gayrimuslim – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Wed, 02 Oct 2019 11:53:51 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.9 110917297 Gayrimüslim ülkelerde https://www.cennetinbahcesi.com/2019/10/02/gayrimuslim-ulkelerde/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/10/02/gayrimuslim-ulkelerde/#respond Wed, 02 Oct 2019 11:53:51 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=6040

Sual: Bir ülkenin dar-ül-harb olması için aranan şartlar nedir?
CEVAP
İmam-ı a’zama bakılırsa bir ülke üç şartla dar-ül-harb olur:
1- Dar-ül-harbe bitişik olması.

2-
Müslüman inancıyla güvence içinde olmaması.

3
– O ülkede gayri islami hükümlerin uygulama edilmesi. İmameyne [imam-ı Ebu Yusuf ile imam-ı Muhammed’e] bakılırsa ise gayri islami hükümlerin uygulanmış olduğu andan itibaren o ülke dar-ül-harb olur. Bir bid’at ehli, “Bin yıl öncesinin dar-ül harb ahkamını bugüne taşımak bence yanlıştır” diyor. Bin yıl önceki namaz, oruç benzer biçimde ibadetler de sence yanlış olabilir. Teknikte değişim ve muhteşem gelişmeler olur fakat dindeki değişim geçersizdir. Bundan dolayı din kâmildir. (Maide 3)

Dar-ül-harbde caiz olanlar
Sual:
Fıkhi tabirle, dar-ül-harb denilen, Japonya, Çin, ABD benzer biçimde ülkelerde, Müslümana neler caiz neler haramdır?
CEVAP
Bazılarını bildirelim:
1- Ehl-i kitabın kestikleri hayvan, temiz kabul edilir. Bir hayvanı kitapsız kâfirlerin kestiği kati olarak bilinmezse, o hayvanın etini yiyecek tenzihen mekruh olur.

2- Dar-ül-harpte, İslam’ın vakarını, şerefini korumak ve şöhretten, fitneden sakınmak vaciptir. [Mesela sarık sarmak, sakal bırakmak ve entari giymek fitneye sebep olacaksa, bunlar yapılmaz. Bunlar sünnet-i zevaiddir. Fitneye sebep olmak ise haramdır. Haram ile sünnet, hatta farz çakışınca, haram işlememek için farz tehir edilir, sünnet ise terk edilir. Sünnet ile mekruh çakışınca da sünneti terk etmek gerekir.]

3- Zâlimler, saçını, kollarını açması için zorlarlarsa, (açmazsan, işten çıkaracağız) derlerse, örtülü olarak çalışacak başka yer bulamayınca, kadının kolları açık emek harcaması, İmam-ı Ebu Yusuf’a bakılırsa caiz olur. Kadının kulaklarından sarkan saçlarını örtmesi farz değil diyen müctehid âlimler de vardır. Bu şekilde durumlarda, bu zayıf kavil ile amel etmek caiz olur.

4-
Fıkhın dört kısmını, [İbâdet, nikah, alışveriş ve cezalar] Dar-ül-harpte de ahkam-ı İslamiyeye uygun yapmak, uşur vermek lazımdır. Gayrimüslim hanımefendilerin saç, kol ve bacaklarına bakmak, Dar-ül-harpte de haramdır. Bir tek fâsid alışverişler caizdir. Dar-ül-harpte imana gelen, farz bulunduğunu işitene kadar, kılmadığı namazları kaza etmez.

5-
Dar-ül-harpte bulunan Müslüman tutsak, özgür bırakılsa, rahat dolaşsa, çalışıp kazansa da, kâfirlere gadr etmesi caiz olur. Bundan dolayı, onlara söz vermiş, müstemin olmuş değildir. Fakat, esirin de, onların hanımlarına, kızlarına saldırı etmesi caiz değildir. Bundan dolayı, nikahlı aileden başka bir hanımla birlikte olmak zina olur.

