Dinimiz ve bâtıl dinleR>Dinimiz>Tek hak din – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Fri, 14 Jun 2019 00:43:56 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.9 110917297 Hakiki Hristiyanlık uydurması https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/14/hakiki-hristiyanlik-uydurmasi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/14/hakiki-hristiyanlik-uydurmasi/#respond Fri, 14 Jun 2019 00:43:56 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5543

Sual: Her fırsatta, (Müslüman İsevîler çoğalıyor) diyen bir yazar, (Madem âhir zamanda Hazret-i İsa hakiki Hristiyanlığı yayacaktır; o hâlde Hristiyanlarla birlik içinde olmalıyız) diyor. İslamiyet, Hristiyanlığı nesh etmedi mi? Değişik iki hak din olur mu?
CEVAP
Asla olmaz. Özetlemek gerekirse yanıt verelim:
Müslüman İsevî diye bir şey olamayacağı benzer biçimde, Müslüman Musevî, Müslüman Budist, Müslüman Komünist, Müslüman Mason da olması imkansız. Zira biri ötekinin zıttıdır. Ateşle su bir arada bulunamayacağı benzer biçimde, iki dinli de insan olmaz. İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
Muhammed aleyhisselama uymak için, Onu tam ve kusursuz sevmek lazımdır. Tam ve olgun sevginin alameti de, onun düşmanlarını [Hristiyanları ve diğer kâfirleri] düşman bilip sevmemektir. Sevgiye müdahene [gevşeklik] sığmaz. İki zıt şeyin [Müslümanlıkla Hristiyanlığın] sevgisi bir kalbde, bir arada yerleşemez. Cem-i zıddeyn muhaldir. Doğrusu iki zıttan birini sevmek, diğerine düşmanlığı gerektirir. (1/165)

Demek ki, Müslüman olmak için, nesh edilmiş dinleri de sevmemek gerekiyor.

Hiçbir İslam âlimi, Müslüman İsevî tâbirini kullanmamıştır. Bu tâbir, Müslümanları Hristiyan yapmak isteyen misyonerlerin bir oyunudur. İki dinli kimse, Müslüman değildir. İki dine uyan, bigün camiye, bigün kiliseye giden İsevî de olması imkansız, Müslüman da olması imkansız.

Hristiyanlık nesh edilmiştir. Hakiki Hristiyan olmaz. Hakiki Hristiyan, hakiki kâfir anlamına gelir. Hristiyan’a dinimiz Ehl-i kitap diyor. Ehl-i kitap kâfirdir. Bir âyet-i kerime meali:
(Ehl-i kitap [Yahudi veya Hristiyan] olsun, müşrik olsun, tüm kâfirler Cehennemdedir. Orada ebedî bırakılırlar. Onlar insanların en şerlileridir.) [Beyyine 6]

Hristiyanların kâfir oldukları hakkında âyet ve hadislere inanan, iyi mi (Müslüman İsevîler) diyebilir? (İnsanların en kötüsü) ve (Cehenneme gidecek) denen kimselerle ortaklaşa iş yapılır mı? Allahü teâlâ, kâfirlerin birbirinin dostu bulunduğunu, onları dost edinmemek icap ettiğini bildiriyor. Bir âyet-i kerime meali:
(Ey inanç edenler, Yahudileri de, Hristiyanları da dost edinmeyin! Onlar, [İslam’a olan düşmanlıklarında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de, onlardan [kâfir] olur. Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet etmez.) [Maide 51]

İslamiyet erişince, Hristiyanlık ve önceki tüm dinler nesh edilmiş, yürürlükten kaldırılmıştır. Hakiki Hristiyanlık da olsa, hakiki İncil ve Tevrat da bulunsa, bunlar artık geçerli değildir. Hakikisi geçerli olacak olsaydı, Allahü teâlâ İslamiyet’i göndermez, (Hakiki İsevilîk şudur, İsevî dinine devam edin) derdi. Bu şekilde demeyip, (Hak din, yalnız İslamiyet’tir) buyurdu. (İslamiyet’ten başka din, kabul etmem) buyurdu. İslamiyet’in hükmünü ise, kıyamete kadar geçerli kıldı.

Hristiyanlar, tahrif edilmeyen İncil’i bulsalar, aynen İsa aleyhisselamın bildirdiği benzer biçimde yakarma etseler de, Muhammed aleyhisselamı hak peygamber ve Müslümanlığı hak din olarak kabul edip Müslüman olmadıkları müddetçe, sövgü suretiyle olurlar. Zira imanın altı şartından biri, tüm peygamberlere inanmaktır. Birini kabul etmeyen kâfir olur. Ehl-i kitab kâfirdir. Hoş gören çıksa da, kâfirlik asla hoş görülmez.

İsa aleyhisselam erişince, zemzemle şarabı, Hristiyanlarla Müslümanları birleştirmeyecek, aksine Hristiyanlığı ortadan kaldıracak, İslamiyet’in bir ferdi olarak Müslümanlığı yayacaktır. Birkaç hadis-i şerif:
(İsa, benim dinim üstüne gelir.) [İ. Ahmed]

(İsa, gökten inecek, haçı kıracak [Hristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz etini yasaklayacak], İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhârî]

(Vallahi Meryem’in oğlu âdil bir yargıcı olarak inecek, haçı parçalayacak, domuzu öldürecek, kin, nefret ve haset ortadan kalkacaktır.) [Müslim]

Hakiki İncil’de Muhammed aleyhisselamın üstünlüklerini gören Hazret-i İsa, Onun ümmetinden olmak için oldukça yalvardı, yakarış etti ve duası kabul edildi. Allahü teâlâ, Onu diri olarak, göğe yükseltti. Kıyamete yakın, Muhammed aleyhisselamın ümmeti olmak için yere inecek, İslamiyeti yayacak, Hristiyanlığı ve Yahudiliği kaldıracaktır. (H. L. O. İman)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/14/hakiki-hristiyanlik-uydurmasi/feed/ 0 5543
Muhammedîlik suçlaması https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/muhammedilik-suclamasi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/muhammedilik-suclamasi/#respond Thu, 13 Jun 2019 19:42:41 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5542

Sual: Yahudi ve Hristiyan hayranlığıyla malum bir hoca, (İslâm, tevhid dinidir. Fakat yanlış olarak hazret-i Muhammed’in getirmiş olduğu dine İslam deniyor. Yahudilik de, Hristiyanlık da tevhid dini iken peygamberlerine isnat edilmiş olduğu için Musevîlik ve İsevîlik denmiştir. Hazret-i Muhammed’in getirmiş olduğu dine de, Muhammedîlik, ona inananlara da Muhammedî demek ve bu yanlışlıktan kurtulmak gerekir) diyor. Peygamber efendimizin getirmiş olduğu dinin adı İslam, İslâmiyet’e inanan da Müslüman değil midir? Burada (Yanlış yapılıyor) denilerek suçlanan Tanrı mıdır?
CEVAP
Hayır, burada Peygamber efendimiz suçlanıyor. (Ortaya koyduğun esaslar Muhammedîlik iken, ne diye İslam diyorsun?) demek istiyor. Böylece zımnen Kur’an-ı kerimi Peygamber efendimizin getirmiş olduğu, Tanrı’ın kelamı olmadığı anlatılmaya çalışılıyor. Yoksa o hoca da, Peygamber efendimizin getirmiş olduğu dinin İslam bulunduğunu bilir. Şu mealdeki âyet-i kerimeleri hangi hoca bilmez ki?
(Tanrı indinde hak din sadece İslam’dır.) [Âl-i İmran19]

(Sizin için din olarak İslam’ı beğendim.) [Maide 3]

(İslam’dan başka din arayanın bulacağı din asla kabul edilmez.) [Âl-i İmran 85]

İslamiyet’i kabul edenlere, Muhammedî değil, Müslüman dendiği Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir. Bir âyet-i kerime meali:
(Müslüman adam ve Müslüman hanımefendiler, mümin adam ve mümin hanımefendiler, ibadete devam eden adam ve hanımefendiler, doğru olan adam ve hanımefendiler, sabreden adam ve hanımefendiler, mütevazı adam ve hanımefendiler, sadaka veren adam ve hanımefendiler, oruç tutan adam ve hanımefendiler, ırzlarını korumuş olan adam ve hanımefendiler, Tanrı’ı oldukça zikreden adam ve hanımefendiler var ya; işte Tanrı, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.) [Ahzab 35]
Hiçbir âyette Muhammedîlik tâbiri geçmemektedir.

