâr etmiş olmaz mı?
CEVAP
Hâşâ Hazret-i İsa, kendisinin peygamber bulunduğunu niye inkâr edecek ki? (Ben Tanrı’ın peygamberi İsa’yım, son peygamber Muhammed aleyhisselamın dinine hizmet etmek suretiyle Allahü teâlâ beni göndermiştir) diyecektir.

Sual: 3-
Hadis kitaplarınızın iddia etmiş olduğu şeklinde İsa dünyaya yeniden gelse, kendisinin peygamber olduğuna dair Kur’an âyetlerine inanacak mı?
CEVAP
Hadis kitaplarınız diyorsunuz, hadis kitapları sizin değil mi? Tanrı’ı kabul eden Resulünün sözlerini kabul etmez mi? Senin hakkaten dönme olmadığın anlaşılmaktadır. Hâşâ Hazret-i İsa, Kur’an âyetlerine niye inanmasın ki? Onları yaymak için gelecektir.

Sual: 4-
İsa peygamber dünyaya yeniden gelse, Muhammed, son peygamber unvanını koruyabilir mi?
CEVAP
Daha da kuvvetlenir. Son peygamber Muhammed aleyhisselamın dinini yaymak suretiyle geldim demesi, İslamiyet’e hizmet etmesi, kendisine, annesine ve yüce Tanrı’a meydana getirilen iftiralara bizzat yanıt vermesi, Kur’an-ı kerimin doğruluğunun teyit edilmesine sebep olur.

Sual: 5-
İsa ulaştığında bazı haramları helal edeceğine dair hadislere ne diyorsunuz?
CEVAP
Öyleki bir hadis yoktur. İslamiyet’le hükmedecektir. Dinimizdeki dört delilden ikincisi olan hadis-i şerifde buyuruluyor ki:
(Tanrı’a vallahi billahi ki, Meryem’in oğlu İsa, âdil bir yargıcı olarak aranıza inecek, haçı kıracak [Hristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz etini yasaklayacak], İslam’dan başka şeyi yasak edecektir.) [Buhari]

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/02/hazret-i-isa-gokten-inecektir/feed/ 0 5340