6-
Dar-ül-harpte harbi ile meydana getirilen sözleşmenin kıymeti yoktur. Kâfir olan sigortacılar ile sözleşme yapmak ve onlardan para almak helal olur.

7- Dar-ül-İslam’da, Güvence mektubu vermek için alınan ücret caiz olmaz, kefalet de sahih değildir. Kâfiri bu şekilde kefil yapmak, gerekseme halinde caizdir.

8-
Gayrimüslimlerin kanunlarına karşı gelmiş olarak, fitne çıkarmak da caiz olmaz. Kâfir ülkelerdeki kanunlara karşı gelmemek, onları ülül-emir olarak tanımak demek değildir. Tanrı’a isyana sebep olacak emirlere karşı gelinmez. Kanunlara karşı gelmek, nerde olursa olsun, fitne çıkmasına sebep olur. Fitneye sebep olmak haramdır. Bu haramları işleyen Müslüman, İslamiyet’i ve Müslümanları tüm dünyaya karşı barbar olarak tanıtmış olur. İslamiyet’e büyük zarar vermiş olur.

9-
Bankadan, fakirlik olmadan para çekip faiz ödemek de haramdır.

10-
Sövgü alametlerini dar-ül-harpte de kullanmak küfürdür. Bu tarz şeyleri gülmece için, başkalarını güldürmek için, latife için kullanmak da küfre sebep olur. İtikadının doğru olması yarar vermez. Dinimizin sövgü alameti söylediği şeyleri sözgelişi haç takmak, zünnar denilen papaz kuşağını takmak zaruretsiz caiz olmaz.

11- Orada yeni Müslüman olana eziyet edilmiyorsa, mukim olur.

12- Orada Müslüman olan hanım, kocası Müslüman olmaz ise iddetten sonrasında ayrılmış olur.

13- Bankaya para yatırıp faizini almak caizdir. Ceride-i ilmiyye’deki fetvada (Dar-ül-harbde onların bankasına para yatırıp, bankadan faiz almak, helal olur) buyuruluyor.

14- Orada zaruretsiz ehl-i kitap hanım ile nikah yapılmamalıdır. Bundan dolayı haram diyen âlimler vardır.

15- Orada had cezaları uygulama edilmez.

Gadr etmek nedir?
Sual:
(Gayrimüslim ülkelerde fâsid alışverişler caizdir, sadece gadr etmek caiz değildir) deniyor. Gadr etmek ne demek? Birkaç örnek verilebilir mi?
CEVAP
Gadr etmek, verdiği sözde, yapmış olduğu anlaşmasında durmamak, hainlik etmek anlamına gelir. Tam İlmihal’de diyor ki:
Dar-ül-harbde bulunan bir müstemin Müslüman, sözgelişi, Türkiye’den Fransa’ya, tecim için gitmiş olan bir Müslüman, kâfirlerin malını, fâsid akit ile alabilir. Bundan dolayı, Dâr-ül-harbde bulunan müsteminin, gayrimüslimlerin mallarını, onların rızası ile alması caizdir. Fakat, gadr ile almak caiz olmaz. Doğrusu sözünde durmamak, hıyanet etmek, her yerde haramdır. Gönül rızası ile malını almak, gadr değildir. Malına, canına, hanımına, kızına istila etmek gadr olur. Haram olur. Fakat, Müslüman ülkesinde bulunan müstemin kâfirin malını, gönül rızası ile olsa da, caiz olmayacak yol ile almak, gadr olur. Bundan dolayı, İslam ülkesinde, İslamiyet’in emirlerine uygun hareket edilir. Örnek olarak Meryem anayı ziyaret için Kudüs’e gelenlerden ve turistlerden ayakbastı parası yada başka isimlerle bir şey almak caiz olmaz. Müslüman hacıdan ayakbastı parası almak da haramdır.