Muhammedîlik tâbirini Hristiyanlar çıkarmıştır. İslamiyet’in hak din olmadığını, Müslümanlığı kuranın bizim Peygamberimiz bulunduğunu söylemek için İslâmiyet’e Muhammedîlik, Müslümanlara da Muhammedî derler.

Müslümanların, Hazret-i Muhammed’e taptığını îmâ etmek için, Hristiyan Avrupalılar Müslüman demeyip Muhammedî derler. (Wikipedia)

Müslüman yerine Muhammedî demek
Sual:
Muhammedî ve Muhammedîlik ifadeleri Hakikat Kitabevi yayınlarında oldukça geçiyor. Caiz olmasa geçmezdi. Buna karşın İslâmiyet’e Muhammedîlik, Müslümana Muhammedî diyenler, iyi mi eleştiri edilebilir? Bir de Wikipedia’dan kaynak vermek komik değil mi?
CEVAP
Muhammedî ve Muhammedîlik kelimelerini kullanmak başka, İslamiyet’e Muhammedîlik, Müslümana Muhammedî demek başkadır. Bu ikisi karıştırıldığından büyük hatalar yapılıyor. Salih Müslüman, fâsık Müslüman denir. Salih Muhammedî yada fâsık Muhammedî denmez.

İmam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubat’ında geçen, (Muhammedî-meşreb), (Hakîkat-i Muhammedî) ve (Vilâyet-i Muhammedî) benzer biçimde ifadeler tasavvufî tâbirlerdir. Peygamberimize ilişik meşrep, hakikat ve vilayet anlamına gelir, Müslüman demek değildir.

Mektubat’ta geçen üç ifade daha şöyledir:
Kutb, Muhammed-ül-meşrebdir. Zâtın tecellîsi Muhammedîler içindir. (287. mektub)

Muhammedî olmayan bir Velî, rabbi olan sıfata ve o sıfatın kabiliyetine yetişir. (287. mektub) [Muhammedî olmayan veli, Müslüman olmayan veli demek değildir. Meşrebi Muhammedî olmayan anlamına gelir. Muhammedî, Müslüman demek olsaydı, Muhammedî olmayan veli, kâfir olan evliya benzer biçimde garip bir mânâya gelirdi.]

Muhyiddîn-i Arabî, (Cem’i Muhammedî Cem’i ilâhîden geniştir) diyor. (95. mektub)

Hakikat Kitabevi’nin kitaplarından birkaç örnek daha verelim:
Şefaat-i Muhammedî, Peygamber efendimizin şefaati anlamına gelir.

Ezan-ı Muhammedî, Peygamber efendimizin okumuş olduğu ve okutturduğu ezan anlamına gelir.

Risâlet-i Muhammedî, Muhammed aleyhisselamın peygamberliği anlamına gelir.

Nûr-i Muhammedî, Peygamber efendimizin nuru anlamına gelir. Müslümanın nuru demek değildir.

Envâr-ı Muhammedî, Peygamber efendimizin nurları anlamına gelir.

Sırat-ı müstekîm-i Muhammedî, Peygamber efendimizin doğru yolu anlamına gelir.

Dîn-i Muhammedî, Peygamber efendimizin getirmiş olduğu din anlamına gelir.

Hazret-i Ömer, (Hak teâlâ, din-i İslam tacını başımıza koydu. Şer’i şerîf-i Muhammedî elbisesini arkamıza giydirdi) diyor.

Bunların hiçbirinde Muhammedî ifadesi, Müslüman anlamında söylenmiyor.

Faideli Bilgiler kitabındaki ifadede, mezhepsiz Raşit Rıza’nın, (Adam, Muhammedî olmayı bırakıyor da, Hanefî yada Şâfiî oluyor) sözüne yanıt veriliyor. Şu demek oluyor ki mezhepsiz, (Adam Peygamber efendimize değil de, mezhep imamlarına tâbi oluyor) diye mezhepleri kötülüyor. Kitapta, mezhepsizin kullandığı dille yanıt veriliyor. (Şâfiî olmak, Hanefî olmak, Muhammedî olmayı [Peygamberimize tâbi olmayı] bırakmak değildir. Şu sebeple Şâfiî de, Hanefî de Muhammedîdir. Muhammedî olmak için, İmam-ı Şâfiî, Hanefî, Mâlikî yada Hanbelî’den birine tâbi olmak lâzımdır. Muhammedî olmayan kâfirdir) deniyor. Burada (Muhammedî olmayan kâfirdir) demek, (Peygamber efendimize tâbi olmayan kâfirdir) anlamındadır. O şekilde olmasa, tüm yayınlarda Müslüman yerine Muhammedî ifadesi geçerdi.

Biz kaynak olarak Kur’an-ı kerimden birçok âyet-i kerime verdik, hak dinin isminin İslam bulunduğunu Kur’an-ı kerimden kaynak göstererek kanıtlama etmedik mi? Bu sahih kaynakları göz ardı etmek hangi vicdana sığar?

Wikipedia’dan aldığımız (Müslümanların, Hazret-i Muhammed’e taptığını îmâ etmek için, Hristiyan Avrupalılar Müslüman demeyip Muhammedî derler) haberi için, kaynak olarak âyet yada hadis mi yazmamız gerekiyordu? Âyetler yazdık, fakat hâlâ Müslüman yerine Muhammedî denmekte ısrar edilmesi, hayra alamet olması imkansız. Wikipedia’daki ifade, dînî bir fetva, dînî bir yazı değil, bir haberdir. Bir gazeteden yada ansiklopediden haber almak komik müdür? Bu şekilde bir kaynak vermesek de, Muhammedî ifadesini Hristiyanların bu anlamda kullandıkları, herkesçe malum bir şeydir. Örnek olarak İngiliz Casusu Hristiyan Hempher diyor ki:
(Hristiyanlığı, Muhammedîlerin içinde yaymaya çalışmalıyız. Asırlar sonrasında da, neticeye varabilirsek, oldukça iyidir. Zira babalar evlatları için çalışırlar.)
(Ben o kitabı, baştan sonuna kadar itina ile okudum. Bu sayede, Muhammedîlerle alâkalı malumatım arttı.)
(İngiliz yazman sözlerini şöyleki tamamladı: İstanbul’daki büyüklerimiz, oldukça akıllı ve parlak zeka imişler ki bizim plânımızın aynını uygulamışlar. Ne yapmışlar: Muhammedîlerin arasına sokulup, onların evlatları için okullar açmışlar. Kiliseler inşa etmişlerdir.)

