gizlemek – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Thu, 12 Sep 2019 00:33:44 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.9 110917297 Kusurları gizlemek https://www.cennetinbahcesi.com/2019/09/12/kusurlari-gizlemek/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/09/12/kusurlari-gizlemek/#respond Thu, 12 Sep 2019 00:33:44 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5942

Sual: İnsanların kusurlarını gizlemek gerekir mi?
CEVAP
Evet gizlemelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kim, bir müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allahü teâlâ da onu kıyamet günü sıkıntılardan korur. Kim, müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da onun dünya ve ahirette aybını örter. Şahıs, arkadaşına destek olduğu müddetçe, Allahü teâlâ da onun yardımcısı olur.) [Müslim]

(Müslüman müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, zulmedilmesine de destek olmaz. Kim arkadaşının ihtiyacını giderirse, Allahü teâlâ da onun ihtiyacını giderir. Kim, müslümanın sıkıntısını kaldırırsa, Tanrı da kıyamet günü onun sıkıntılarını kaldırır. Kim, müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da kıyamette onun aybını örter.)
[Tirmizi]

(Bir mümin, arkadaşının aybını görmez, onu gizlerse, şüphesiz Allahü teâlâ bu hareketi sebebiyle onu Cennete koyar.)
[Taberani]

(Kim bir ayıp örterse, diri diri kuma gömen suçsuz kız çocuğunu kurtarmış benzer biçimde sevap olur.)
[Ebu Davud, Nesai, Hakim]

(Fenalık etmeyin, ayıp araştırmayın! Kim bir müslümanın aybını araştırırsa, Allahü teâlâ da onun aybını ortaya çıkarır ve bu şekilde bir kimse, en gizli saklı bir yerde sığınsa bile, onu rezil eder.)
[Tirmizi]

(Müslümanların aybını araştıran, onlara fenalık etmiş ve onları kötülüğe itmiş olur.)
[Ebu Davud]

(Kim arkadaşını, tevbe etmiş olduğu bir günahtan dolayı ayıplarsa, o kimse, aynı günaha müptela olmadan ölmez.)
[Tirmizi]

Sual: Nahoş iş meydana getiren samimi bir dostum var. Ondan uzaklaşmam uygun mu?
CEVAP
Dost, bir günah yada bir kusur işleyebilir. Bunlarda ısrar ediyorsa hâlini düzeltecek şekilde güzel nasihatlerde bulunmalıdır.

Hazret-i Ömer’in Şam’da bir arkadaşı vardı. Gelenlerden onu sordu. (Şeytana dost oldu. Günah işliyor) dediler. Bunun üstüne Hazret-i Ömer o şekilde diyen kimseyi susturup (Giderken bana uğra!) dedi. Dönüşte o hiç kimseye bir mektup verdi. Mektubunda Mümin suresinin ilk üç âyet-i kerimesini yazıp, lüzumlu nasihatlerde bulunmuş oldu. 3. âyet-i kerimede, Allahü teâlânın her şeyi bilmiş olduğu, günah işleyenlerin tevbesini kabul edeceği ve azabının şiddetli olduğu bildiriliyordu. Şam’daki arkadaşı mektubu okuyunca ağladı. (Elbet Allahü teâlânın söylediği doğrudur. Ömer de bana tembih etti) diyerek tevbe edip günahlarından vazgeçti.

Salih bir kimsenin arkadaşı günahlara dalmıştı. (Artık onunla arkadaşlığı bırak! Bundan dolayı o sapıttı) dediler. O ise (Dostum aslolan şimdi bana muhtaçtır. Bu şekilde aniden onu bırakmak arkadaşlığa yakışmaz. Arkadaşımın düzelmesi için çalışacağım ve ıslahı için yakarma edeceğim) dedi.