Dar-ül-harbde, gayrimüslimlerin mallarını gönül rızası ile, gadr yapmadan almak Hanefi’de caizdir. Öteki üç mezhepte caiz değildir. (Mecmâ’ul-enhür)

Müstemin: Başka bir ülkeye, onların izni ile giren kimse anlamına gelir.

Almanya’daki bilet
Sual:
Almanya’da biri, bana piyango bileti armağan etmişti. Biletime bir miktar para çıktı. S. Ebediyye’de, gayrimüslim ülkelerde piyangolu satış yaparak kâfirlerin mallarını almanın caiz olduğu bildiriliyor. Bu hükme istinaden, bana verilen bilete çıkan parayı almam caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caiz olur.

Kâfir ülkesinde
Sual: Senelerce Rusya’nın zulmü altında kalıp da, namazın ve orucun farz bulunduğunu duymayan kimse, hemen sonra bunların farz bulunduğunu öğrenince, bu tarz şeyleri kaza etmesi gerekir mi?
CEVAP
Müslümanların çoğunun bilmiş olduğu şeyleri bilmemek ve öğrenmemek günah olur. Hangi ülkede olursa olsun İslam bilgilerinin yaygın olduğu yerde, bilmemek özür olmaz, günah olur. (S. Ebediyye)

Bunun için o namazları ve oruçları kaza etmesi gerekir. Kâfir ülkesinde de olsa, içkinin, zinanın haram bulunduğunu oldukca Müslüman biliyorsa bilmeyenlerinki özür olmaz.

Eğer bulunmuş olduğu yerdeki Müslümanların bir çok namazın, orucun farz bulunduğunu duymamışsa, o vakit mazur olur. Bundan dolayı İslam Ahlakı kitabında, (Kâfir ülkesinde, farz bulunduğunu bilmediği için kılmadığı namazları, tutmadığı oruçları ve vermediği zekâtları kaza etmez) deniyor.

Kâfir bankasında çalışmak
Sual: Meşihat-i islamiyyenin kısaca eskiden İstanbul’da din işlerini yönetim eden Osmanlı Devleti’nin Diyanet İşleri dairesinin (Ceride-i ilmiyye) kitabının 29 Şubat 1336 ve 9 Cemazil-uhra 1338 tarih ve 55. sayısının 1744. sayfasında yazılı fetvada, (Gayrimüslim bir ülkede kâfir bankasına para yatırıp, bankadan faiz almak, şer’an helâl olur) buyuruluyor. Peki, bu şekilde bir bankada çalışıp alınan maaş da helâl olur mu?
CEVAP
Evet, bu şekilde bir bankada çalışıp maaş almak da, helâldir. (S. Ebediyye)

Gayrimüslim ülkelerde faiz
Sual: Fransa benzer biçimde dar-ül harb olan gayrimüslim bir ülkede, bankaya para yatırıp faizini almak yada kazanılması kesinse, kumar yada başka talih oyunlarıyla onların paralarını almak caiz midir?
CEVAP
Bu mevzuda, din kitaplarımızda deniyor ki:
Dar-ül-harbde, kâfirlerin mallarını faizle, kumarla, fasid beyle almak helâldir. Bu yollarla Müslümanın zarar etmesi helâl değildir. (İbni Âbidin) [Demek ki faiz vermek caiz olmadığı gibi, kaybetme ihtimali varsa, kumar ve diğer şans oyunlarını oynamak da haram oluyor.]

(Dar-ül-harbde, Müslümanla kâfir içinde faiz yoktur) hadis-i şerifi gösteriyor ki, onların mallarını gönül rızalarıyla, gadr yapmadan almak caizdir. (Mecmaul-enhür)

Dar-ül-harbde, Müslümanların, kâfirlerden ve orada Müslüman olanlardan, faizle ve fâsid beyle mallarını almaları caizdir. Bundan dolayı onların mallarını rızalarıyla almak mubahtır. (Dürer ve Gurer)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/10/02/gayrimuslim-ulkelerde/feed/ 0 6040
Gayrimüslim şehit olmaz https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/gayrimuslim-sehit-olmaz/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/gayrimuslim-sehit-olmaz/#respond Wed, 12 Jun 2019 13:36:40 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5536