Eshab-ı Kiram kitabındaki bir menkıbede deniyor ki:
Kureyş’in ileri gelenleri, Peygamber efendimizin öldürülme haberini bekliyorlardı. Bazıları, (Ömer, Muhammedîleri toplamış getiriyor) dediler. Burada da Muhammedî ifadesini kullananlar, Mekkeli müşriklerdir. İslamiyet’i hak din olarak kabul etmedikleri için, Müslümanlar demiyorlar, Muhammedîler diyorlar.

Bunların hepsinde kullanış maksadı farklıdır. İslam dini yerine Muhammedîlik yada Müslüman yerine Muhammedî ifadesi kullanılmamıştır. O şekilde kullanılması gerekseydi, bu oldukça mühim mevzu Kur’an-ı kerimde de açıkça geçerdi. Allahü teâlâ, (Hak din İslamiyet’tir) yerine (Hak din Muhammedîlik’tir) demez miydi?

Görüldüğü benzer biçimde, Müslümanlar anlamında Muhammedîler tâbirini bilhassa Hristiyanlar kullanmaktadır. (Muhammed’e tâbi olan, ona tapan, onun kendiliğinden kurduğu dine inanan kimseler) mânâsında kullanıyorlar. İmam-ı Rabbânî hazretleri ise, bu tâbiri Muhammedî meşrepliler anlamında, tasavvufi mânâda kullanıyor. Şu demek oluyor ki Müslümana Muhammedî demiyor. İslâm mânâsında Muhammedîlik tâbiri ise Hakikat Kitabevi’nin hiçbir kitabında geçmemektedir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/muhammedilik-suclamasi/feed/ 0 5542
Fetret ne demektir? https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/fetret-ne-demektir/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/fetret-ne-demektir/#respond Thu, 13 Jun 2019 14:41:54 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5541

Sual: (Günümüzde fetret devrinde yaşayan kâfirler Cennete gider) deniyor. Günümüzde fetret devri mi vardır?
CEVAP
Fetret, aynı cinsten iki vaka arasındaki kesinti devresi anlamına gelir. Örnek olarak iki peygamber içinde peygambersiz geçen zamana fetret devri denir. Fetret devri tabiri daha fazlaca İsa aleyhisselamdan, Muhammed aleyhisselama kadar devam eden bin senelik zamanda peygamberden uzak yaşayan toplumlar için kullanılmıştır. Bazı köy ve kasabaya nebi gelmişse de, hükmü cihanı kaplamadığı için, bu iki Peygamber arası, fetret devri olarak bilinir. İslamiyet’in hükmünü duymayan bölgelere de, fetret devrinde yaşıyor diyenler çıkıyor. Buna fetret devri denmez, İslâmiyet’i duymayan bölgeler demelidir.

Dağda, çölde yaşayıp da, Peygamberleri işitmeyenler mazurdur. Bunların Peygamberlere inanmaları emredilmedi. (İsbat-ün-nübüvve)

Allahü teâlânın varlığını, birliğini akılla bilmek icap ettiğini söyleyen âlimler olmuştur. Sadece, hakkı batıldan ayırmak için yaratılan akıl, hak yol bildirilmedikçe, bunu yalnız başına bulamaz. (Mektubat-ı Rabbanî 1/259)

Peygamberi işitmeyen kimse, Allahü teâlânın var ve bir bulunduğunu düşünüp, buna inanç ederse, Cennete girer. (H. L. O. İman)

Dünyanın bir yerinde yaşayıp da, dinden haberi olmayanlar, imanlı olmadıkları için Cennete girmezler. Tanrı’ı, Cenneti, Cehennemi duymadığı ve inkâr etmediği için Cehenneme de girmezler. Dirildikten ve hesaptan sonrasında, tüm hayvanlar şeklinde, bunlar da yok edilir. (Mektubat-ı Rabbanî, Feraid-ül fevaid)

Buhara âlimleri, İmam-ı Eş’ari’nin bildirdiği şeklinde, (Peygamber gönderilmeden, bildiri yapılmadan ilkin teklif yapılmaz) dediler. Tercih edilen kavil de budur. Bu âlimler, (Bölgeleri ve gökleri ve kendini gören, aklı başlangıcında bir kimsenin Allahü teâlânın varlığını anlamaması özür olmaz) sözünden maksat, Peygamberlerin sözlerini işittikten sonrasında, anlamaması özür olmaz anlamına gelir, dediler. (Redd-ül-muhtar)

Bugün İslâmiyet her tarafa yayılmıştır. Fetret devri diye bir devir yada yer yoktur. Değişen teknolojinin, iletişimin, haberleşmenin fazlaca geliştiği bir zamanda, İslamiyet’ten asla haberi olmayan kimseler yok gibidir. Ormanda, mağarada yaşayıp İslâmiyet’i duymayan birkaç şahıs bir ihtimal olabilir. Varlığı olasılık dâhilinde olan bu birkaç kişiyi ileri sürerek, tüm Hristiyanları Cennete sokmaya çalışmakta, bir art niyet yoksa, fazlaca yanlış bir düşüncedir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/fetret-ne-demektir/feed/ 0 5541
Yahudi hayranlığı https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/yahudi-hayranligi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/yahudi-hayranligi/#respond Thu, 13 Jun 2019 09:40:08 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5540

Sual: (Hazret-i İbrahim Yahudi soyundandır. Hazret-i Muhammed de, Hazret-i İbrahim’in soyundan olduğundan, o da Yahudi soyundandır. O halde Yahudiler bizim kardeşimizdir) demek doğru mu?
CEVAP
Yahudi kelimesi iki manada kullanılır: Birincisi din, ikincisi ırk anlamındadır. Hepimiz hazret-i Âdem’den geldi. O süre ırklar yoktu. Irklar, Nuh aleyhisselamın evlatlarından sonrasında çıkmaya başladı. Yahudi ırkı Yakub aleyhisselamdan sonrasında çıktı. İbrahim aleyhisselam ırk yönüyle de, din yönüyle de Yahudi değildi. Irk olarak Yahudilere İsrail oğulları denir. Yahudi denince din anlaşılır. Hristiyanlık benzer biçimde Yahudilik de bozulmuştur, fakat bozulmamış olsa bile, nesh edilmiş, doğrusu yürürlükten kalkmıştır. Ehl-i kitab olan Yahudiler de, gene Ehl-i kitab olan Hristiyanlar benzer biçimde ebedî Cehennemliktir. Üç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Normal olarak, ehl-i kitabından [Yahudi ve Hristiyan] olsun, müşriklerden olsun, tüm kâfirler Cehennem ateşindedir, orada sonsuz bırakılırlar.) [Beyyine 6]

(Ey inanç edenler, Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin! Onlar, [İslam düşmanlığında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de, onlardan [kâfir] olur. Tanrı, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet etmez.) [Maide 51]

(İman edenlere en şiddetli düşmanlık edenler Yahudilerle müşriklerdir.) [Maide 82]

İman etmek, Amentü’de bildirilen altı esasa inanmak ve bunların yerinde ve doğru bulunduğunu beğenmektir. Amentü’nün içinde, kitaplara ve resullere inanç da vardır. Yahudiler İncil’e ve Kur’an-ı kerime inanmazlar. Resullerden, İsa aleyhisselamla bizim Peygamberimize inanmazlar. Yahudileri din kardeşi görmek âyet-i kerimelere aykırıdır.