Arkadaşımızı, hoşlanmadığımız hareketlerinden dolayı terk etmemeliyiz. Yerinde ikazlarımızla tevbekâr olup eski haline dönmesine çalışmalıyız. Eğer ondan yüz çevirip münasebetlerimizi kesersek, günah ile yıkım ile onu baş başa bırakmış oluruz. Arkadaşa karşı vefalı olmalıdır. Vefa demek, gereksinim halinde ona yardım etmektir. Arkadaşın dindeki ihtiyacı, maldaki ihtiyacından daha çoktur. Onunla beraberken, günah işlemeye utanabilir. Arkadaşlık, yakın akrabalık gibidir. evladımız, kardeşimiz, bir günah işlerse onu derhal terk etmeyiz. Arkadaşı da hatasından dolayı tamamen terk etmek uygun olmaz. Kusurunu düzeltemeyen arkadaşı bırakmamalı, bundan dolayı dörtbaşı mamur dost bulunmaz.

Fena biri ile arkadaşlık etmek normal olarak uygun olmaz. Fakat arkadaşımızın bazı kusurları görülünce, onu tamamen terk etmek de doğru değildir. Bundan dolayı kusursuz dost olmaz.

Arkadaşımızın kusurlarını yüzüne vurmak, aramızın açılmasına sebep olur. Şeytanın da istediği budur. Onun için, şeytanın söylediğini yapmamalı, arkadaşın kusurlarını gizlemeli. Bizlere karşı işlediği hatalarına ulaşınca, bunu affetmemiz gerekir. Hatta hatasını tevil etmemiz, mazur görmeye çalışmamız vaciptir.
Arkadaşımızın bizlere karşı olan bir kusuru için, bir oldukça mazeret aramalıdır. Eğer kalbimiz gene mutmain olamazsa, kabahati kendimizde bulmalıyız. Kendi kendimize (Sen ne katı yüreklisin! Arkadaşın sana yetmiş mazeret buldu. Sen hâlâ kusur arıyorsun) demelidir. Eğer dost, hatasını anlayarak özür dilemişse, derhal affetmeli! Bundan dolayı İmam-ı Şafii hazretleri, gönlü alınmaya çalışmış olduğu halde rıza göstermeyen kimsenin makbul biri olmadığını bildiriyor. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Arkadaşının mazeretini kabul etmemek günahtır.) [İbni Mace]

(Özrü kabul etmeyen, özür dileyenin günahını yüklenmiş olur.) [İbni Mace]
(Kaba hiç kimseye nazik davranan, zulmedeni affeden, yoksun edene kayra eden, uzaklaşana yaklaşan yüksek derecelere kavuşur.)
[Bezzar]

Allahü teâlâ da hiddetini, öfkesini yenenleri övüyor. (Al-i İmran 134)

Sual: Bazı kişilerin hilelerini, kusurlarını başkalarına anlatmak günah mıdır, gıybet olur mu?
CEVAP
Bid’at ehlinin bid’atini ve alışverişte insanları kandıranların bu hilelerini söylemek gerekir, gıybet olmaz. Fakat bir kimsenin günahının ziyanı yalnız kendine ise ve bu günahı gizli saklı ise, bunu açığa çıkarmak günah olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kim, bir müslümanın ayıplarını örtüp gizlerse, Hak teâlâ da, dünya ve ahirette onun ayıp ve kusurlarını örter. Kul, din kardeşine yardım etmiş olduğu müddetçe, Allahü teâlâ da o kula yardım eder.) [Müslim]
(Bir kimse, senin ayıplarını söyleyerek seni kötülerse, sen de onun aybını söyleyerek kötülemeye emek verme! Bunun sevabı senin, vebali de fena söz söyleyenindir.)
[Nesai]

(Müslümanlara eza cefa yapmayın, onları çekiştirip ayıplamayın ve onların hata yapmalarını arzulamayın!)
[İbni Hibban]

Gıybet, Kur’an-ı kerimde, ölü kardeşinin etini yemeye benzetilmiştir. Gıybetin bazı durumlarda zinadan da fena olduğu hadis-i şerifle bildirilmiştir.

Gıybet, kendi ayıp ve kusurlarını bırakıp, başkalarının ayıp ve kusurlarını araştırmaya çalışmaktır ki, bir müslüman için bundan daha fena ve zararı olan bir şey yok gibidir.

Biz, kendi ayıplarımızın ortaya dökülmesini, rüsvay olmamızı istemediğimiz benzer biçimde, başkaları da ayıplarının açıklanmasını istemez. Sen arkadaşının aybını örtersen, Tanrı da senin aybını örter. Sen başkasının aybını açarsan, senin ayıplarını da açan çıkar. Elâleme rüsvay olursun. Bu husus hadis-i şerifle bildirilmiştir.