Sual: (İster herhangi bir dinden olsun, ister dinsiz olsun, bir gayrimüslim eğer ihtiyarsa, fakirse, zayıfsa, belalara maruz kalmış olarak oldukca sorun çekmişse, zulme uğramışsa yada iyi huyları var ise örneğin mütevazı ise, insanlığa yararlı buluşlar yapmışsa, bunların hepsi küfrüne kefaret olur, hatta şehitlik mertebesine yükselir ve Cennete gider) diyenler oluyor. Bir gayrimüslim, yaşlanmış genç, yoksul varlıklı, zayıf güçlü olsun, ister sorun içinde, ister refah içinde yaşasın, zalim yada mazlum olsun, mütevazı veya kibirli olsun, cami ve çeşme benzer biçimde hayır hasenat yapsın, isterse bilgisayarı bulsun, inanç etmedikten sonrasında bu yaptıklarına sevab alabilir mi, şehit olmasına ve Cennete girmesine sebep olur mu? İmanları olmadıktan sonrasında, bu bildirilen hususların Cennete gitmek ve şehit olmakla ne ilgisi var? İmansızın iyi amellerinin yarar vermeyeceğine dair âyet yok mudur?
CEVAP
Müslüman olmayanların hiçbir iyi ameline sevab verilmez. Doğruca Cehenneme giderler. Bir âyet-i kerime meali:
(İslamiyet’in hükümlerini tanımayıp imanı inkâr edenin yapmış olduğu tüm [iyi] işler boşa gitmiştir, o âhirette hüsrana uğrayanlardandır.) [Maide 5]

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Ahirette Cehennemden kurtulmak, yalnız Muhammed aleyhisselama uyanlara mahsustur. Dünyada meydana getirilen tüm iyilikler ve keşifler, Onun yolunda bulunmak şartıyla ahirette işe yarar. Ona uymayanın yapmış olduğu her iyilik dünyada kalır, ahiretinin yıkılmasına sebep olur. (1/184)

Kâfirin hiçbir iyiliği, hayratı, hasenatı, ahirette yararlı olmaz. Zulmen öldürülen kâfir, şehit olmaz, Cennete girmez. İmanı olmayanın hiçbir iyiliğine sevab verilmez. (Berika, İ.Ahlakı)

Allahü teâlâ, Cennete girmek için, ilkin Müslüman olma, kısaca inanç etme şartını koymuştur. Müslüman değilse, iyi işleri faydasızdır. İyi işlere, ibadetlere sevab verilebilmesi için, muntazam inanç sahibi olmak gerekir. Bid’at ehli bile, Müslüman olmasına rağmen, ibadetlerine sevab alamaz. Nerede kaldı ki, gayrimüslimler iyiliklerine sevab alıp da Cennete girsin!

Gayrimüslim, hangi dinden olursa olsun, “Müslüman olmayan” kısaca “kâfir olan” anlama gelir. Kâfirin, hiçbir iyiliğine sevab verilmez; cami, çeşme yaptırsa, namaz kılsa, oruç tutsa asla sevab alamaz. Varlıklı yoksul, genç yaşlanmış, zalim mazlum olmasına bakılmaz. İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Kâfirlerin cami yapmaları ve öteki tüm [iyi] işleri, boşa gidecektir.) [Tevbe 17]