İbrahim aleyhisselama Yahudi demek de oldukça çirkindir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(İbrahim, ne Yahudi, ne de Hristiyan idi; o, Tanrı’ı bir tanıyan doğru bir Müslümandı, müşriklerden de değildi.) [Âl-i İmran 67]

İbrahim aleyhisselam, Yahudi ırkından olmadığı benzer biçimde, Oğlu İsmail aleyhisselam’ın soyundan gelen Peygamber efendimiz de Yahudi ırkından değildir.

Müslüman olmayan kimsenin dini ve ırkı ne olursa olsun, Müslümanın kardeşi olması imkansız. Sadece Müslümanlar, birbirinin kardeşidir. Hattâ Cehenneme gideceği hadis-i şerifle bildirilen bid’at ehli Müslümanlara bile kardeşimiz demek doğru değildir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bid’at ehline saygı eden, İslamiyet’i yıkmaya yardım etmiş olur.) [Taberani]

Yahudiler, Müslümanları severmiş(!)
Sual:
(Yahudiler, Hristiyanları cehennemlik, Müslümanları ise cennetlik görürler. İbrahimî mümin olarak kabul ettikleri için Müslümanları oldukça severler ve onlara asla düşmanlık beslemezler. Müslümanların Cennete gireceğine, fakat Cennette Musa peygamberden uzakta kalacaklarına inanırlar) diyenler çıkıyor. Yahudileri bu şekilde yanlış tanıtıp, onları şirin göstermekteki maksat ne olabilir?
CEVAP
Maksadı bilemeyiz. Sadece Yahudilerin Müslümanları oldukça sevdiğini söylemek, kasten söylenmiş büyük bir yalandır. Bundan dolayı Allahü teâlâ, Yahudilerin Müslümanlara düşman olduklarını bildiriyor. İki âyet-i kerime meali:
(İman edenlere en şiddetli düşmanlık edenler Yahudilerle müşriklerdir.) [Maide 82]

(Dinlerine uymadıkça, Yahudilerle Hristiyanlar senden asla hoşnut olmazlar.) [Bekara 120]

Yahudilerin Müslümanları sevdiğini söylemek, bu âyetleri inkâr etmek olur.

Hristiyanların küfrü, Yahudilerin İslâm’a düşmanlığı daha çoktur. (Redd-ül-muhtar)

Bugün Müslümanlar, üç fırkaya ayrılmıştır:
1- Eshab-ı kiramın yolunda olan hakiki Müslümanlar. (Ehl-i sünnet olanlar)
2- Eshab-ı kirama düşman olanlar. (İbni Sebeciler)
3- Sünnîlere ve Şiîlere düşman olan bid’at sahipleri. (Vehhâbîler)

Müslümanları bu şekilde parçalayanlar, Yahudilerle İngilizlerdir. (S. Ebediyye)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/yahudi-hayranligi/feed/ 0 5540
Kâfire, kâfir denmez mi? https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/kafire-kafir-denmez-mi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/kafire-kafir-denmez-mi/#respond Thu, 13 Jun 2019 04:38:57 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5539

Sual: Hristiyanlar, (Hristiyanlıktan başka dinde olanlar, Cennete giremez) dese, bu söz bizim hoşumuza gider mi? Gitmez normal olarak, o halde, (Yalnız Müslümanlar Cennete girer) dersek onlar da normal olarak hoşlanmaz, üstelik Müslümanlıktan da, uzaklaştırmış olmaz mıyız?
CEVAP
Hristiyanlar Cehenneme gidecek dersek, Hristiyanlar normal olarak hoşlanmaz. Onlar hoşlanmayacak diye biz İslamiyet’i, Tanrı’ın âyetlerini ve Resulünün hadis-i şeriflerini inkâr mı edeceğiz? Söylemeyecek miyiz?

Peygamber efendimiz İslamiyet’i bildiri ederken hakaretlere mâruz kalmadı mı? Müşriklere, (Putlara tapmayın) söylediği süre, onlar üzülmedi mi? Yahudilere, Hristiyanlara (Gelin Müslüman olun) söylediği süre, onlar üzülmedi mi? Bu yüzden müşriklerle ve Ehl-i kitabla savaşlar olmadı mı? Kelleler uçmadı mı? Dini bildiri için ne gerekiyorsa, dinden ödün vermeden yapılmalıdır.

Allahü teâlâ, Resulullah efendimiz, Eshab-ı kiram ve Ehl-i Sünnet âlimleri, dinin emirlerini boşuna mı anlattılar? Onlar, Hristiyanların ve öteki kâfirlerin üzüleceğini bilmiyorlar mıydı? Biz onlardan daha iyisini mi yapacağız? Tüm bunlar, Hristiyanlar ve öteki kâfirler üzülsünler diye değil, inanç edip Müslüman olsunlar, böylece Aden nimetlerine kavuşsunlar, sonsuz Cehennem azaplarından kurtulsunlar diye yapılıyor. Kısaca bunlar, onlara acıma edilmiş olduğu için yapılıyor.

Yalnız Müslümanların Aden’e gireceği, âyet-i kerimelerle durağan(durgun) olduğu benzer biçimde, bunu Tanrı’ın Resulü de bildiriyor. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Cennete bir tek Müslüman olan girer.) [Buhari, Müslim]

Kâfire kâfir demek
Sual: Bir hiç kimseye kâfir demeye hangi insanoğlunun yetkisi vardır? (Şunu işleyen kâfir olur, Cehenneme gider) denilerek Tanrı’ın işine niye karışılıyor? Onu bunu Cehenneme gönderme yetkisi hangi insanda olur?
CEVAP
İnsanların kâfir yada Müslüman demesinin asla önemi yoktur. Kâfire kâfir diyen, şunu icra eden kâfir olur diyen bizzat Allahü teâlâdır. Allahü teâlânın yada Resulünün sözleri nakledilince, (Siz kim oluyorsunuz da kâfirleri Cehenneme yolluyorsunuz) denemez. Hâşâ Cehenneme biz göndermiyoruz, kitaplarda yazılanı bildiriyoruz. Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde olanı bildirmezsek vazifemizi yapmamış oluruz, dinimize ihanet etmiş oluruz. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Sizden kim, dininden dönerek kâfir olarak ölürse, onların yaptıkları [iyi] işler dünya ve ahirette boşa gider. Cehennemlik olarak orada sürekli bırakılırlar.) [Bekara 217]

Biz bu tarz şeyleri nakledince, kâfirleri biz mi Cehenneme göndermiş oluyoruz? Kâfirlere bu şekilde gereksiz arka çıkmaları anlaşılır benzer biçimde değildir.