Kendi kusurlarını araştıran ve bunların çaresini düşünerek başkasının kusurlarını göremeyen müslüman oldukça iyi insandır. Hadis-i şerifte de, (Kendi aybını gören, Allahü teâlânın hayır dilediği kimsedir) buyuruluyor. Şahıs için kendi noksanını bilmek benzer biçimde irfan olmaz. (İmad-ül İslam)

Gıybet, söz taşımak ve öteki günahlardan kaçınmak cihad-ı ekber olarak bildirilmiştir. Ne mutlu kendi kusurunu görebilenlere…

Sual:
Salih arkadaşa iyi mi işlem etmelidir?
CEVAP
Salih bir dost bulunca, ona lüzumlu hürmeti göstermelidir! Onun can ve malını kendi can ve malından ilkin tutmalıdır! Ayıplarını araştırmamalı, aybı olsa bile görmemeli ve hiç kimseye söylememeli, hatta kendi kendine aybını düşünmemeli, asla münakaşaya girmemelidir! Aleyhinde konuşan olursa, münasip şekilde susturmalıdır! Alınacağı yada üzüleceği bir söz söylememelidir! Suizanda bulunmamalı, uygunsuz hareketlerini dalgınlığa ve unutkanlığa yormalıdır! Şu demek oluyor ki bir mazeret arayıp suçsuz bulunduğunu kabul etmelidir! Bundan dolayı güzel terbiye sahibi, insanları mazur görür. Onların kusurlarını meydana çıkarmaz.

Güzel ahlaklı mert kimse, insaflıdır. Şu demek oluyor ki kendisi insafla hareket eder; fakat başkasından bu insafı beklemez. Bu şekilde bir arkadaşın sevdiklerini sevmeli, sevmediklerinden ve düşmanlarından uzak olmalıdır! Ona karşı ve her insana karşı tevazu sahibi olmalıdır! Bu şekilde bir kimseyi kendisine dost ve kardeş bilmelidir. Ona saygı göstermedikçe ilminden istifade edemez.

Arkadaşın kusurlarını gizlemeye çalışmamız oldukça iyi olur. Müslüman, kusurları gizleyici olmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kim arkadaşının aybını örterse, Allahü teâlâ da kıyamet günü onun aybını örter. Kim de müslüman arkadaşının aybını açığa vurursa, Allahü teâlâ da onun aybını açığa vurur. Hatta evinde bile onu rezil eder.)
[İbni Mace]

(Kendine reva gördüğünü, sana reva görmeyenin arkadaşlığında hayır yoktur.) [İ. Adiy]

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/09/12/kusurlari-gizlemek/feed/ 0 5942
İbadeti gizlemek https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/27/ibadeti-gizlemek/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/27/ibadeti-gizlemek/#respond Thu, 27 Jun 2019 04:43:01 +0000 Dinimiz>İbadetlerimiz]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5606

Sual: Nâfile ibadetleri teşvik için, farzlar şeklinde açıktan yapmak uygun olur mu?
CEVAP
Riya kısaca gösteriş korkusu yoksa, teşvik maksadıyla nâfile ibadetleri açıktan yapmak caiz olur. Riya tehlikesi var ise veya riyaya yol açabilecekse, nâfile ibadetleri gizli saklı yapmalıdır.

İslam âlimleri, (Bir hayrın yapılmasına yol gösteren, onu meydana getiren gibidir) hadis-i şerifine gore, sadakayı açıktan vermenin, iyiliği açıkça yapmanın iki kat sevab bulunduğunu bildirmiştir. Biri, sadaka sevabı, ikincisi ise, başkalarını teşvik etmek sevabıdır. Bir hadis-i şerif:
(Sadakayı gizli saklı vermek, açıktan vermekten efdaldir, sadece örnek olmak, teşvik etmek için açıktan verilen sadaka, gizli saklı sadakadan efdaldir.) [Deylemî]