(Kâfir olarak ölenlerin yaptıkları işler, dünyada da, ahirette de boşa gider.) [Bekara 217]
Gayrimüslim şehit olur mu?
Sual:
Zulümle öldürülen Hristiyanların şehit bulunduğunu bildiren bir yazarı destekleyen biri, İngiltere’de muharebede öldürülen bir Hristiyan’ın mezarı için, (Şehitlik ne büyük nimettir) diye övmektedir. Bu yazarlar iyi mi Müslüman? Niçin Hristiyanları Cennete sokmaya çalışıyorlar? Gayrimüslim şehit olur mu?
CEVAP
Hayır, gayrimüslimler, oldukca zulüm görseler de, ne kadar oldukca iyilik etseler de, dünyayı aydınlatsalar da, Cennete giremeyecekleri Kur’an-ı kerimde açıkça yazmaktadır. İki âyet-i kerime meali:
(Kâfirlerin yararlı işleri, fırtınalı bir günde rüzgârın savurduğu küller gibidir. Âhirette o işlerin asla faydası olmaz.) [İbrahim 18]

(Ehl-i kitab [Yahudi ve Hristiyan] olsun yada müşrik olsun tüm kâfirler, Cehennemde ebedî bırakılırlar.) [Beyyine 6]

Bir hadis-i şerif:
(Beni duyup da, bana inanmayan Yahudi ve Hristiyanlar, muhakkak Cehenneme girecektir.) [Hâkim]

Harpte yada zulümle öldürülse de, Ehl-i kitap dâhil, hiçbir kâfirin [gayrimüslimin] şehit olamayacağını merhum Hocamız kitaplarında şu şekilde bildiriyor:
Kâfirin, [Allah’a düşman olanın] hiçbir iyiliği, hayratı, hasenatı, âhirette yararlı olmaz. [Zulümle öldürülen kâfir, şehit olmaz. Cennete girmez.] İmanı olmayanın hiçbir iyiliğine sevab verilmez. (İslam Ahlâkı)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/gayrimuslim-sehit-olmaz/feed/ 0 5536
Allah’a inanan gayrimüslim https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/08/allaha-inanan-gayrimuslim/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/08/allaha-inanan-gayrimuslim/#respond Sat, 08 Jun 2019 14:16:32 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5517

Sual: Allah’a inanan gayrimüslim, örnek olarak Yahudi ve Hristiyan kâfir mi olur?
CEVAP
Bu konudaki âyet-i kerimeleri öteki yazılarımızda bildirmiştik. Şimdi üç âyet meali daha bildirelim:
([Ey Habibim, Yahudi ve Hristiyanlara] de ki: (Eğer Tanrı’ı seviyorsanız, bana uyun ki Tanrı da sizi sevsin.) [Al-i İmran 31] (Demek ki Ehl-i kitap olan Hristiyan ve Yahudiler, Peygamber efendimize inanç etmedikçe, Allahü teâlâ onları sevmez.)

(De ki: “Ey Ehl-i kitap, gelin aramızda şu ortaklaşa söze uyalım: “Sadece Allah’a kulluk edelim, Ona şirk koşmayalım, Tanrı’ı bırakıp insanları Rabler edinmeyelim” Gene de, yüz çevirirlerse, “Tanık olun ki, biz Müslümanız” deyin!) [Al-i İmran 64] (Ehl-i kitap kısaca Yahudi ve Hristiyanlar buna yanaşmadı, kısaca Müslüman olmadılar.)

([Senden önce peygamberlere] inanç edenler, Yahudi, Hristiyan ve sabiinlerden Allah’a ve ahirete inanıp salih amel işleyenler için normal olarak Rablerinin katında mükâfatlar vardır.) [Bekara 62] (Hazret-i Musa zamanında, ona inanan Yahudiler ve Hazret-i İsa zamanında ona inanan Hristiyanlar, normal olarak Cennete gidecektir, şundan dolayı tüm peygamberler benzer biçimde, Hazret-i İbrahim benzer biçimde, Hazret-i Musa da, Hazret-i İsa da Müslüman idi.)