Kâfire kâfir dememek
Sual: Saygın bir kitapta, (Bir Hristiyan’ı yada Yahudi’yi ya da başka bir gayrimüslimi, kâfir kabul etmeyenin kâfir olduğunda kuşku edenin de, kâfir olacağını, İslam âlimleri söz birliğiyle bildirdiler) deniyor. Kâfir olup olmadığını bilmediğimiz hiç kimseye kâfir dersek, o da kâfir değilse kendimiz küfre girmiş olmaz mıyız?
CEVAP
Bilmediğimiz hiç kimseye niye kâfir diyeceğiz ki? Hattâ sebep yokken, kâfire bile kâfir demek gereksiz. Şeytana bile, kâfir demesek asla mahzuru olmaz. Sadece, (Şeytan kâfir mi, değil mi bilmiyorum) demek yada (Hristiyanlar, Mecusîler, ateistler Cennete girecek mi, girmeyecek mi?) diye kuşku etmek küfürdür. Yoksa kâfirlere kâfir demek gerekmez. Hele kişi olarak, elimizde delili olmadan, (Şu kâfirdir) denmez. Yalnız, (Müslüman olmayan hepimiz kâfirdir) denebilir. Müslüman olmayanların kâfir olduğuna inanmak yeter.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/kafire-kafir-denmez-mi/feed/ 0 5539
Ehl-i kitaba Cennetlik diyenler https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/ehl-i-kitaba-cennetlik-diyenler/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/ehl-i-kitaba-cennetlik-diyenler/#respond Wed, 12 Jun 2019 23:38:50 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5538

Sual: Bir hoca, (“Hristiyanlar ve Yahudiler Aden’e girecek” diyen kâfir olur) diyor. Bu şekilde demesi dinimize uygun mudur?
CEVAP
Evet, Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, Yahudi ve Hristiyanların Cehennemlik olduğu pek açık yazılıdır. Bu âyet-i kerimelere inanmayan normal olarak kâfir olur.

Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Âyetlerimizi yalanlayanlar kâfirdir, ebedî Cehennemde bırakılırlar.) [Bekara 39]

Demek ki, Müslüman olmayan hepimiz kâfirdir. Hristiyanların bir çok müşriktir. Müşrikler esasen kâfirdir. Ehl-i kitab olanları da kâfirdir. Bir âyet-i kerime meali:
(Elbet, Ehl-i kitabdan [Yahudi ve Hristiyan] olsun, müşriklerden olsun tüm kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedî bırakılırlar. Onlar mahlûkların en kötüsüdür.) [Beyyine 6]

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Beni duyup da, bana inanmayan Yahudi ve Hristiyanlar, muhakkak Cehenneme girecektir.) [Hâkim]

Gene din kitaplarında bildiriliyor ki:
Hristiyanlar, Ehl-i kitabdır. Ehl-i kitabın hepsi de kâfirdir. (Fetava-yı Hindiyye)

Dinde zaruri olan şeylerden birine inanmayan kâfir olur ve Cehennemde sonsuz azap çeker. (Bir ihtimal kâfir olmaz) diye kuşku edenin de kâfir olacağı, Bezzaziyye, Dürr-ül-muhtar, Kadı İyad’ın Şifa, İmam-ı Nevevi’nin Ravda ve İbni Hacer-i Mekki’nin el-A’lam kitaplarında açıkça bildirilmiştir. Bir Hristiyan’ı, bir Yahudi’yi ve din-i İslam’dan ayrılanlardan birini kâfir kabul etmeyen kimsenin kâfir olacağında kuşku eden kimsenin de kâfir olacağını, İslam âlimleri söz birliğiyle bildirdiler. Bu söz birliği adı geçen kitaplarda yazılıdır. Kâfir olmasından kuşku eden de kâfir olunca, onu Müslüman bilenin iyi mi olacağını ve hele, onu İslam âlimleri için kullanılan unvanlarla övenin iyi mi olacağını düşünmeli. Bu sözümüzden, bu şekilde kimseleri İslam âlimi sananların ve bunların sövgü saçan sözlerini, yazılarını övenlerin, yayanların, kâfir olacaklarını iyi anlamalı. Övmek, yaymaya çalışmak ve reklamını yapmak, razı olmayı, beğenmeyi gösterir. Küfre rıza, sövgü olur. Küfre rıza demek, kâfirin sövgü suretiyle kalmasını istemek değil, onun küfrünü beğenmek anlama gelir. (Fetavel-Haremeyn, Faideli bilgiler)

Bu vesikalardan açıkça anlaşıldığına gore:
1- Ehl-i kitabın tamamı, şu demek oluyor ki tüm Yahudi ve Hristiyanlar kâfirdir.
2- Yahudi ve Hristiyanları kâfir kabul etmeyen de kâfirdir.
3- Yahudi ve Hristiyanları kâfir kabul etmeyenin kâfir olduğundan kuşku eden de kâfirdir.

Dindar kime denir?
Sual: Bazıları, Yahudi ve Hristiyanların Cennete gideceğini, hattâ şehit olacağını savunanlara ve kendi görüşünü din diye bildiren mezhepsizlere, (Dindar, muhafazakâr ve Ehl-i sünnet) diyorlar. Bu şekilde demek yanlış olmaz mı?
CEVAP
Elbet yanlıştır. (Dindar) ve (muhafazakâr), dinine bağlı kimse anlama gelir. Bir Budist de kendi bâtıl dinine bağlı olabilir, fakat İslâmiyet’te ona (dindar) denmez. Mezhepsiz bir kimse de, namaz kılsa, haramlardan sakınsa, İslamiyet’e hizmet ettiğini zannederek, mezhepsizlik yolunu yaymak için oldukca uğraşsa, ona (dindar) denmez. Zira (dindar) ifadesi, övgü ve saygı ifadesidir.

(Ehl-i sünnet) ifadesi de, imanı doğru olan Müslüman anlama gelir. Ehl-i kitabı şu demek oluyor ki Yahudi ve Hristiyanları cennetlik bilene, (Ehl-i sünnet) denmeyeceği şeklinde, (Müslüman) bile denmez.

(Hak din) ve (Doğru din) ifadeleri, iyi mi bir tek İslamiyet için kullanılıyorsa, (dindar) kelimesi de, bir tek Ehl-i sünnet olan Müslümanlar için kullanılır. İtikadı bozuk olanlara (dindar) yada (muhafazakâr) denmez. Bu şekilde diyenler, câhil değilse, kesinlikle art niyetlidir.

Bazı Hristiyan fanatikleri da, papazları (takva sahibi) diyerek övüyorlar. (Takva sahibi), Tanrı’tan korkup haramlardan sakınan kimse anlama gelir. Papazların günah işlemediklerini söylemek istiyorlar. Hristiyan olmak, tek Tanrı yerine 3 tanrıya inanıp müşrik olmak, putlara tapmak, en büyük günah değil mi? Küfürden büyük günah olur mu? Takva sahibi olmak için, ilkin Müslüman olmak gerekir. Bid’at ehline bile, başka asla günah işlemese de (takva sahibi) denmez. Zira Ehl-i sünnet itikadında olmamak, büyük günahtır.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/13/ehl-i-kitaba-cennetlik-diyenler/feed/ 0 5538
Hristiyan Müslüman mukayesesi https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/hristiyan-musluman-mukayesesi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/hristiyan-musluman-mukayesesi/#respond Wed, 12 Jun 2019 18:37:58 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5537

Sual: Avrupa’daki bazı Müslümanlar, din kardeşi benzer biçimde, Hristiyanlarla düşüp kalkıyorlar. (Onlar bizim camimize geliyor, ikimiz de onların kilisesine gidiyoruz, onlar bizim cemaatimize geliyorlar, ikimiz de onların âyinlerine katılıyoruz, onlar Kur’an okuyorlar, ikimiz de İncil okuyoruz. Onlar bizim mukaddes değerlerimize saygı duydukları için, bizim de onların mukaddes değerlerine örneğin haçlarına, kiliselerine saygı duymamızın ne ziyanı olur? Aslına bakarsan onlarla inanç birliğimiz olduğundan teferruatla uğraşmamalı) diyorlar. Hristiyanlarla aramızda inanç birliği var mı?
CEVAP
Onların Müslümanlara yaptıklarını, Müslümanların onlara yapması caiz olmayan, haram, hattâ sövgü olan fazlaca şey vardır. Onlar bizim zemzemimizi içse bâtıl dinlerine bir zarar gelmez, bizim onların şaraplarını içmemiz haram olur.