Riya endişesi olursa sadakayı gizli saklı vermek daha sevabdır. (Yâ Resulallah, hangi sadaka daha faziletlidir?) diye sorulunca, (Azca maldan gizli saklı verilen sadaka) buyurup, (Eğer sadakayı açık verirseniz güzel olur, gizli saklı verirseniz sizin için daha hayırlıdır) mealindeki âyeti okudu. (Taberanî)

İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Farzlar yapılırken araya riya karışmaz. Nâfile ibadetlerde ise, gösteriş fazlaca olur. Bunun için, zekâtı açıktan vermek gerekir. Nâfile olan sadakayı gizli saklı vermeli ki, böylece kabul olma ihtimali fazla olur. (2/82)

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Gizli saklı sadaka daha iyidir.) [Bekara 271]

(Rabbinize yalvararak, gizli saklı, sessiz yakarma edin!) [Araf 55]

(Rabbini içinden zikret!) [Araf 205]

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Tanrı’ı gizlice zikredin!) [İbni Mübarek]

(Hafaza meleklerinin işitmediği zikir, işittikleri zikirden 70 kat daha kıymetlidir.) [Beyhekî]

(Kıyamette, Allahü teâlânın himaye etmiş olduğu yedi kişiden biri, sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar sadakayı gizli saklı verendir.) [Buhârî]

(Gizli saklı verilen sadaka, Tanrı’ın gazabını söndürür.) [Beyhekî]

(Sadakayı gizli saklı vermek, iyilik hazinesidir.) [Taberanî]

(En üstün sadaka, gizli saklı verilendir.) [Taberanî]

(Gece kılınan namazın, gündüz kılınan namaza gore üstünlüğü, gizli saklı verilen sadakanın, açıktan verilen sadakaya olan üstünlüğü gibidir.) [Taberanî]

(Farzlar hariç, evde kılınan namaz, mescidimde kılınandan üstündür.) [İ. Âbidin]

(Farzlar hariç, evde kılınan namaz daha hayırlıdır.) [Buhârî]

(Tenhada kılınan nâfile namazın sevabı, açıkta kılınandan 25 kat daha fazladır.) [İ. Ahmed]

(Kur’anı âşikâre okuyan, âşikâre sadaka veren şeklinde, gizli saklı okuyan da gizli saklı sadaka veren gibidir.) [Tirmizi]

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/27/ibadeti-gizlemek/feed/ 0 5606
İlmi gizlemek https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/30/ilmi-gizlemek/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/30/ilmi-gizlemek/#respond Thu, 30 May 2019 09:34:46 +0000 Dinimiz>Dinimizde ilmin ve âlimin yeri]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5473

Sual: Dinî sual sorana yanıt vermemenin vebali var mıdır?
CEVAP
Evet, yanıt vermemenin vebali büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bilmiş olduğu hâlde yanıt vermeyen âlimin, Kıyamette ağzına alevden gem vurulur.) [Tirmizi]

(İlmini gizleyene, denizdeki balıktan, gökteki kuşa kadar her şey nalet eder.) [Darimi]

İlmin kıymetini bilmeyene, ilim öğretilmez. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İlmi, ehli olmayana öğretmek, onu yitirmek anlamına gelir.) [İbni Ebi Şeybe]

(İlmi layık olmayana öğreten, domuzun boynuna cevher takana benzer.) [İ. Mace]

(Aklın almayacağı şeyi söylemek, fitne olur.) [İbni Asakir]

Hazret-i Ali, göğsünü işaret edip, (Burada yeteri kadar data vardır. Sadece bunu taşıyabilecek biri olsa, hepsini ona anlatırım) buyurdu. Biri, sualine yanıt vermeyen âlime dedi ki:
– Sen, (İlmini gizleyene alevden gem vurulur) hadis-i şerifini bilmiyor musun?
– Eğer sözümü idrak edebilecek birine söylemezsem, o vakit bana gem vurulur.

Kur’an-ı kerimde, (Sefihlere, akılsızlara malınızı vermeyin) buyuruluyor. Mal verilmezse, ilim asla verilmez. Ona ilim vermek fitneye sebep olur. (İhya)

Gereksiz sual soranlara da yanıt verilmez.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/05/30/ilmi-gizlemek/feed/ 0 5473