Öteki dinler bozulmuş olduğu için Allahü teâlâ, son olarak olarak İslam dinini gönderdi. Başka dinleri kabul etmediğini açıkça şu şekilde bildirdi:
(Tanrı indinde hak din sadece İslam’dır.) [Al-i İmran 19]

Bu konudaki birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Yahudi ve Hristiyanlara merhaba vermeyiniz!) [Müslim]

(Ehl-i kitap size merhaba verdiği vakit “ve aleyküm” deyin.) [Buhari]

(Yahudi ve Hristiyanlar sakal boyamaz. Onlara benzemeyin, boyayın!) [Müslim]

(Saçlarınızı kırmızı yada sarıya boyayın, ehl-i kitaba karşıcılık edin!) [İ. Ahmed]
Amentü’deki altı esastan birini inkâr eden kâfir olur. Yalnız Allah’a inandım demek kâfi değildir. Hristiyan ve Yahudiler, bizim peygamberimiz dahil tüm peygamberlere inanmadıkça kâfirlikten kurtulamazlar. Yahudiler, Hazret-i İsa’ya, Hristiyanlar da, Muhammed aleyhisselama inanmadıkları için kâfir oldular. Amentü’de bildirilen altı husustan birini, örnek olarak kaderi inkâr eden, kâfir olur, tüm iyi amelleri yok olur. (Redd-ül-muhtar)


İsevi Müslüman olur mu?
Sual:
(Hazret-i İsa, kıyamete yakın yere inecek, teslis inancını kaldıracak, hakiki Hristiyanlığı getirecek, Hristiyanlıkla İslamiyet’i yaklaştıracak, böylece İsevi Müslümanlar ortaya çıkacaktır) deniyor. İsevi Müslüman olur mu? Kısaca ahir zamanda, iki dinli insanoğlu mı çıkacak?
CEVAP
Hayır, İsevi Müslüman yada Müslüman İsevi olması imkansız! Sütlü idrar yada idrarlı süt denmez, ikisi de necistir. Bu ifade, Müşrik Müslüman yada Temiz necaset ya da Namuslu fahişe tabirine benziyor. Bunlardan biri fena ise, ötekini de fena eder. Biri necis ise yada kâfir ise ikisi de, aynı hükme girer. Kâfirlik kelime oyunlarıyla gizlenmeye çalışılıyor. Süte idrar karıştırınca, bunu İdrarlı süt diye övmekle, İsevi Müslüman demek içinde ne fark vardır ki?

Bir Hristiyan, İsevi Müslüman’ım yada Müslüman İsevi’yim demekle Müslüman olmuş olmaz. Dinine, putuna zarar vermez, batıl dininden çıkmış olmaz. Kısaca bir gayrimüslim, ben Müslüman’ım dese de Müslüman olmuş olmaz; fakat bir Müslüman şakadan bile, ben Hristiyan’ım dese, onun kâfir olacağı fıkıh kitaplarında yazılıdır. Kısaca, Müslüman İsevi’yim diyen kâfir olduğu benzer biçimde, Müslüman Musevi’yim diyen de kâfir olur.

Musevilik ve İsevilik asla bozulmamış olsa ya da hakiki halini getirme imkânı olsa da, onlarla amel etmek caiz olmaz. Zira İslamiyet’in gelmesiyle, eski dinlerin hepsi nesh edildi kısaca yürürlükten kalktı. Eski dinlerin kiminde içki haram değildi, kiminde iç yağı haramdı. Kiminde yakın akrabayla evlenmek caizdi. Bunların hepsi nesh edildi; yalnız İslamiyetle amel etmek emredildi. İki âyet-i kerime meali:
(Sizin için din olarak İslam’ı beğendim.) [Maide 3]

(İslam’dan başka din arayanın bulacağı din, asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]

Allahü teâlâ, hak dinin yalnız İslam bulunduğunu, İslam’ı beğendiğini ve İslam’dan başka dini kabul etmeyeceğini açıkça beyan ederken, Müslümanlığı Hristiyanlığa yaklaştırmak ne anlama gelir?