Hristiyanlar camiye girmekle, bozuk dinlerine bir zarar gelmez. Cami Tanrı’ın evidir, kilise şeytanların evidir. Kilisede, putlar olduğundan namaz kılmak bile tahrimen mekruh olur. (Redd-ül-muhtar)

Onların Kur’an okumaları dinlerine bir zarar getirmez, bizim bozuk İncilleri okumamız ve onlara inanmamız caiz olmaz. Onlar cemaatimize gelse, namaz kılsa, dinlerine bir zarar gelmez, fakat Müslüman, onların âyinlerini beğenirse küfre girer. Onlar bizim mukaddes değerlerimize saygı gösterse, onlara bir ziyanı olmaz, biz haça saygı göstersek sövgü olur. Onlar bizim bayramlarımızı kutlama etse, sakıncası olmaz, fakat biz onların Noellerini kutlama edersek küfre gireriz. Onların kızları Müslümanlarla evlense, Hristiyanlıklarına zarar vermez, fakat bizim kızlarımız onlarla evlenirse kâfir olur.

Geçen gün, bir kilisede, Hristiyanlarla, Hristiyan hayranı Müslümanlar yakarış etmişti. Bu haber, (Dinler değişik, fakat yakarış aynı) şeklinde verilerek, üç tanrıya yakarış edenlerle, bir Tanrı’a yakarış edenler aynı benzer biçimde gösterilmişti.

(Onlarla inanç birliğimiz var) denmesi de fazlaca yanlıştır. Onlar kâfir, biz Müslümanız, onlarla inanç birliğimiz yoktur. Amentü’deki altı esasa inanmayanlarla inanç birliği olur mu?

Hristiyanlarla aramızdaki inanç birliği yok, ayrılık ise çoktur. Birkaçı şöyledir:
1- En başta Tanrı’a imanda birlik yoktur. Biz bir Tanrı’a inanırız. Onlar üç tanrıya inanırlar. Hazret-i İsa’ya Tanrı’nın oğlu ve Tanrı derler. Bir âyet-i kerime meali:
(Tanrı’la beraber başka ilah edinen Cehenneme atılır.) [İsra 39]

Biz, (Tanrı, mekândan münezzehtir) deriz, onlar (Tanrı göktedir) derler. Biz, (Tanrı, insana yada tahayyül edilen hiçbir şeye benzemez, oğlu kızı yoktur, doğmadı ve doğurmadı) deriz, onlar (Tanrı babamızın oğlu vardır, melekler Tanrı’nın kızlarıdır) derler. Biz, (Tanrı hiçbir şeyi hayata geçirmeye zorunlu değildir) deriz, onlar (Tanrı insanlığın kurtuluşu için biricik oğlunu kurban etmek mecburiyetinde bırakıldı) derler. Sanki hâşâ oğlunu kurban etmeden insanları affedemezmiş benzer biçimde, Tanrı’ı âciz bir varlık benzer biçimde gösterirler. Hâşâ Tanrı’ın da oğlu bulunduğunu söylerler. Bu sakat mantıkla, (Tanrı, yeni bir oğul yaratır, onu da kurban eder, her insanın günahını böylece affeder) diyen biri çıkarsa ne diyecekler?

2- Onlar, meleklere kız derler. Biz ise, (Meleklerde erkeklik dişilik yoktur) deriz. Bir âyet-i kerimede mealen, (Rabbiniz oğulları size ayırdı da, kendisi için kız olarak, melekleri mi edindi? Elbet vebali fazlaca büyük söz ediyorsunuz) buyuruldu. (İsra 40)

3- Biz semavî kitapların hepsine inanırız, onlar Kur’an-ı kerime inanmazlar.

4- Biz peygamberlerin hepsine inanırız, onlar Peygamberimize inanmazlar. Bir âyet-i kerime meali:
(Kimi, Ona
[Resulüme] inanç etti, kimi de, Ondan yüz çevirdi. Bunlara da deli alev ateş Cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr edip kâfir olanları normal olarak ateşe atacağız.) [Nisa 55–56]

Bir hadis-i şerifte, (Bana inanç etmeyen Yahudi ve Hristiyan, ne olursa olsun Cehenneme girecektir) buyuruldu. (Başat)

5- Biz, (Hayrın da, şerrin de yaratıcısı Tanrı’tır) deriz, onlar Mutezile sapıkları benzer biçimde, (Kötülükleri Tanrı yaratmaz) derler. Her şeyin yaratıcısı Allahü teâlâdır.

Amentü’ye inanmayan Cennete gider mi? (Tanrı’ın rahmeti her şeyi kuşatmıştır) diyerek gâvurlara da ahirette rahmet edileceği söylenir mi asla? Rahman, dünyadaki her mahlûka acıyan; Rahim ise, ahirette yalnız müminlere acıyan anlamına gelir. Allahü teâlânın rahmeti, şefkati dünyada müminlere ve kâfirlere, her insana beraber yetiştiği halde, ahirette kâfirlere merhametin zerresi bile yoktur.

Bir tek Hristiyanlarla değil, hiçbir kâfirle inanç birliğimiz yoktur. Bir âyet-i kerime meali:
(Kâfirlerin cami yapmaları ve öteki tüm [iyi] işleri, boşa gidecek, Cehennemde sonsuz kalacaklar.) [Tevbe 17]

Kâfiri etkilemeyen işler
Sual: Bizlere, Avrupa’da kiliseye gidip Kur’an okuma imkânı sağlanıyor. Papazlar da camiye gelip Hristiyanlığı konu alıyor, fes, sarık giyebiliyor. Ikimiz de, kiliseye gidince haç taksak ne mahzuru olur?
CEVAP
Hristiyan yada başka bir gayrimüslim, fes, sarık giyse, camiye gelse, Kur’an dinlese, zemzem içse, bozuk dinine tesiri olmaz. Kâfir, Müslüman olmadıkça, ne yaparsa yapsın, kendi bâtıl dininden çıkmış olmaz, şu demek oluyor ki kâfirliğine zarar gelmez. Fakat Müslüman öyleki değildir, dinine aykırı ne yapsa ziyanı olur. Örnek olarak, onların verdiği içkiyi içse yada onlarla domuz eti yese büyük günah işlemiş olur. Haçlarını boynuna taksa, zünnarlarını kuşansa kâfir olur. Bunun benzer biçimde gayrimüslim, Müslümanın bayramını kutlasa, bâtıl dinini etkilemez, fakat Müslüman kâfirin Noel’ini kutlasa kâfir olur. Kâfir olunca, imanı ve nikâhı gider. Bu inceliği iyi anlamalıdır.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/hristiyan-musluman-mukayesesi/feed/ 0 5537
Gayrimüslim şehit olmaz https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/gayrimuslim-sehit-olmaz/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/gayrimuslim-sehit-olmaz/#respond Wed, 12 Jun 2019 13:36:40 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5536

