anadolu – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Sun, 08 Nov 2015 11:51:20 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.9 110917297 Hacı Yusuf (yeni) Camii https://www.cennetinbahcesi.com/2015/11/08/haci-yusuf-yeni-camii/ https://www.cennetinbahcesi.com/2015/11/08/haci-yusuf-yeni-camii/#respond Sun, 08 Nov 2015 11:49:38 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=997

 

 

Malatya’nın tam merkezinde bulunan, 2005 senesinin son aylarında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce başlatılan “restoremsi” çalışmaları biten ve Malatya Belediyesi’nce başlatılan “çevre düzenlemesi” çalışmaları halen devam etmekte olan Yeni Cami, oldukca ilginç bazı konulara da sahne olmuştur.

Bugünkü cami, Malatyalılar’ın, “Büyük Zelzele” diye andıkları, 3 Mart 1894 günü meydana gelen depremde yıkılan ve büyük hasar gören “Hacı Yusuf Camii”nin yerine bu tarihten sonra yapılmaya başlanılmış; halkın yardımı ve Sultan II. Abdülhamit’in maddi katkısıyla, inşaatı devam ettirilmiştir. Araya giren çeşitli sebeblerden dolayı inşaat süresi uzamış, caminin yapımını tamamlamak ancak 1913’de mümkün olmuştur.

Yerine yapıldığı caminin eski minaresine yakın olan minaresinin yapımı esnasında hıristiyan bir ustanın düşerek ölmesi, caminin inşası ile ilgili hatıraların başında yeralmaktadır. Bu olaydan sonra, ustanın düştüğü minareye müftülükçe “15 gün hapis cezası” verildiği Kemal Tahir’in, Malatya Cezaevi’nde mahpus iken yazdığı ve Malatya’yı konu alan “Namuscular” isimli eserinin birinci baskısının 310’uncu sayfasında yazılıdır. Caminin ismi burada “Ulu Cami” olarak geçmektedir.

Şu anda, şerefeden yukarısı olmayan minarenin 1843 tarihli (Hicri 1258) kitabesinden anlaşıldığına göre, Hacı Yusuf Camisi’nin yapımı, Eskimalatya’nın terkinden ve bugünkü il merkezinin kuruluşundan 4 yıl sonraya rastlamaktadır.

Cami ve minarelerinin kendine has mimari özellikleri vardır. Bu özellikler, ayrı bir araştırma konusu olacak kadar da geniştir. Minare alemlerinin üzerine oturtulduğu minare alem görüntüsündeki külah üst taşları bazı depremler esnasında düşmüş, yeniden yapılarak yerlerine konulmuştur.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2015/11/08/haci-yusuf-yeni-camii/feed/ 0 997
Adana Sabancı Merkez Camii https://www.cennetinbahcesi.com/2015/11/08/adana-sabanci-merkez-camii/ https://www.cennetinbahcesi.com/2015/11/08/adana-sabanci-merkez-camii/#respond Sun, 08 Nov 2015 09:25:34 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=986

 

Sabancı Merkez Camii, Adana’nın Reşatbey semtinde, Merkez Park’ın güneyinde ve Seyhan Nehri’nin batı kıyısında yer alan cami. 1998 yılında hizmete açılmıştır. 32 metre çaplı ana kubbesi vardır. Caminin proje mimarı Necip Dinç’tir.

20.000 kişilik cami (açık alanın düzenlenmesiyle 28.000 kişi), son cemaat mahaliyle birlikte 6600 metrekareye yayılmıştır; 9 fil ayağı üzerine oturur. Klasik Osmanlı mimarisi tarzında yapılmıştır. Genel görünüm olarak Sultan Ahmet Camii’ne, plan ve iç mekân olarak Selimiye Camii’ne benzer.

4 yarım-kubbe, 5 kubbe, 6 minaresi vardır; bunlar 4 halife ve 4 mezhebe, İslam’ın 5 şartına, imanın 6 şartına karşılık gelmektedir. 32 metre çaplı ana kubbe 32 farza, avludaki 28 kubbe Kur’an’da adı geçen 28 peygambere, ana kubbedeki 40 pencere Hz.Muhammed / Muhammed bin Abdullah’in peygamber olduğu yaşa ve 40 rekat namaza, 99 metrelik 4 minare Allah’ın 99 güzel ismine karşılık gelir.

Caminin temeli 13 Aralık 1988’de atılmıştır. 65 bin metrekarelik arsası Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından Türkiye Diyanet Vakfı’na devredilmiş; halkın bağışları ile caminin %50’si tamamlanmıştır. Geri kalan %50, Hacı Sabancı ve onun ölümünden sonra Sabancı ailesi tarafından karşılanmış; bu nedenle başlangıçta Merkez Camii olması düşünülen adı Sabancı Merkez Camii halini almıştır.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2015/11/08/adana-sabanci-merkez-camii/feed/ 0 986
Ankara’dan Görünüm https://www.cennetinbahcesi.com/2015/11/08/ankaradan-gorunum/ https://www.cennetinbahcesi.com/2015/11/08/ankaradan-gorunum/#respond Sun, 08 Nov 2015 09:18:20 +0000 http://www.cennetinbahcesi.com/?p=974

 

 

Ankara. Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti ve İstanbul’dan sonra ikinci büyük şehridir. Eski adı Angora olan şehrin nüfusu 2005 verilerine göre 4.319.167 (il nüfusu 5.153.000) olup, rakımı 950 metredir.

M.Ö. 12. yüzyılda Hititler dönemindeki ismi Ankuwash olan şehir, Galat ve Roma İmparatorluğu döneminde Ancyra olarak anılmış, Hellenistik çağ ve Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Ánkyra ismini almıştır. Şehrin kimliğine katkı yapan tarihi eserlerin başında otantik çevresi ile şehrin hemen her yerinden görülebilen Ankara Kalesi gelir.

Anadolu’nun merkezindeki İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan bulunan Ankara Ankara ilinin de merkezidir. Ankara önemli bir endüstri ve ticaret şehridir. Türkiye devletinin merkezidir ve tüm yabancı ülke elçiliklerine ev sahipliği yapar.

Şehir Ankara keçisi ve bu keçiden üretilen tiftik, emsalsiz Ankara kedisi, balı, bölgeye özel üzümleri ve beyaz Ankara tavşanı ile ünlüdür.

Ankara, doğuda Kırşehir ve Kırıkkale; batıda Eskişehir; kuzeyde Çankırı; kuzeybatıda Bolu ve güneyde Konya ve Aksaray illeri ile çevrilidir.

Ankara, Orta Anadolu’nun kuzeybatısında bulunan Kızılırmak ve Sakarya nehirlerinin kollarının oluşturduğu ovalarla kaplı bir bölgedir. Bu bölgede orman alanları ile step ve bozkır alanlarını bir arada görmek mümkündür.

Akarsu boylarında sıralar halinde görülen iğde, söğüt ve kavak ağaçları step içerisinde yer alır. Ankara çevresinde plato üzerinde yükselen münferit dağlar ile kuzeydeki dağlık sahada ise yağışlardaki artış yüzünden orman örtüsü kendini belli etmeye başlar.   

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2015/11/08/ankaradan-gorunum/feed/ 0 974