İsa aleyhisselam, kıyamete yakın vardığında, İslamiyet’le hükmedecek kısaca bu ümmetten biri olarak, İseviliği tamamen kaldıracaktır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(İsa inince İslamiyet’le hükmedecektir. O vakit Allahü teâlâ, Müslümanlardan başka herkesi helak edecektir.) [Ebu Davud]

Buhari ile Ebu Davud, Kütüb-i sitteye dâhil iki kıymetli hadis kitabıdır. Bu sahih hadis-i şeriflerde, (İslam’dan başka her şeyi yasak edecek, Müslümanlardan başka herkesi helak edecek) buyuruluyor. Musevilere, İsevilere dokunmayacak denmiyor ki.

Yukarıda bildirilen âyet-i kerimeler ile bu hadis-i şerifleri inkâr etmek, dini inkâr etmek olmaz mı?

Takva sahibi olmak
Sual:
(Papazlar bizlerden daha fazlaca takva sahibi) diyenler oluyor. Papaz takva sahibi olur mu?
CEVAP
Müslüman olup da, dinimizin bildirdiği haramlardan sakınmaya takva, sakınan Müslümana da takva sahibi denir. Müslüman olmayan, içki içmese, zina etmese, kumar oynamasa, gıybet etmese, her gün oruç tutsa da buna gene takva sahibi denmez. Gayrimüslimlere, emirleri yapmak ve yasaklardan sakınmak emredilmemiştir. Onlara, tek bir şey emredilmiştir. O da inanç etmek, Müslüman olmaktır. Sadece Müslüman olduktan sonrasında, Allahü teâlânın komut ve yasaklarına muhatap olabilir.

Allahü teâlânın rahmeti, şefkati dünyada mümin kâfir her insana yetiştiği ve her insanın çalışmasına dünyada karşılığını verdiği hâlde, ahirette kâfirlere merhametin zerresi bile yoktur. Allahü teâlâ Cennete girmek için iyilik etmek, kötülükten sakınmak değil, inanç etmek şartını koydu. Bir ayet-i kerime meali:
(Kimi, ona [Muhammed aleyhisselama] inanç etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara da deli yakıcı Cehennem yetti.) [Nisa 55–56]

Müslüman olmayanlar
Sual: (Allah’a inanmayana kâfir denir. Bâtıl da olsa, başka bir dine inanana kâfir denmez. Kâfir olmayan da Cehenneme gitmez) demek doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir. Kâfir, Müslüman olmayan anlama gelir. Hatta Müslüman bulunduğunu söylese, fakat dinin bir emrini inkâr etse, gene kâfir olur. Her ateist kâfirdir, fakat her kâfir ateist olmayabilir. Deist olabilir. Deistler de kâfirdir. Deist, deizm yanlısı anlama gelir. Deizm, kâinatı bir yaratıcının yarattığına inanmakla birlikte, yaratıcının kâinata hiçbir müdahalesi olmadığını ve olamayacağını korumak için çaba sarfeden, vahyi reddeden felsefî görüştür.

Müslüman olmayan hepimiz kâfirdir ve kâfir olarak ölenlerin hepsi Cehennemdedir.

Allahü teâlâ bizzat Kur’an-ı kerimde, kullarını küfürden korunmaları için uyarma etmekte ve kâfirlerin akıbetinin nasıl sonuçlanacağını bildirmektedir. İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Tanrı, Meryem oğlu Mesih’tir diyenler kâfir olmuştur. Tanrı, kendine ortak koşana Cenneti haram kılar, artık onun yeri ateştir ve zalimler için destek yoktur.) [Maide 72]

(Yahudiler, Üzeyr’e, Hristiyanlar da Mesih’e Tanrı’ın oğlu dediler. Daha önceki kâfirlerin [“melekler Allah’ın kızlarıdır” diyenlerin] sözlerine benziyor. Tanrı onları kahretsin! Iyi mi da sapıtıyorlar.) [Tevbe 30]

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/08/allaha-inanan-gayrimuslim/feed/ 0 5517