Sual: (İster herhangi bir dinden olsun, ister dinsiz olsun, bir gayrimüslim eğer ihtiyarsa, fakirse, zayıfsa, belalara maruz kalmış olarak oldukca sorun çekmişse, zulme uğramışsa yada iyi huyları var ise örneğin mütevazı ise, insanlığa yararlı buluşlar yapmışsa, bunların hepsi küfrüne kefaret olur, hatta şehitlik mertebesine yükselir ve Cennete gider) diyenler oluyor. Bir gayrimüslim, yaşlanmış genç, yoksul varlıklı, zayıf güçlü olsun, ister sorun içinde, ister refah içinde yaşasın, zalim yada mazlum olsun, mütevazı veya kibirli olsun, cami ve çeşme benzer biçimde hayır hasenat yapsın, isterse bilgisayarı bulsun, inanç etmedikten sonrasında bu yaptıklarına sevab alabilir mi, şehit olmasına ve Cennete girmesine sebep olur mu? İmanları olmadıktan sonrasında, bu bildirilen hususların Cennete gitmek ve şehit olmakla ne ilgisi var? İmansızın iyi amellerinin yarar vermeyeceğine dair âyet yok mudur?
CEVAP
Müslüman olmayanların hiçbir iyi ameline sevab verilmez. Doğruca Cehenneme giderler. Bir âyet-i kerime meali:
(İslamiyet’in hükümlerini tanımayıp imanı inkâr edenin yapmış olduğu tüm [iyi] işler boşa gitmiştir, o âhirette hüsrana uğrayanlardandır.) [Maide 5]

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Ahirette Cehennemden kurtulmak, yalnız Muhammed aleyhisselama uyanlara mahsustur. Dünyada meydana getirilen tüm iyilikler ve keşifler, Onun yolunda bulunmak şartıyla ahirette işe yarar. Ona uymayanın yapmış olduğu her iyilik dünyada kalır, ahiretinin yıkılmasına sebep olur. (1/184)

Kâfirin hiçbir iyiliği, hayratı, hasenatı, ahirette yararlı olmaz. Zulmen öldürülen kâfir, şehit olmaz, Cennete girmez. İmanı olmayanın hiçbir iyiliğine sevab verilmez. (Berika, İ.Ahlakı)

Allahü teâlâ, Cennete girmek için, ilkin Müslüman olma, kısaca inanç etme şartını koymuştur. Müslüman değilse, iyi işleri faydasızdır. İyi işlere, ibadetlere sevab verilebilmesi için, muntazam inanç sahibi olmak gerekir. Bid’at ehli bile, Müslüman olmasına rağmen, ibadetlerine sevab alamaz. Nerede kaldı ki, gayrimüslimler iyiliklerine sevab alıp da Cennete girsin!

Gayrimüslim, hangi dinden olursa olsun, “Müslüman olmayan” kısaca “kâfir olan” anlama gelir. Kâfirin, hiçbir iyiliğine sevab verilmez; cami, çeşme yaptırsa, namaz kılsa, oruç tutsa asla sevab alamaz. Varlıklı yoksul, genç yaşlanmış, zalim mazlum olmasına bakılmaz. İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Kâfirlerin cami yapmaları ve öteki tüm [iyi] işleri, boşa gidecektir.) [Tevbe 17]

(Kâfir olarak ölenlerin yaptıkları işler, dünyada da, ahirette de boşa gider.) [Bekara 217]
Gayrimüslim şehit olur mu?
Sual:
Zulümle öldürülen Hristiyanların şehit bulunduğunu bildiren bir yazarı destekleyen biri, İngiltere’de muharebede öldürülen bir Hristiyan’ın mezarı için, (Şehitlik ne büyük nimettir) diye övmektedir. Bu yazarlar iyi mi Müslüman? Niçin Hristiyanları Cennete sokmaya çalışıyorlar? Gayrimüslim şehit olur mu?
CEVAP
Hayır, gayrimüslimler, oldukca zulüm görseler de, ne kadar oldukca iyilik etseler de, dünyayı aydınlatsalar da, Cennete giremeyecekleri Kur’an-ı kerimde açıkça yazmaktadır. İki âyet-i kerime meali:
(Kâfirlerin yararlı işleri, fırtınalı bir günde rüzgârın savurduğu küller gibidir. Âhirette o işlerin asla faydası olmaz.) [İbrahim 18]

(Ehl-i kitab [Yahudi ve Hristiyan] olsun yada müşrik olsun tüm kâfirler, Cehennemde ebedî bırakılırlar.) [Beyyine 6]

Bir hadis-i şerif:
(Beni duyup da, bana inanmayan Yahudi ve Hristiyanlar, muhakkak Cehenneme girecektir.) [Hâkim]

Harpte yada zulümle öldürülse de, Ehl-i kitap dâhil, hiçbir kâfirin [gayrimüslimin] şehit olamayacağını merhum Hocamız kitaplarında şu şekilde bildiriyor:
Kâfirin, [Allah’a düşman olanın] hiçbir iyiliği, hayratı, hasenatı, âhirette yararlı olmaz. [Zulümle öldürülen kâfir, şehit olmaz. Cennete girmez.] İmanı olmayanın hiçbir iyiliğine sevab verilmez. (İslam Ahlâkı)

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/gayrimuslim-sehit-olmaz/feed/ 0 5536
Hak dinler https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/hak-dinler/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/hak-dinler/#respond Wed, 12 Jun 2019 08:34:42 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5535

Sual: Din ne anlamına gelir? Hristiyanlığa ve Yahudiliğe din denir mi? İslamiyet’ten başka hak din olmadığına nazaran dinler tabiri yanlış değil mi?
CEVAP
Yanlış değildir. Allahü teâlâ, ilk insan ve ilk Peygamber olan Âdem aleyhisselamdan beri, her bin senede din sahibi yeni bir Peygamber vasıtasıyla, insanlara dinler göndermiştir. Bunlar vasıtasıyla, insanların dünyada rahat, rahatlık içinde yaşamaları ve ahirette de sonsuz saadete kavuşmaları yolunu bildirmiştir. Şimdi, dünyada semavî kitabı olan üç din vardır: Yahudilik, Hristiyanlık, İslamiyet. Yahudiler Musa aleyhisselamın, Hristiyanlar İsa aleyhisselamın getirmiş olduğu dine tâbi olduklarını söylerler. Şimdi, hiçbir yerde, hakiki Tevrat ve İncil yoktur. Bu kitaplar sonradan tahrif edilmiş, şu demek oluyor ki insanoğlu tarafınca değiştirilmiştir. Değiştirilmemiş bile olsalar, o dinler nesh edilmiş, yalnız hak din olarak İslamiyet bildirilmiştir. Öteki dinlere, bâtıl din denir.

Kur’an-ı kerimde de dinler tabiri geçmektedir. Üç ayet-i kerime meali şöyledir:
(Kendi dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hristiyanlar senden asla hoşnut olmazlar. “Doğru yol, sadece Tanrı’ın yoludur” de! Sana gelen ilimden sonrasında onların heveslerine uyarsan, and olsun ki, Tanrı’tan sana ne bir dost ve ne de bir destek sağlar.) [Bekara 120]

(Puta tapanlar hoşlanmasa da, dinini tüm dinlerden üstün kılmak suretiyle, peygamberini doğru yol ve hak dinle gönderen Tanrı’tır.) [Tevbe 33]

(Tüm dinlerden üstün kılmak suretiyle, peygamberini, doğruluk rehberi Kur’an ve hak dinle gönderen O’dur. Tanık olarak Tanrı yeter.) [Fetih 28]

Hristiyanlık ve Yahudilik semavi din iseler de, nesh edilerek yürürlükten kalkmıştır. Allahü teala tüm dinlerden üstün olan İslamiyet’i göndermiştir. Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(Ana baba bir kardeşler değişik dinlerden olmadıkça kıyamet kopmaz.) [Deylemi]

(Başka dinlere mensup olanlar birbirine mirasçı olamazlar.) [Tirmizi]

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/hak-dinler/feed/ 0 5535
Tarihsel âyet olmaz https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/tarihsel-ayet-olmaz/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/tarihsel-ayet-olmaz/#respond Wed, 12 Jun 2019 03:31:55 +0000 Dinimiz>Tek hak din]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5534

Sual: Her ne kadar Ehl-i kitabın cehennemlik olduğuna dair âyetler var ise da, Bekara 62, Maide 69’da Ehl-i kitabın cennete gideceği bildiriliyor. Bu bir çelişki midir? Yoksa sapıkların söylediği şeklinde, bu âyetler tarihsel midir?
CEVAP
Hâşâ Kur’an-ı kerimde çelişki de, tarihsel âyet de olmaz. Hak din yalnız İslamiyet’tir, Müslümandan başkası cennete giremez. Üç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Tanrı indinde hak din sadece İslâm’dır.)
[Al-i İmran 19]

(Sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.) [Maide 3]

(Kim İslâm’dan başka din ararsa, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]

Âyet-i kerimeleri en iyi anlayan Peygamber efendimizdir. Bu âyet-i kerimelerin açıklamasında buyuruyor ki:
(Beni duyup da inanç etmeyen Yahudi ve Hristiyan [ve her kâfir] elbet cehenneme girecektir.) [Hâkim]

Peygamber efendimiz, imanla ilgili âyetleri açıklayarak imanı şu şekilde tanım etmiştir:
(İman; Allaha, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe,[yani cennete, cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin Tanrı’tan olduğuna ölüme, öldükten sonrasında dirilmeye, inanmaktır.) [Buhari, Müslim, Nesai]

Amentü’deki altı esastan birini inkâr eden kâfir olur. Bir tek Tanrı’a inandım demek kâfi değildir. Hristiyan ve Yahudiler, bizim peygamberimiz dâhil tüm peygamberlere inanmadıkça kâfirlikten kurtulamazlar. Yahudiler, Hazret-i İsa’ya, Hristiyanlar da, Muhammed aleyhisselama inanmadıkları için kâfir oldular. Amentü’de bildirilen altı husustan birini, örnek olarak kaderi inkâr eden kâfir olur, tüm iyi amelleri yok olur. (Redd-ül-muhtar)

Kur’an-ı kerimde, Ehl-i kitabın kâfir bulunduğunu bildiren birkaç âyet-i kerime şöyledir:
(Yahudiler, Üzeyr’e, Hristiyanlar da Mesih’e Tanrı’ın oğlu dediler. Daha önceki kâfirlerin [“melekler Allah’ın kızlarıdır” diyenlerin] sözlerine benziyor. Tanrı onları kahretsin! Iyi mi da sapıtıyorlar.) [Tevbe 30] (Ehl-i kitap, öteki kâfirleri yansılamak ettikleri için kötülenmektedir.)

(Ehl-i kitap [İslâm’a] inanç edip, [kötülükten] sakınsalardı, kötülüklerini örter ve onları nimetleri bolca cennete sokardık.) [Maide 65] (İslam’a inanmadıkları için inanç etmiş olmazlar.)

(Ey inanç edenler, Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin! Onlar, [İslâm düşmanlığında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de onlardan [kâfir] olur. Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidâyet etmez.) [Maide 51] (Ehl-i kitap kâfir olduğundan dost olmaz.)

(Müminler, kâfirleri dost edinmesinler! Onları dost edinenler, Tanrı’ın dostluğunu bırakmış olur.) [Al-i İmran 28] (Kâfirlere kucak açanlar da, Tanrı’ın dostluğunu bırakmış olur.)

(Sen, onların dinine uymadıkça, Hristiyanlar ve Yahudiler senden hoşnut olmazlar. De ki “Doğru yol, sadece Tanrı’ın yoludur.”) [Bekara 120] (Doğrusu Ehl-i kitap, doğru yolda, [Allah’ın yolunda] değildir. Ehl-i kitabın bozuk dinine girmedikçe, Resulullahtan hoşnut olmazlar. Kiliseye gitmekle, Papa’nın elini öpmekle, Hristiyanlar, Müslümanlardan hoşnut olmaz.)

([Ey habibim, Yahudi ve Hristiyanlara] De ki: Eğer Tanrı’ı seviyorsanız, bana uyun ki Tanrı da sizi sevsin.) [Ali İmran 31] (Demek ki Ehl-i kitap olan Hristiyan ve Yahudiler, Peygamber efendimize inanç etmedikçe, Tanrı onları sevmez.)

(De ki: “Ey Ehli kitap, gelin aramızda şu ortaklaşa söze uyalım: “Sadece Tanrı’a kulluk edelim, Ona şirk koşmayalım, Tanrı’ı bırakıp insanları Rabler edinmeyelim” Gene de, yüz çevirirlerse, “Şahid olun ki, biz Müslümanız” deyin!) [Al-i İmran 64] (Ehl-i kitap şu demek oluyor ki Yahudi ve Hristiyanlar buna yanaşmadı, şu demek oluyor ki Müslüman olmadılar.)

([Senden önce peygamberlere] inanç edenler, Yahudi, Hristiyan ve Sabiinlerden Tanrı’a ve ahirete inanıp salih amel işleyenler için elbet Rablerinin katında mükâfatlar vardır.) [Bekara 62] (Hazret-i Musa zamanında, ona inanan Yahudiler ve Hazret-i İsa zamanında ona inanan Hristiyanlar, elbet cennete gidecektir; şu sebeple tüm peygamberler şeklinde, Hazret-i İbrahim şeklinde, Hazret-i Musa da, Hazret-i İsa da müslümandı.)

(Kitab ehlinden Tanrı’a huşu duyarak inanıp, Tanrı’ın ayetlerini azca bir değere değişmeyenler vardır. İşte onların ecirleri Rablerinin katındadır. Şüphesiz Tanrı’ın hesabı çabuktur.) [Ali İmran 199, Maide 69]
Bu âyet-i kerimede, Hristiyan ve Yahudiyken inanç eden, şu demek oluyor ki müslüman olanlar övülüyor. Müslüman olmadan bir kimse inanç etmiş olmaz ki. Hâşâ ayetlerde çelişki aramak ne kadar çirkindir.

Kur’an-ı kerim tarihsel demek, (Kur’anın hükmü kıyamete kadar kalımlı değildir) anlamına gelir. Ateistlerin iddia etmiş olduğu şeklinde, domuz, o gün için haramdı. Şimdi eti temizleniyor, yenmesinde sakınca yoktur denir mi? İçki, o gün için haramdı, şimdi sarhoş olmayacak kadar içmekte sakınca yoktur denir mi? Gusül, abdest cahiliye Araplarının kirden temizlenmek için emredilmişti, şimdi buna lüzum yok denir mi?

Bunlar şeklinde, inkâr etmek için, dini emirlerin hepsine birer kulp takmak mümkündür. Eski Hristiyanlar cehennemlikti, şimdikiler cennetlik denir mi asla?

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/06/12/tarihsel-ayet-olmaz/feed/ 0 5534